Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


F. Yılmaz ALTUNÖZ


Şiddet Ekseninde Kadınlar

İslami zihinsel altyapıda şiddet yer almaz. Narsist kişilik söz konusu değildir. İslam tarihinde arenalar ve gladyatörler olmamıştır.


Bireyler ve toplumlar arası ilişkilerin boyutlarının; kültür ve inanç, bir başka ifade ile zihinsel altyapı sonucu olduğu bir gerçektir. Hiçbir ilişki ve davranış biçimi rüzgârın önünde sürüklenen yaprak gibi ortaya çıkmaz. Öncelikle inanç veya inançsızlık, yasalar, örf, adet ve gelenekler ayrıca tarih algısı insanların davranış biçimlerinde etkilidir.

Şiddetin tarafları ve türevleri dikkate alınarak şunu söylemek mümkündür; semavi kaynaklı olmayan tüm inanç ve düşünce yapıları şiddet içeriklidir ve şiddete meyillidir. Semavi bozulmamış din mensupları zaman zaman şiddet içerisinde olmaları söz konusu olsa da bunun sistematik ve sürekli olması mümkün değildir.  Çünkü semavi inanç ve oluşturduğu felsefe buna izin vermez. Semavi inançlar özelde İslam; kendi mensuplarına yaptıkları zerre miktar olsa da, iyiliğin ve kötülüğün karşılığını göreceklerini/bulacaklarını sıklıkla, uyarıcı bir dille anlatır. Yani ölüm ve ötesi...

Şiddetin türevleri; ?Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış? olarak tanımlanır.

İslami zihinsel altyapıda şiddet yer almaz. Narsist kişilik söz konusu değildir. İslam tarihinde arenalar ve gladyatörler olmamıştır. Arenalarda izleyicilerin öldür öldür tezahüratları eşliliğinde köleler öldürülmemiştir ya da aslanlarla dövüşmeye mecbur edilmemişlerdir. Ayakları ve elleri kesilmiş köle pazarları bulunmaz. Kadının insanlık onurunu elinden alan genel evleri yoktur. Modern isimler altında da olsa fuhuş/seks pazarları kurulmasına izin verilmez. Tüm bunlar seküler felsefenin beraberinde getirdiği sonuçlardır.

Modernizm kaynaklı Sadizm, Mazoşizm, Nihilizm ve diğerleri? Tümü şiddet içerikli algılar 21.yy´da devletlerin çözüm bulmak için uğraştığı şiddete kaynaklık etmektedir. Fransız devriminin ürünü olan sadizm; ?cinsel eşe (kadın, erkek veya hayvan) zorbalık ve acı verici eziyet uygulayarak cinsel doyum?; din ve ahlaki kurallar düşmanı olan nihilizm; ?bizzat olumsuzluğun propagandasını etik bir görev sayan, bir ideolojiye dönüşmüş yürürlükteki ahlâkı tamamen reddeden; başka bir söyleyişle, ahlâki hiçbir hakikatin olmadığını, değerler arasında bir sıra düzeni (hiyerarşi) bulunmadığını ileri süren felsefe? bizzat şiddetin kaynağıdır.

Kur´an-ı Kerim, Neml suresinde karınca ile Süleyman peygamber arasında geçen bir diyaloğa yer verir. ?Nihayet karınca vâdisine geldikleri zaman, bir karınca: Ey karıncalar! yuvalarınıza girin; Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin! dedi.? Semavi kaynak/İslam; kasten şiddetin değil büyüğüne küçüğüne; değil insana hayvanların en küçüğü de (karınca) olsa şiddete izin vermez; çünkü şiddet İslam´ın kodları arasında yer almaz.  

Şiddet denilince sadece kadının akla ge(tiri)lmesi ailenin/eşlerin ya da evliliğin itibarsızlaştırılması planıdır. Genelde erkek özelde ise aile reisi kocaya yönelik algı operasyondur. ?erkek şiddeti, erkek terörü? gibi yaklaşımlar bir manipülasyon içermektedir. Çünkü kadınlarda şiddet uygulamaktadır. Ayrıca şiddet içerikli felsefe ve düşüncelerin hedefi yalnızca kadınlar değil; zayıf ve güçsüzlerdir. Yaşlılar, çocuklar, kimsesizler, yoksullar, emekçiler, savaş mağdurları, mülteciler hepsi potansiyel olarak şiddet mağdurlarıdır. Ayrıca kadınları bunlardan ayıran ve şiddete maruz bırakan en önemli ayraç cinsel boyuttur.

Kuluçka makinesi yalnızca civciv üretir başka bir varlık değil. Semavi kaynaklı olmayan tüm düşünce biçimleri de şiddet üretir.

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR