Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Prof. Dr. Bilal SAMBUR


28 Şubat Despotizmi

28 Şubat despotizmi, militerler başta olmak üzere siyasette, medyada, iş dünyasında, üniversitelerde ve diplomaside kurulan çok aktörlü bir despotlar ittifakıydı.


28 Şubat süreci, ülkemiz tarihinde  karanlık, bağnazlık ve zulümle dolu bir despotizm pratiği olarak yerini almıştır. Toplumsal hafızamız,  yirmi iki yıl once gerçekleşen 28 Şubatı bir tarih olarak değil, hiç atlatılamayan bir travma ve  iyileştirilemeyen yaralar olarak hatırlamaktadır. Her 28 Şubatta bu dönemin hukuksuzluğunu, karanlığını ve fanatizmini anlamaya ve anlatmaya çalışmak, ülkemizin bugünü ve geleceği için büyük önem taşımaktadır. 28 Şubatı anlamadan, demokrasiye, hukuka, özgürlüğe ve barışa dayalı bir gelecek inşa etmemiz mümkün değildir.

28 Şubat despotizmi, devlet iktidarını ele geçiren militer-bürokrat-sermaye-medya kliğinin toplumu baskı altına alarak iktidarını yeniden güncelleme ve tahkim etmek için siyasal, sosyal, diplomatik, askeri ve kültürel başta olmak üzere  hayatın her alanına yapılan çok yönlü  despotik müdahalelerin adıdır.

28 Şubat despotizmi, irtica adı altında  toplumun temel  realitesi olan   sosyal dini yaşantıya ve  siyasal  tehdit olarak görülen  Refah Partisi´nin  yükselişine karşı yapılmıştır.Dini nitelikli  sivil örgütler kapatılmış, başörtülü oldukları gerekçesiyle kadınların eğitim ve çalışma hakları yasaklanmış,  yeşil sermaye diye  damgalanan  oluşumların ekonomik özgürlükleri  ortadan kaldırılmış, birçok insanın dini yaşantısından dolayı  özlük ve özgürlük  hakları  ihlal edilmiştir. 28 Şubat despotizmine dair toplumun  geniş kesimlerinin   çok acılı hikayeleri, acıları ve dramları vardır.

Hukuku, demokrasiyi ve özgürlüğü ortadan kaldırmak  yoluyla  despotik bir yönetim kuranlar, 28 Şubat nizamının  bin yıl süreceğini iddia etmekteydiler. 28 Şubat despotzminin en büyük yanılsaması, kendisinin bin yıl süreceğini sanmasıdır. Hukuka, demokrasiye, barışa ve özgürlüğe dayanmayan bir sistemin insana karşı olması sebebeyle  ömrünün uzun süreli olamayacağ gerçeğini idrak edemeyen 28 Şubat despotları, baskı ve zorbalığın  kendi iktidarlarının meşruiyeti ve devamı için yeterli görüyorlardı. Zulüm ile abad olunamayacağı bilgeliğinden yoksun olan 28 Şubat despotları, bugün  tarihin karanlık  bir döneminin  sorumluları olarak anılmaktadırlar.

28 Şubat despotizmi,  devlet  gücünü baskı aracı olarak kullanmak yoluyla devleti devlet, toplumu da toplum olmaktan çıkaran müdahaleleri gerçekleştirmiştir. Devlet ve insan arasındaki ilişkinin hukukuki temelde yapılan vatandaşlık ilişkisi olduğunu inkar eden 28 Şubatçılar, kendi ideolojilerine, yaşam tarzlarına ve beklentilerine uygun bir makbul vatandaş ve sakıncalı hainler şeklinde  kategoriler  kurgulamışlardır. Makbul vatandaşlık kurgusuyla 28 Şubat,  toplumumuzda kamplaştırıcı, çatıştırıcı ve  yıkıcı nifak tohumları eken  kirli ve karanlık , otoriter ve totaliter bir toplum mühendisliğidir.

28 Şubat despotizmi, devletin esas görevinin hukukun üstünlüğünü tesis etmek olduğu gerçeğini inkar edip, insanların düşünceleri, inançları, yaşam tarzları ve kılık-kıyafetlerinin ne olacağğına karar vermenin kendilerinin birinci ve tek görevi olduğu şeklinde totaliter bir yaklaşımı uygulamaya sokmuştur. Devletin insanların kafalarının içinde ne olduğuyla hiçbir şekilde ilgilenmemesi gerektiği, kişilerin  inanç, yaşam tarzı, ekonomik girişimcilik ve sosyal hayatlarına  hukuk dışı yollarla müdahale etmemesi gerektiği şeklindeki olmaz olmazsa  değerleri ortadan kaldıran  28 Şubat despotizmi için din ve vicdan özgürlüğünün, ekonomik özgürlüğün, örgütlenme özgürlüğünün, siyasal  hayata katılımda bulunma özgürlüğünün, eğitim özgürlüğünün hiçbir anlamı  bulunmamaktaydı.28 Şubat despotizmi, insan haklarını, bireysel özgürlükleri ve demokrasiyi topyekun ortadan kaldırmayı hedefleyen  bir totaliteryanizmin adıdır.

28 Şubat despotizmi,  militerler başta olmak üzere  siyasette, medyada, iş dünyasında, üniversitelerde ve diplomaside kurulan çok aktörlü bir despotlar ittifakıydı. Toplum, 28 Şubat despot ittifakının   iş dünyasındaki  önemli uzantılarına Beşli Çete adını veriyordu. 28 Şubat despotizminin, hiçbir sosyolojik desteği yoktu.Toplum, baskıyla, hukuk ve demokrasiyi ortadan kaldırarak kendisine  şekil vermeye ve  zaptü rapt altına almaya çalışan 28 Şubat despotizmini hep reddetti ve mahkum etti. Toplum, 28 Şubat despotizminden değil, hukuk devletinden, demokrasiden, bireysel özgürlüklerden ve insan haklarından  yana taraf olmuştur. 28 Şubat despotizminin  bin yıl sürmemesinin ve tarihin karanlık sayfalrına gömülmesinin nedeni budur.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR