Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

SP Ya Da Cepsiz Ceketli Adaylar, Dürüst Sami´ye Ne Anlatacak?

Veysi DÜNDAR

SP Ya Da Cepsiz Ceketli Adaylar, Dürüst Sami´ye Ne Anlatacak?

Saadet Partisinin aday belirleme toplantısı için Cumartesi akşamı yola düştüm. Rötarlı bir uçak yolcuğu ile toplamda 24 saatlik Ankara serüvenimin yorgunluğuna karşı iyi ki bu yola çıkmışım dedim kendi kendime.

AKP´nin bu ülkede zorlamadığı değer, kırmadığı çok az oyuncak kaldı. Saadet Partisi bu konudaki müştekiler arasında ilk sırada yer alıyor.

Son olarak Ortaçağ endüljans satıcısı papazlarına nispet yapan bir çıkışla duyarlılık siyasetinin alanını uzun süredir işgal eden AKP´nin bu konudaki sicilini karartmaya devam eden siyasetin geldiği nokta en çok SP´lileri üzüyor olmalı.

Yarın bu konudaki düşüncelerimi ayrıntılı olarak ifade edeceğim. Bugün için sadece değinip dünkü tanıtım toplantısı için önemli bir motivasyon olduğunu ifade ile yetineyim.

Saadet toplantısına gelirken kafamdaki kurgu aslında son derece netti. Toplantının içeriği de beni yanıltmadı. Toplantı süresince birkaç twitle de özetledim aslında bunları.

Akılda kalan üç manşet vardı toplantıda öne çıkan:
?       Dürüst olmak gerekirse
?       Cepsiz ceket
?       Dürüst Sami
Üçü de birbirini tamamlayan ve tanımlayan manşetlerdi.

Temel Karamollaoğlu´nu şiddetsiz hiddeti ile Akparti´yi ideallerin kabuğu olarak tarifiyle netleşen tanımlardı bunlar.

?Öz biziz? diyordu Karamollaoğlu ki bu zaten bizatihi SP´nin varlık nedenini ifade idi. Akpartinin yola çıkarken koyduğu idealleri sadece bir dış cephe malzemesi plastik bir flaster gibi üzerinde taşıdığını hatırlatan ifade idi bu.

SP´nin, AKP´nin ağır makyajlı bir halde arzı endam eden duruşuna dair itirazı ve özü sahiplenme iddiası dürüstlük metaforu ile kendini göstermekte.

Dürüstlük olmadığı takdirde ne kazanılan seçimin ne elde edilen neticenin ne de bunu belki de sonsuza dek devam ettirecekmiş gibi pazarlamanın bir manası olmadığını net bir şekilde ifade ettiler.

?Atı alan Üsküdarı geçti? ama ne at ne Üsküdar artık eskisi gibi değil diyerek itirazını ortaya koyuyor Saadet.

Seçimlerde birinci seçenek olmanın zorluğunu bilmekle beraber AKP´nin belediyecilik anlayışının röntgenini çeken sunuş konuşmasıyla belirleyicilik özelliklerini ortaya koydular.

Sunuş konuşması hiçbir muhalif partinin söyleyemeyeceği detaylar içeriyordu. AKP´ye ?biz sizin cemazüyelevvelinizi biliyoruz? diyordu adeta.

Hizmetin arka planının inşaat yağması, particilik ve tarafgirliğe tahvil olmasını belki de beraber yola çıkan Saadetliler en iyi teşhis ediyor.

AKP´nin iktidarda kalmak adına ve uğruna ortaya koyduğu politikaların şehre karşı işlenmiş ağır kabahatleri içerdiğini en iyi Saadet biliyor.

Erdoğan´ın ?trenden indiler? ithamına herhalde en çok Saadetliler muhataptır. Oysaki onlar için bu tren cazip değil. Hele ki AKP´nin ardarda meydana gelen tren kazalarına rağmen tren metaforunu kullanmaktaki cüreti herhalde en çok onları rahatsız eder.

Kaza her zaman mümkündür ama kazaya yol açan ihmalden kendini ari tutan AKP zihniyetinin dürüstlük merceğinden kırılan görüntüsü belli ki Saadet´in hedef tahtasında.

Saadet´e dair benim zihnimdeki bu reaktif role karşılık toplantının proaktif mesajlarını da es geçmek mümkün değil.

AKP´nin rezidans, avm, plaza üçgeninin en dar açısına sıkıştırdığı camilerin sözde İslami özüne karşılık Saadetliler bu geometriyi pek de makbul bulmadıklarını ifadeden kaçınmıyor.

Şehirden anlaşılan kumun, çakılın, suyun terkibi betondan mamul envai bina değil onlar için. Şehir yürümek, buluşmak, meydanlarda oturmak. Bisiklete binmek, sanatla, estetikle kaygı duymak. Buna dair vizyonu seçime dair sunumda görmek umuda katkı verdi.

Saadete dair son dönemde yazdıklarımın hemen hepsinin karşılığını buldum. Temel Bey´in incelik siyasetinin özellikle vurgulanması, Hz. İsa misali sağ vurana solu dönmeyi öneren dilini de sevdim.

Kadın adayların azlığı ya da en azından görselliğinin azlığı aslında ülkenin bir yapısal meselesi ve sadece Saadete özgü değil. Yine de daha iyisinin olacağına inanıyorum.

AKP İsmet Ylmaz´ın dilinde kristalleşen siyasetçi İslam ile en çok da İslamcı siyasete hasar verdi. Saadet hasar tespiti yapıp geri kalan ne varsa kurtarma telaşında.
Kadınlar ve çocuklara öncelik verilir ya, o yüzden kadınlar daha da önemli.

Seçime dair iletişimde ?Dürüst Sami? isimli toparlak kafalı bir gülen surat evlada yüz olarak rol vermişler. Bunu da doğru buldum. Çocuklara verilecek en iyi hediye dürüstlük öğretisi olmalı.

Uzun yıllar birbirlerini en galiz ifadelerle tahkir edenlerin bir araya gelip onlara inanmamızı beklediği bir ortamda çocuklara dürüst olmak gerekirse diye söze başlamak gerek.

Bir de ?cepsiz ceket? var. Muhtemelen AKP´li trollerin çoktan ?pantolonların da mı cebi yok?? vs. tarzı istihzalarına konu olmuştur.
Lakin anlayan anlıyor.

Saadet´in mavi ve cepsiz ceketlerini giyen adayları ?Dürüst Sami?nin elini tuttuklarında ona ceplerinden çıkan oyuncak, şeker vs hediye vermeyecek.
Ona sadece erdemlerden bahsedecek.

Dürüst Sami´nin babasının iyi bir işi olsun yeter. Babası ona şeker de alır oyuncak da.

AKP yıllardır oynadığı siyaset tiyatrosunda babaların annelerin alamadığı şekerleri oyuncakları çocuklara verip rol çaldı.

Bu ideallere yapılan en büyük ihanetti.

Şehirlere ihanet ettiğini kabul eden siyaseti hak ettiği tecziyeye tahvil için Saadet´liler cepsiz ceketleriyle yoldalar.

Allah onların yanında olsun.
Allah yanımızda olsun:
?Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni??



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER