19. 08. 2018 Pazar
Bilgece idare edilmek şartıyla zengin devlet, zengin ülke ama orta halli halk.
Japonya çok zengin bir devlet ve ülkedir ama halkı orta hallidir.
Halk zenginleşince bir kısmı azar ve bir sürü vahim ve ölümcül kötülük ortaya çıkar.
***
İnsanların gerçeği, gerçekleri öğrenme, bilme hakkı ve hürriyeti vardır ama bugün Türkiye halkı gerçekler konusunda tam bir karanlık ve toz duman içindedir.
Medya gerçekleri bildirmiyor, kendi istediklerini beyinlere doldurmaya bakıyor.
Basın/medya hürriyeti varmış. Basın vazifesini yapmazsa, bu hürriyet lafta kalır.
Bazı büyük gazeteler devletin, ülkenin, halkın yararına yayın yapmıyor, süper zengin patronlarının menfaati ve zenginleşmesi için çalışıyor.
***
Hürriyet, ona layık olmayan kimselere fayda getirmez.
Köleler, hürriyet şarkıları ve marşları okuyabilir.
***
Asıl temel değer, en geniş manasıyla adalettir. Adaletin olmadığı yerde hürriyet lafta ve yüzeyde kalır.
***
Ahlaklı, faziletli, bilge, âdil bir otoriter rejim; ahlaksız, gevşek, içi boş kof bir demokrasiden bin kere üstündür.
***
Okullarda, matematik, fizik kimyadan önce gerçek öğretilmelidir. Filozofların, ideolojilerin izafî (görece) gerçekleri değil, mutlak gerçek. Osmanlı Devleti bu mutlak gerçeği biliyordu ve kuruluş yükseliş devirlerinde öğretiyordu.
***
Demokrasi mi?.. Berhard Shaw´ın, Hindistan´da yayınlanan The Light adlı gazeteye, ?Demokrasi İngiltere´de kemalini bulmuştur. Bundan sonrası İslam? dediği rivayet olunmaktadır. Hangi İslam?
***
Ahlaksız, faziletsiz, bilgeliksiz iktisat, ticaret, finans Müslüman bir ülkeyi batırır.
***
Osmanlı´nın iyi zamanlarında iş hayatını tanzim eden Fütüvvet ahlakı ve teşkilatı vardı.
***
Kendine âdil olamayan kimse, başkalarına da olamaz.
***
Vicdan cüzdan çatışmasında cüzdan tarafında kalanlar, hem kendilerine, hem ülkelerine hıyanet ederler.
Göreceli doğruluk ve adalet mutlak doğruluk ve adalet değildir.
***
Son ramazanda İstanbul´a oldukça yakın milyonluk bir şehirde, nehar-i Ramazanda başları kapalı birkaç genç kadın, bir kafenin önündeki kaldırımdaki sandalyelere oturmuşlar... Fosur fosur sigara içmişler...
***
Parayı bastıran zengin müşterilerine (oruç tutabilecekleri halde) oruç tutamaz raporu veren sözde Müslüman doktor...
***
İslamiyet´i Yüceltme Yükseltme İdame Ettirme Vakfı karar almış: Öğrenci yurtlarındaki bütün banyolar Kongo granitiyle kaplanacak, bütün muslukların contaları değiştirilecekmiş. Aman ne büyük hizmetler!
***
Şikemperverden, pisboğazdan, aşırı tıkınandan gerçek dindar, hakikî sofu olmaz.
***
Mürit kılıklı o fasıkı gördüm, şeyhinin ne olduğunu hemen anladım.
***
Müslüman!.. Çocuğunu, her gün çöpe bir yığın ekmek ve yemek atılan o Kur´an kursuna sakın gönderme. Ekmeğe ve nimete değer veren kursa gönder.
***
İcazeti olmayan okumuş, din âlimi ve fakih olamaz. İcazetli âlim olmayan fetva veremez. İcazeti olmayan kişi şeyhlik yapamaz.
***
İslam´da cihad fi sebilillah vardır ama terör yoktur.
***
Dıştan cihad yapar gibi görünen, lakin bu cihadı Allah için yapmayan, halk kendisine, ne yaman mücahit desin diye yapan kişi Cehennemliktir.
***
Az yiyerek sağlığınızı koruyunuz. İşkembesini tıka basa dolduran sağlığını berhava etmiş olur. Mide üçe ayrılacak: Üçte biri yiyecek, üçte biri su, üçte biri boş kalacak.
***
Kültürlü olmak isteyen Müslüman´a: Yabancı bir ülkeye veya başka bir şehre gittiğinde lokantaya değil, müzeye koş.
***
Caminin kapısında ayakkabınla birlikte ihlâsa aykırı bozuk niyetlerini ve hallerini çıkart, içeriye muhlisenlillah gir.
***
Dolar, Euro, Lira, Altın... Bunlar fani dünyaya ait aldatıcı oyalayıcı şeyler. Altın Buzağıya tapan müşrikler seni aldatmasın. Ebedî kalacağın Dolarsız, Eurosuz, Lirasız, altınsız bir âlem için hazırlık yap. Dehrin ne safa var acaba sim ü zerinde / İnsan bırağur hepsini hîn-i seferinde.
***
Çok az geliri vardı. Birikmiş parası pulu yoktu. Akşam çorbasına ekmek doğrayıp karnını doyurdu. Üstüne çay demleyip içti. Gece pek rahat uyudu.
Seher vaktinde, münadiler, ?Ey âbidler, kalkınız Rabbinize ve Haliqinize ibadet ediniz? diye nida ettiler. Kalkanlar kalktı, kalkmayanlar ölüler gibi yattı.
***
O dini imanı para, mal ve zenginlik olan herif veya karı Müslüman mı? Beni güldürmeyin yahu.
***
Müslümanlık elden giderken Diyanet ne yapıyor?
***
Bendeniz icazetli âlim, fakih, müftü, dersiam, müfessir, muhadddis, şeyh, salih kişi, ziyalı adam görmüş bir kimseyim.
***
Altmışlı yılların başındaydı. Konya´dan Dr. Ali Kemal Belviranlı, Dişçi Nuri, Fevzi Özçimi beylerle birlikte Yaman Dede´yi evinde ziyarete gitmiştik. Bu zat Rum liselerinde edebiyat-ı Osmaniye okutan, aynı zamanda avukatlık yapan, Hz. Mevlana efendimizin kapısından geçerek hidayete ermiş, gerçekten arif ve âşık bir kimseydi. Eski ismi Diyamandi idi. Bize, teşrif nereden diye sormuştu. Üç dostum Konya´dan geliyoruz deyince ağlamaya başlamış, siz bana Hazretin kokusunun getirdiniz demişti. Konyalıların üçü de musikiden anlar, beste yapar kişilerdi, Yaman Dede´nin nefis bir şiirini bestelemişlerdi. Orada okudular, göz yaşları aktı.
***
En güzel hediye çikolata veya lokum ve saire değil, güzel doğru faydalı uyarıcı aydınlatıcı bilgilendirici kitaptır. Bu sıfatlara sahip kitaplar hediye ediniz.
***
Caminin önünden geçerken ezan okunuyor. Dur, geçip gitme. Çok âcil, hayatî bir işin yoksa, içeriye gir, namazı cemaatle eda et. Bu senin için çok hayırlıdır.
***
Mehdi zuhur edip nice savaşlardan ve badirelerden sonra âhir zaman İslam devleti kurulduğu zaman, dıştan İslamcı görünen münafıklar çık sıkılacaktır. İslamcılık yapmak kolay, İslam´ın emir ve yasaklarına uymak onlar için çok zordur.
***
Bir zata: Cenab-ı Hak bütün hayırlı işlerinizde size başarılar, tevfiq versin. Hayırsız, şerli işlerinizde vermesin.
***
İslam Feministlerine çok dikkat ediniz. Onlar dini içinden yıkabilir.
***
Fatih camiine gidip, kamet getirilirken ciyak ciyak bağırıp, eşitlik istiyoruz, erkeklerle birlikte karışık olarak ilk safta namaza durmak istiyoruz diye feryat edenlerden epeydir ses çıkmıyor. Yeni senaryoları var mıdır?
