ABD´nin ilk kadın Temsilciler Meclisi üyesi seçilerek tarihe geçen Somali asıllı ve Müslüman Ilhan Omar Washington Post´ta yazdığı köşede skandal ifadelere yer verdi.
Omar´ın yazısından bazı kesitler şöyle;
"Kongre´deki ilk dönemime başladığımdan beri, ülkemizin karşılaştığı sorunların ölçeği hakkında açıkça ve dürüstçe konuşmaya çalıştım. Savaştan ve mülteci olmaktan kurtulan biri olarak, ABD dış politikası, militarizm ve dünyadaki rolümüz hakkında dürüst bir konuşma yapmaya çalıştım."
"Kendi ülkem olan Somali´den 8 yaşımdayken Birleşik Devletler´in yaşattığı bir çatışmadan kaçtım. Sonraki dört yılı Kenya´da bir mülteci kampında geçirdim, burada benim gibi birinin kimsesizliğinin tarifsiz acısını yaşadım ve tanık oldum, savaş yüzünden her şeyimi kaybetmiştim. Ve bir gün Amerika Birleşik Devletleri´ne gelmeyi hayal ediyordum (birinin inancına veya etnik kökenine bakmaksızın barış ve fırsat vaat eden bir ülke). Ama aynı zamanda Amerika´nın dünyadaki imajının, bu değerlere bağlı kalmadığımız zaman nasıl zayıfladığını da gördüm. Ve dış çatışmalara sürekli katılmamızın - en iyi niyetle olsa bile - yurtdışındaki itibarımıza nasıl zarar verebileceğine şahit oldum."
Ilhan Omar yazısında, uluslararası toplum tarafından kabul edilen sınırlarla ayrılmış ve kendi kaderini belirleme hakkına sahip iki farklı ülkenin hem Filistin halkı hem de İsrail için daha yararlı olacağını söyledi. Omar şöyle yazdı: ?70 yıl evvel kurulan İsrail Devleti, Yahudi milletinin tarihi ana vatanına olan bağlılığının bir sonucudur. İsrail yüzyıllarca süren antisemit baskıların ve Holokost travmasının gölgesinde kurulmuştur."
Omar Filistinlilerle alakalı olarak; "Ancak buranın Filistinlilerin de anavatanları olduğunu kabul etmek zorundayız. Eğer onlar da bir devlete sahip olmazlarsa her zaman vatansız ve mülteci olarak kalacaklar. Onlar da insan gibi yaşamayı ve özgürlüğü hakkediyor.? dedi.
Son olarak Omar, "Çatışmaya karşı dengeli ve kapsayıcı bir yaklaşım, her iki halkın da güvenliği ve özgürlüğü için ortak bir arzu olarak kabul ediliyor. Hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin kendi kutsal alanlarını ve kendi kaderlerini tayin etmelerini sağlayan uluslararası kabul görmüş sınırları olan iki devletli bir çözümü destekliyorum." dedi.
