Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Şu Karşı Yaylada Makyavel Yaşar

Veysi DÜNDAR - 08.10.2018 Pazartesi

Şu Karşı Yaylada Makyavel Yaşar

08.10.2018 Pazartesi

 

Kemal Kılıçdaroğlu´na Eskişehir´de şehit evine yaptığı ziyarette gösterilen tepki normalleştirilen bir hali ifade ediyor. Ülkeyi 16 yıldır idare eden siyasi iktidarın yapamadığını muhalefetten bekleyen, iktidarın ihtiyarında olan güvenlik politikasını muhalefete ithaf eden akıl, mevcudiyetini, tabii ki medyadaki propaganda gücüne borçlu.

Türk basınının en etkili kalemi olarak temayüz eden bir yazarın dünkü köşesinde samimiyet timsali olarak gösterilen İçişleri Bakanına yaslanmış şehit babası görüntüsü tam da bu noktada Kılıçdaroğlu´na gösterilen tepkiye bire bir tezat teşkil eden bir tablo idi.

Ahmet Hakan gibi kurt medya bileşeninin aynı temadaki bu tezatı es geçtiğini öngörmek safdillik olur. Kılıçdaroğlu şehit evine gidince makbul değil, iktidar ise her daim hoş ve safa gelir.

Kılıçdaroğlu tabii ki HDP ile olan yakınlaşmasından dolayı bu muameleye mazhar oluyor. HDP dediğin vebaya yakalanmadan evvel o kadar da kendisinden köşe bucak kaçılan bir parti değildi. Mesela neredeyse ikinci hapis yılını tamamlayan Selahattin Demirtaş Ahmet Hakan ile programa çıkmış bir de saz çalıp türkü söylemişti.

HDP´yi PKK ile aynı kareye koyup, HDP ile yanyana olan herkesi de bu geniş kümeye dahil etmek için de medyanın güçlü bir biçimde desteğini yedeklemek şarttı kuşkusuz.

Bırakın PKK´lıların cenazelerinde saf tutmayı, Habur sınır kapısında ülkeye giriş yapan PKK üyelerini sabıkasız olarak ülkeye dahil etmeye dair haberlerin unutulması da ancak medya eliyle mümkün oldu esasen.

Havuz medyasının kadın ve erkek bileşenleri için HDP hiç bir zaman makbul olmasa da PKK için yapılan olumlu değerlendirmeler de bu minvalde zikredilmeyi hak eden hafıza temrinleri arasında yerini alıyor.

HDP´nin legal bir siyasi parti olarak varlığına tahammül göstermeme konusunda iktidar cenahı geri adım atma niyetinde görünmüyor. Yazılı ve görsel basın tahakkümü ile bu alanda taviz en azından kısa vadede beklenmiyor.

Kendisini iktidardan sözde ayrıştırmış görünen kalemler ise taktiksel olarak hiç bir topu kaçırmıyor, ceza sahası içine düşen topu kaleye plaselemekten kaçmıyor.

Türkiye 1984´te başlamış ama kökleri çok daha eskiye dayanan bir çatışmanın içinde daralıyor. Ekonomik krizin ağırlığı karabasan gibi çökerken 40 katır 40 satır olarak seçenekler genişliyor.

Dolar 6 TL civarında mehteri verip 1 geri 2 ileri giderken, terör haberlerini duymak istemeyenler en acısı ile yüzyüze geliyor.

Daha önce de bu satırlara yansıyan benzer deneyimleri yaşamış ülkelerin içinden geçtikleri süreçlere dair mukayeseler gündemde değil. Terör örgütünün bizatihi kendisi ile çözüm süreci planlayan akıl bundan çok daha makul bir alan olan siyasi zemini ise en azından şimdilik elinin tersi ile itiyor.

Türkiye bir denge içinde donmuş bir görüntü veriyor. Ama bu denge hiç de hayra alamet bir duruşu temsil etmiyor. Her eline aldığını birbiri üstüne yığan aceleci ve panik halinde birinin yığını ile karşılaşmış gibiyiz.

Ekonomik kriz, dış güçler, Varlık fonu, McKinsey, Terör, Döviz, Enflasyon, Faiz, Siyaset, Seçimler, Çevre, İnşaat sektörü? Her şey birbirine karışmış halde tuhaf ve tutarsız bir bina gibi askıda duruyor.

Sahte bir popülerlikle geçmişte beraber saz çaldığı bir siyasetçinin hapiste olmasından en ufak bir huzursuzluk duymayan medyatik gazeteci için bu oluşan kulenin üstünde dans etmek son derece sıradan bir iş. Onun için önemli olan gösterisinin idamesi. Güç nerede ve nereye yakınsa o yerini orada pekiştiriyor.

Türkiye Machiavelli´nin heykelini dikmek konusunda birbiriyle yarışanların ülkesi olarak 2018´in sonuna doğru koşuyor.

Benim gözümün önünde ise Damdaki Kemancı´dan, çatıda keman çalan yalnız kemancının hali var sadece. Kendimi onun kadar yalnız. Onun kadar kırılgan. Onun kadar kenarda hissediyorum. Kule´nin sallantısı çatıdaki kemancıyı da yerinde eder mi ya da ona bile gerek olmaz mı bilmiyorum.

Ahmet Hakan zamanında şimdi hapiste olan parti liderine ?Şu Karşı Yaylada Göç Katar Katar? türküsünü çaldırmıştı. Ben de diyorum ki; ?Geçti Dost Kervanı Eylemen Beni.?



Anahtar Kelimeler: Karşı Yaylada Makyavel Yaşar

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz