Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Sorumluluk vatandaşın ise devletin görevi ne oluyor?

Milli Gazete yazarı Abdülkadir Özkan Analiz Etti...

Sorumluluk vatandaşın ise devletin görevi ne oluyor?

Elbette bir toplumu oluşturan fertler her konuda sorumluluk sahibidirler. Vatandaşlar sorumluluklarına sahip çıkarsa, yani toplumu rahatsız edecek hâl ve hareketlerden uzak dururlarsa o toplumda her konuda karşılıklı saygı ve güven oluşur, Böylece ortaya ideal bir toplum çıkabilir. Ancak, kendiliğinden ideal bir toplumun oluşması çoğu zaman mümkün olmadığı için, toplumda huzuru ve güveni sağlamak üzere devlet kurumsal yapısı oluşturulmuştur. Yasalar çıkartılmış, toplumu rahatsız edenlerin emniyet v e yargı yoluyla cezalandırılması gündeme gelmiştir. Yani, ideal olanı bilmek, ideali hayata geçirmek için çoğu zaman yeterli olmuyor. İnsanlar genellikle yaptıklarının suç ve günah olduğunu bile bile yanlış yapabilirler. Elbette toplumun tüm fertleri böyledir, suç işlerler diyor değilim ama toplumların sadece suç işlemeyen, karşısındakinin hak ve hukukuna riayet eden fertlerden oluşmadığı da biliniyor.

Toplumun huzuru için elbette vatandaşların sorumluğu vardır. Ancak, bu sorumluluk zaman zaman uygulanamıyor. Böyle olunca vatandaşların sorumluluklarına uygun davranmaları için devlet kurumlarının kurallara uymayanları toplumdan tecrit etme; bir başka ifadeyle cezalandırması gerekir. Hatta çoğu zaman cezaların caydırıcı olması gerektiği de gündeme gelir. Ancak, görünen o ki, ağır cezalar verilmesine rağmen cinayetlerin önü alınamıyor. Bu arada özellikle son altı aydır salgın sebebiyle insanların hem kendilerini hem de başkalarını hastalıktan korumak için bazı kurallara uyulması gerektiği belirtiliyor. En yetkili ağızlardan uyulması gereken hususlar her fırsatta tekrarlanıyor. Bu konuda sık sık denetimler yapılıyor, kurallara uymayanlara bazı cezalar uygulanıyor. Tüm bunlara rağmen toplumun belli bir kesiminin kurallara uymamakta ısrar ettikleri de görülüyor. Yani toplumun bir kesimi sorumluluk duygusu ile hareket etmiyor, sanki insanları hasta ve rahatsız etmekten zevk alır bir tavır sergiliyorlar. Böyle olunca her fırsatta sorumluluğun vatandaşta olduğunu, insanların sorumlu davranması gerektiğini hatırlatmak gerekli olmakla birlikte yeterli olmadığı da görülüyor. Özellikle de okulların açılmasına 4 hafta kaldığı halde yeni vaka sayılarında ve ölümlerde azalma bir yana artışların gözleniyor olması gösteriyor ki, salgını önlemek için vatandaşlara sorumluluklarının hatırlatılması yeterli olmuyor.

Kendiliğinden sorumluluğu hatırlamayan ve uymayanlara karşı devletin yaptırım uygulaması gerekiyor. Çünkü yaptırım caydırıcı bir şekilde uygulanamadığı sürece görülen o ki, insanlarımızın sağlığını korumak mümkün olmayacak. Sonuç olarak okulların açılması da sağlanamayacak. Bu noktada uzaktan eğitimin okullarda yüz yüze eğitimin yerini tutmayacağını bir kez daha hatırlatmakta yarar var.

Sağlık Bakanı sıkça kurallara uyulmasının gerektiğini hatırlatıyor. Özellikle de okulların açılmasına günler kala, “Kurallara uyulsun, okullar açılsın” hatırlatmasını yapıyor. Kurallara uyulmamasının ölümcül sonuçlara yol açacağı bilim adamları tarafından da her fırsatta dile getirilmesine rağmen bazıları uymamakta ısrar ediyor. Bu arada devletin bir takım uygulamaları, yasak savma kabilinden cezaların verilmesi sebebiyle kural tanımazlara karşı caydırıcı olamıyor. Böyle olunca da toplumun büyük bir kesimi özellikle de okulların açılması yaklaştıkça ciddi bir psikolojik sıkıntı yaşıyor. Bu arada ekonomiyi canlandırmak adına bankaların temin ettiği ucuz tatil kredisi de sahillerde kuralların hiçe sayılmasına yol açtı. Sanki turizm sektörünü canlandırmak adına sağlıktan fedakârlık yapılmış gibi bir görüntü oluştu.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER