Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

ZAMAN YAZARLARI DAVASINDA SON SÖZLERE GEÇİLDİ

Mahkeme başkanı savunmalar tamamlanırsa dava hakkında bugün karar verileceğini belirtmişti

ZAMAN YAZARLARI DAVASINDA SON SÖZLERE GEÇİLDİ

 

 

 Zaman gazetesi eski çalışanlarının davasında karar çıktı

 İki gün boyunca görülen davada, sanıkların son sözleri alındı. Daha sonra karar için saat 16.00´a kadar ara verildi.

6 sanığa ceza

Kapatılan Zaman gazetesi eski yazarları Mümtaz´er Türköne ve Mustafa Ünal´a 10 yıl 6´şar ay hapis cezası verildi.  Şahin Alpay, Ali Bulaç , Ahmet Turan Alkan hakkında da "silahlı terör örgütünü üye olmak" gerekçesiyle 8 yıl 9 ay hapis verildi. İbrahim Karayeğen ise 9 yıl hapis cezası aldı. Sanıklardan Ahmet Turan Alkan´ın ise tahliyesine karar verildi.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması´nın (FETÖ/PDY) yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarlarının yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 6 sanığa "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan ceza verdi. Sanıklar Mümtaz´er Türköne ve Mustafa Ünal´a herhangi bir indirim uygulanmadan 10 yıl 6´şar ay hapis cezası verilirken; sanıklar Şahin Alpay, Ali Bulaç ve Ahmet Turan Alkan´a 8 yıl 9´ar ay hapis cezası verildi. Sanık İbrahim Karayeğen ise 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 5 sanık ise, tüm suçlardan beraat etti. 

 

Zaman gazetesi yazarlarına tahliye
Zaman gazetesi yazarlarına tahliye

 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar İbrahim Karayeğen, Mümtaz´er Türköne, Ahmet Turan Alkan, Mustafa Ünal ile tutuksuz sanıklar Ali Bulaç, Mehmet Özdemir, Şahin Alpay, Nuriye Ural, Lalezer Sarıibrahimoğlu, Orhan Kemal Cengiz, İhsan Duran Dağı avukatları katıldı.

Mahkeme heyeti, sanıklar Şahin Alpay, Ali Bulaç ve Ahmet Turan Alkan´ın "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan yargılama sürecindeki davranışları ve pişmanlık hali içinde olmalarını dikkate alarak 8 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Heyet, sanık Ahmet Turan Alkan´ın tahliyesine ve hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulmasına karar verdi. Diğer sanıklar Şahin Alpay ve Ali Bulaç hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının devamına da hükmeden heyet, bu sanıklar hakkındaki en yakın karakola imza atma adli kontrolünün kaldırılmasına da hükmetti. Sanık İbrahim Karayeğen´e de "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan yargılama sürecindeki davranışları ve pişmanlık hali içinde olmamasını dikkate alan heyet, 9 yıl hapis cezası vererek tahliyesine hükmetti.

Mümtaz´er Türköne ve Mustafa Ünal´a takdiri indirim uygulanmadı

Heyet, sanıklar Mümtaz´er Türköne ve Mustafa Ünal´a ise "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Heyet, bu sanıkların yargılama sürecindeki davranışları ve pişmanlık hali içinde olmamasını dikkate alarak haklarında herhangi bir indirim uygulamadı ve tutukluluklarının devamına hükmetti. Mahkeme, ceza alan tüm sanıklar hakkında "Anayasal düzeni, TBMM´yi hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından ise beraat kararı verdi. 

5 sanığa beraat

Sanıklar İhsan Duran Dağı, Lalezer Sarıibrahimoğlu, Mehmet Özdemir, Nuriye Ural ve Orhan Kemal Cengiz´in ise tüm suçlardan ayrı ayrı beraatlerine hükmedildi. Heyet, beraat eden sanıklar hakkındaki tüm adli kontrol kararlarının kaldırılmasına da hükmetti. 

Karar oy çokluğuyla alındı

Karar oy çokluğuyla alınırken; sanıklara verilen tahliye kararları oy birliğiyle alındı. Üye hakim Abdullah Ok karara muhalefet şerhi düştü. Üye hakim Ok, sanıklar Mümtaz´er Türköne ve Mustafa Ünal´ın tahliyesine karar verilmesi gerektiği ve sanıklar Ali Bulaç, Mümtaz´er Türköne, Ahmet Turan Alkan ve Mustafa Ünal hakkında ayrıca "Anayasa´yı ihlal" suçundan ceza verilmesi gerektiği yönünde karara muhalefet şerhi düştü.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sonrası başlatılan soruşturmalar kapsamında tutuklanan eski Zaman yazarları ve editörlerinin de aralarında bulunduğu  4´ü tutuklu 11 sanıklı davasında sona doğru geliniyor. Duruşmayı AB Delegasyonu, Almanya Konsolosluğu, RSF, Article 19, HRW temsilcileri izliyor.

Çağlayan Adliyesi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülecek duruşmanın ikinci oturumu bugün devam ediyor. Mahkeme başkanı, dün gerçekleşen oturumda savunmaların bitmesi halinde bugün dava hakkında karar verebileceğini söylemişti. 

Zaman yazarlarının yagılandığı davada sanıklar esasa ilişkin olarak son sözlerini söyledi. Gazetnin yazaralarından Şahin Alpay, "Bugüne kadarki savunmalarımın arkasındayım. 35 yıllık gazetecilik hayatıma bütün kamuoyu tanık. Benim herhangi bir terör örgütüne üye olmam mümkün değildir. Bu yüzden beraatime karar vereceğinize inanıyorum" dedi. 

Mümtazer Türköne ise esasa ilişkin son sözlerinde, "Örgüt üyeliği ithamıyla yargılandım. 17-18 kitap yazmış bir adam bunu ancak özgür bir kafayla yapabilir. 38 yıl boyunca anayasal düzeni anlatmış bir akademisyen olarak, böyle bir suçlamayla karşılaşmamak için siyasi hayatıma son veriyorum. Artık roman yazıyorum. Beraatimi ve tahliye talep ediyorum" ifadesini kullandı.


"Devlet kendi tedbirsizliklerinden dolayı vatandaşı sorumlu tutamaz"

Duruşma Ahmet Turan Alkan´ın avukatı Faruk Zorba esas hakkında savunmasıyla başladı. Avukat Zorba, "Bu davada iddia makamının hüsnü kuruntuları iddianameye dönüşmüştür" dedi.

Avukat Zorba, Yargıtay kararlarınca ortaya konan "örgüt üyeliği" suçunun kriterlerini açıklayarak, "İddianamedeki tek doğru tespit müvekkilin Zaman gazetesinde yazı yazması. Zaman gazetesinde yazı yazmak örgüt üyeliği suçunu oluşturmaz" diye konuştu. 

Avukat Zorba dosyada tanık olmasına rağmen Hüseyin Gülerce´nin mahkemede dinlenmediğini belirtti. Zorba, "60 yıllık bu örgüt ne zaman TCK kapsamında bir terör örgütü olarak ilan edilmiştir? Bu soruya cevap verilmedikçe bu davalar şüphe ve kuruntulara dayanan siyasi davalar olmaktan kurtulamaz" diye kaydetti.

Avukat Zorba, "Cumhuriyet savcılarının suç örgütü olarak görüp dava açmadığı bir örgütü vatandaşların suç örgütü olarak görmelerini beklemek hukuki olmaz. Devlet kendi tedbirsizliklerinden dolayı vatandaşı sorumlu tutamaz" ifadesini kullandı. Ahmet Turan Alkan´ın avukatı Faruk Zorba esas hakkında savunmasını tamamladı. 

Ali Bulaç´ın avukatı Mehmet Ali Devecioğlu, Bulaç´ın AYM başvurusunda Bank Asya hesabıyla ilgili ek bilgi istenmesi nedeniyle ek savunma yaptı. 

Sanıkların esasa ilişkin olarak son sözleri şöyle: 

"Hukuk hepimizin sığınacağı son limandır"

 Zaman gazetesinin eski gece sorumlu ve Ankara Temsilcisi İbrahim Karayeğen:  Son sözlerimi lanetli bir hukuk hayaletine dönüşen ByLock konusunda ayırmak istiyorum. Ben de bu hayaletin kurbanlarından biriyim. CGNAT kayıtlarına dayanan belirsiz bir suçlamayla karşı karşıyayım.Bana ve arkadaşlarıma terörist ve darbeci etiketi yapışmaz. Hukuk hepimizin sığınacağı son limandır."

Gazetenin Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal: İlk kez yargılanıyorum. Hakkımdaki iddialar ağır ama deliller zayıf, hatta hiç yok. Sadece yazı başlıklarıyla yargılanmış bir gazeteciyim. Sayenizde tam 2 yılı cezaevinde geçirdim. Tarih size yeni bir fırsat sunuyor, yeni bir sayfa açmak sizin elinizde. Savunmamda söylediklerimi unutmamış olduğunuzu umuyorum. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum. 

Ahmet Turan Alkan: AYM ve AİHM tutukluluğumuzun gereksizliğini vurguladı. Bu ülkenin en büyük hazinesi yargının bağımsızlığı ve kalitesidir. Tutukluluğumun ilk gününden itibaren desteklerini esirgemeyen yazarların güvenleri bana güç verdi. Onlara teşekkür borçluyum. Aileme, avukatlara, uzaktan beni görmeye gelen akrabalarıma teşekkür ederim.

Orhan Kemal Cengiz: Söyleyeceklerimi savunmamda belirttim. Beraatimi talep ediyorum.

"Hiçbir suç unsuru içermeyen yazılarımdan dolayı yargılanıyorum"

Ali Bulaç: Savunmamı tekrar ediyorum. Gülen grubuyla sadece gazeteci olarak ilişkim oldu. Karanlık yüzlerini göremedim. Bunu göremediğim için pişmanım. 22 aylık tutukluluğu 67 yıllık hayatımın kefaleti sayıyorum.

Mehmet Özdemir: İddianamede benimle ilgili hiçbir delil yok. Beraatimi ve adli kontrolün kaldırılmasını istiyorum.

Lale Sarıibrahimoğlu: 38 yıldır yazan bir gazeteciyim. Demokratik hukuk devleti yanlısıyım, askeri vesayete karşıyım. Bu sebeple TSK tarafından andıçlandım. Bir başarısız darbe girişimi oluyor, sorumlu makamlar önleyemiyor ve ben suçlanıyorum. 38 yıllık bir gazeteci olarak bu fiille suçlandığım için utanç duyuyorum. İddianame ve mütalaa yazmanın sadece "iddia" ortaya atmak olarak anlaşıldığını görüyorum. Bundan dolayı üzüntü duyuyorum. Hiçbir suç unsuru içermeyen yazılarımdan dolayı yargılanıyorum. Beraatimi talep ediyorum.

Nuriye Akman: Kendimi savunmalarımda yeterince ifade ettiğimi düşünüyorum. Beraatimi ve adli kontrolün kaldırılmasını talep ediyorum.

Şahin Alpay: Bugüne kadarki savunmalarımın arkasındayım. 35 yıllık gazetecilik hayatıma bütün kamuoyu tanık. Benim herhangi bir terör örgütüne üye olmam mümkün değildir. Bu yüzden beraatime karar vereceğinize inanıyorum.

Mümtazer Türköne: Örgüt üyeliği ithamıyla yargılandım. 17-18 kitap yazmış bir adam bunu ancak özgür bir kafayla yapabilir. 38 yıl boyunca anayasal düzeni anlatmış bir akademisyen olarak, böyle bir suçlamayla karşılaşmamak için siyasi hayatıma son veriyorum. Artık roman yazıyorum. Beraatimi ve tahliye talep ediyorum. 

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER