Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Virüse karşı makarna tedbiri!..

Abdülkadir ÖZKAN ANALİZ ETTİ...

Virüse karşı makarna tedbiri!..

Ülkemizde koronavirüs hastalığına yakalanan bir kişinin tespit edilmesi birdenbire bir genel savaş ilanı gibi etki yaptı. Hâlbuki aylardan beri adım adım kapımıza kadar dayanmış olan bu hastalığın bir gün bizim de kapımızdan içeri girebileceği kimsenin meçhulü değildi. Elbette gönül ülkemize hiç uğramamasını arzu ederdi ama bu tür salgın hastalıkların hangi ülkeye ne zaman geleceği belli olmuyor. Ancak, özellikle yurtdışında, söz konusu hastalığın yaygın olduğu ülkelerden gelenlerin kontrol altında tutulması gerekiyordu. Bu hususta devlet yapılması gerekenleri mümkün olduğunca yaptı. Bu bakımdan her türlü tedbire rağmen virüs bize de uğradı. Ancak, bir hastanın tespit edildiği haberinin ardından ertesi gün sabahın köründe insanların marketlerin kapısında kuyruk oluşturmalarını anlamakta zorlandım. İnsanlar tedbir alıyorlar denebilir. İyi de bir hastalığa yakalanmamanın öncelikli tedbiri makarna stoklamak olabilir mi? Günlerden beri yetkililer yaptıkları açıklamalar ile bu koronavirüs denen hastalıktan korunmak için ne gibi tedbirlerin alınabileceğini duyuruyorlar. Bunun başında hijyen geliyor. Hatta bu tedbirler tüm medyada maddeler halinde sıralanıyor. Bazı gazetelerde bu tedbirleri Korona Anayasası ilan ettiler.

Marketlerde kuyruk oluşturanları görünce biraz ben de alayım gibi bir duygu oluşmadı. Kendimce bunun hastalığa nasıl çare olabileceğini düşünmeye başladım. Savaş gibi olağanüstü dönemlerde insanların tedbir olarak uzun ömürlü gıda maddeleri stokladıklarını biliyorum. Ama çuvallarla makarna yüklenip eve götürmeyi izah edemedim. Tedbiren böyle yapılıyor ise özellikle insanların kalabalık yerlerde bulunmaması, yaşlıların mümkünse evlerinden çıkmaması yönündeki resmi makamlardan gelen çağrıların özellikle Ankara’da sokağa hiç yansımadığını görünce insan şaşırıyor. Alınması gereken esas tedbirler sanki insanımızı fazlaca ilgilendirmiyor ama midesi hastalığa yakalanmasından çok daha önem taşıyor.

 Tedbir olarak bir miktar gıda alınmasını anlamıyor değilim ama iki gün öncesine kadar, yani bir hastanın tespit edildiğinin açıklandığı günün ertesi sokaklar, kalabalıklar içindeki insanlarda maske görmek çok nadir bir olaydı. Böyle olunca insanlar hastalığa karşı tedbir almaları gerekirken sanki hastalık nasıl olsa bana ulaşamaz yaklaşımı içinde hareket ediyorlardı.

Yurtdışına görevli olarak giden ve dönenler eğer kamuda çalışıyorlarsa devlet onlara 14 gün izin veriyor. Evlerinde durmaları dışarı çıkmamaları, yani karantina uygulamaları için. Ancak, özel kuruluşlar böyle bir uygulama yapıyorlar mı bilmiyorum. Bu arada ilan edilmiş toplantılar kamuya ait olanlar hariç aynen sürüyor. Yani insanlar kalabalıklar halinde bir araya geliyor, sarılıp kucaklaşmalar, özellikle de tokalaşmalar tüm hızıyla sürüyor. Acaba bunca insan aldıkları ya da var olan gıda stoklarına güvenerek mi böyle hareket ediyorlar. Devlet hastalıkla mücadele için alınması gereken tedbirleri ilan ederken, bunların uygulanmasını mecburi hale getirmemiş olması mı insanları böylesine bir ilgisizliğe mi itiyor diye sormadan edemiyorum.

Acaba, Çarşamba günü insanların marketlere hücum etmesi bir panik ifadesi midir? Ancak, eğer hastalığa karşı oluşan korku sebebiyle insanlar böyle davranıyorsa, öncelikli olarak devletten gelen çağrılara kulak verilmesi gerekmez mi? Çünkü panik insanları gereksiz telaşa sevk ediyor.



Anahtar Kelimeler: Virüse karşı makarna tedbiri!..

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz