Amerika´nın fitilini ateşlediği Venezuela krizi, başta Avrupa Birliği olmak üzere pek çok ülkenin de desteğiyle her geçen gün büyümeye devam ediyor. Amerika´nın, krizde aktif bir biçimde rol almasının arka planında başta ülkenin zengin ekonomik kaynaklarından yararlanma isteği söz konusu...
"Venezuela´da ve batı yarımküre boyunca sosyalizm ölüyor, özgürlük, refah ve demokrasi yeniden doğuyor." diyen Trump, bununla yetinmedi. Durumu, Venezulela ordusundaki üst düzey askerlerin ailelerini bile tehdit edecek noktaya getirdi.
Üstelik ´demokrasi´ vurgusu yapan Amerika Birleşik Devletleri, ordu içerisinde bölünme yaratarak; ´darbe´ ile mevcut, halk tarafından seçilmiş Maduro´yu indirme gayretine girdi.
Krizin çıkış noktasının nedeni: Ekonomi
Venezuela krizinin temel çıkış noktasının başında ekonomik nedenler yatıyor. Çünkü Venezuela, dünyanın en büyük kanıtlanmış petrol rezervine sahip. Ancak bu aynı zamanda ekonomik sorunların zeminini oluşturan bir durum.
Çünkü Venezuela, bu kadar fazla petrole sahip olduğu için başka hiçbir şey üretme ihtiyacı hissetmedi. Ülke petrolünü ihraç ediyor, kazandığı dolarlarla da halkın istediği ürünleri dışardan ithal ediyordu. Üretim yoktu. Sadece satış ve tüketim temelli bir ekonomik düzen yaşanacak büyük bir krizin alarmını veriyordu...
1 kilo domates 5 milyon bolivyar!
Petrol ihracatı ülkenin toplam ihracatının yüzde 95´ini oluşturuyor. Fakat 2014´te petrol fiyatları düştüğünde Venezuela´nın döviz gelirleri de azaldı. Bu nedenle Venezuela eskisi gibi ürün ithal edemez oldu ve piyasadaki ithal ürünler azaldı.
Sonuç: Şirketler fiyatları artırdı ve enflasyon yükseldi. Hatta ülkenin para birimi o kadar değersizleşti ki bir kilo domatesin fiyatı 5 milyon bolivara kadar yükseldi.
Juan Guaido muhalefettin başını çekiyor
Başta ekonomik nedenlerin yarattığı sıkıntılar ülkedeki muhalif kitleyi giderek güçlendirdi. Ülkenin büyük petrol rezervlerine sahip olması, sorunların ve dış müdahalenin daha geniş bir siyasi temele ulaşmasını hızlandırdı. Bunun sonucunda Venezuela´da, çoğunluğu muhalefetin elindeki Ulusal Meclisin Başkanı Juan Guaido, muhaliflerin mitinginde kendini "geçici devlet başkanı" ilan etti.
Dünya ikiye bölündü
Başta ABD olmak üzere Avustralya, Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika ve Guatemala gibi ülkeler tarafından tanıdı. Avrupa Parlamentosu da aynı yönde adım attı.
Türkiye ve Rusya seçilmiş hükümeti destekledi
Meksika, Türkiye, Rusya, İran, Küba, Çin ve Bolivya ise Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümetine desteklerini yineledi, Maduro da gelişmeler üzerine ABD ile diplomatik ve politik ilişkileri kestiğini ancak ticari ilişkilerinin süreceğini açıkladı.
Rusya´dan ABD´ye: ´´Askeri Müdahalenin çok yıkıcı sonuçları olur´´
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Venezuela´nın içişlerine askeri müdahalenin "en kötü senaryo" olduğunu vurgulayarak böyle bir hamlenin çok yıkıcı sonuçları olacağını söyledi.
İran: ´´Zor kullanma tehditleri başarsız kalmaya mahkum´´
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD´nin Venezüella´ya karşı zor kullanma tehditlerinin uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini ve bu tür adımların "başarısız kalmaya mahkum olduğunu" belirtti.
Avrupa-Venezuela krizi
Venezuela´nın başkenti Caracas´a giden Avrupalı dört parlamenterin ülkeye girişine, "komplo düzenlemek için gelmiş olabilecekleri" gerekçesiyle izin verilmedi. Avrupa Parlamentosu, muhalif lider Guaido´yu ülkenin meşru başkanı olarak tanıyor.
Maduro: ´´ABD bir çete´´
BBC´ye konuşan Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesindeki krizin sorumlusunun ABD olduğunu söyledi. Maduro, Trump yönetimini "aşırı uçta görüşlere sahip bir çete" olarak nitelendirdi.
Trump´tan ordu mensuplarına tehdit
ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro´yu desteklemeye devam eden Venezuela ordu mensuplarının "kendi geleceklerini ve hayatlarını riske attığını"söyledi.
Ordudan darbe girişimi
Venezuela´da bir grup isyancı asker, Devlet Başkanı Nicolas Maduro´yu devirmek için harekete geçti. Kendisini Başçavuş Valdren Figueroa olarak tanıtan bir asker, Ulusal Muhafız Profesyonel Birliği´nin, Nicolas Maduro´yu tanımadığını açıkladı. Venezuela Savunma Bakanlığı olaya katılan askerlerin gözaltına alındığını duyurdu.
İnsani yardım engellendi
Venezuela´da ülkeye insani yardım getirme girişimlerini engellemek için sınıra sevkedilen askerler, kendilerini engellemek isteyen sivillerin üzerine ateş açtı.
Muhalif gösteriler sürüyor
Kendini Venezuela devlet başkanı olarak ilan eden muhalefet lideri Juan Guaido öncülüğündeki muhalifler, bugün Brezilya ve Kolombiya´da depolanan insani yardımı sınırdan geçirerek Venezuela´ya sokmayı planlıyor. Guaido, en son olarak insani yardım taşıyan konvoyun barışçıl şekilde Kolombiya´dan Venezuela´ya doğru harekete geçtiğini duyurdu.
Venezuela´da ülkeye insani yardım getirme girişimlerini engellemek için sınıra sevk edilen askerler, geçtiğimiz Cuma günü ise kendilerini engellemek isteyen sivillerin üzerine ateş açmıştı.
ABD: ´´Maduro´nun sayılı günleri var´´
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Venezuela´nın Brezilya ve Kolombiya sınırında yaşanan çatışmalarda sivillerin hayatını kaybetmesi sonrası yaptığı açıklamada Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro´nun günlerinin sayılı olduğunu söyledi.
Yine aynı yalan: ´´Venezuela demokrasiyi arıyor´´
ABD Başkanı Donald Trump´ın kızı ve baş danışmanı olan Ivanka Trump, Venezuela ile ilgili ilk açıklamasını Twitter üzerinden yaptı. Ivanka Trump mesajında, "ABD, Venezuela´nın cesur insanları ile birlikte duruyor. Venezuela zalimlikten demokrasiyi ve özgürlüğü arıyor. Sen çok yaşa? yorumunda bulundu.
Sonuç: ´´Demokrasi oyunu: Çıkmaz bir sokak´´
Venezuela da bugün, bir yandan ekonomik olarak öngürüsüz bir biçimde yönetilmiş Maduro yönetiminin varlığı dikkat çekiyor. Diğer yandan ise halkın büyük bir bölümünün desteklemediği Amerika Birleşik Devletleri destekli Guaido... Emperyalist ülkeler tıpkı Irak ve Suriye örneğinde sergilediği sözde ´demokrasi´ oyununu bahane edip, ülkeyi tamamen kontrol altına almak istiyor. Bunun altında yatan neden ise Venezuela´nın büyük petrol yatakları... İşte tam bu ikili çıkmazın tam ortasında kalan Venezeula toplumu ise yarınlar için bir çözüm arıyor.
