Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Sol´a dair yazılar -1

Sait Alioğlu, ?Sol´ Dair Yazılar? serisinin ilk yazısı olan ?Sol Sosyalizm Düşüncesi ve Sola Dair Bir Yaklaşım? başlıklı yazıda, bu kavramın lügat anlamı ile birlikte, sol için bir hayli önemli olan Mark fenomenini ve o çerçevede oluşan bir iki değer ile

Sol´a dair yazılar -1

SOL´A DAİR YAZILAR -1

?Sol Sosyalizm Düşüncesi ve Sola Dair Bir Yaklaşım?

?Din bulutu, onlara göre zahmet, bizlere göre ise her daim rahmet olmuştur.?

Lügat anlamı üzerinden?

Sol, sözlük anlamı itibarıyla, iktisadi bakımdan sosyalizme meyilli kişiler üzerinden oluşan grupları, partileri, çalışmaları ve politikaları tanımlayan dünya görüşünü ve görüşleri tanımlayan bir anlamdadır. Olaya siyasal köken ve kavram olarak baktığımızda ise, ?Sol siyaset kavramının kökeni Fransız ihtilâli dönemine dayanır. İhtilal sonrası kurulan parlamentoda özgürlüklerin destekçisi olan halkçılar genellikle başkan koltuğunun solunda oturmaktaydılar. Değişimlere karşı çıkmakta olan zenginler, burjuva kişiler ise sağda otururlardı. Bugün Fransız parlamentosunda bu gelenek hâlâ devam etmektedir?. (1)

Yine Wikipedi´deki bilgiler muvacehesinde; ?sol olgusunun mistik kökenine baktığımızda ise, politikadaki sol kavramının dindeki sol kavramı ile alakası yoktur.. Dinlerde kötü, pis, ahlaksız kabul edilen şeyler sol taraf ile özdeşleştirilmiştir. Latince kökenli sinister (kötü) kelimesinin diğer anlamları, "sol" ve "şanssız"dır. Yine İbranicede "smowl" (sol) kelimesi aynı zamanda "karanlık? anlamına gelir. (2 ) Modern sosyalist hareket ise büyük oranda 19. yüzyıl sonundaki işçi sınıfı hareketinden kaynaklandı.

Bu süreçte sosyalizm terimi, kapitalizm ve özel mülkiyet karşıtı olarak kullanıldı. Modern sosyalist hareketin kurulması ve bir bütün haline gelmesine yardım eden Karl Marx, sosyalizmin sınıf mücadelesi ve proleter devrimi ile gerçekleşebileceğini yazmıştır. Marksizm´in sosyalizmin birçok yorumu üzerinde devam eden bir etkisi vardır.

Marx ve Engels`in fikirleri taraftar buldukça, özellikle Orta Avrupa`da, sosyalistler uluslararası yapıda bir birlik kurma arayışına girdiler. 1889`da, 1789 Fransız devriminin 100. yılında, yaklaşık 300 işçi ve sosyalist örgütünü temsilen 20 ülkeden 384 delege ile İkinci Enternasyonal kuruldu. Bu yapı "Sosyalist Enternasyonal" olarak tanımlandı ve Engels 1893`teki Üçüncü Kongre`de Onursal Başkan olarak seçildi. 1914´te 1. Dünya Savaşı başladığında birçok Avrupalı sosyalist lider kendi hükümetlerinin savaş hedeflerini destekledi.

Birleşik Krallık, Fransa, Belçika ve Almanya´daki sosyal demokrat partiler enternasyonalizmin ve dayanışma için verdikleri sözlere rağmen devletlerinin savaş zamanı askeri ve ekonomik planlarına destek verdi. Lenin ise savaşı emperyalist bir çatışma olarak tanımladı ve dünya çapında bir proleter devrim için bu şansı kullanma çağrısı yaptı. İkinci Enternasyonal savaş sırasında dağılırken, Lenin, Troçki, Karl Lİebknecht, Rosa Luxemburg gibi Marksistlerden oluşan küçük bir grup, Eylül 1915´te İsviçre´de Zimmerwald Konferansı´nda bir araya gelmişlerdi.(3)

Materyalizme ve Marks´ın formülasyonu icabı tarihsel materyalizme dayandırılan ve kendi içerisinde ideolojik çerçeve, teori ve pratik açıdan bazı farklılıklar arz etse de, sosyalizm modern dönemde ilerlemeci tarih ve toplum anlayışı açısından batıcı bir ideoloji olarak karşımıza çıkar.

Marks fenomeni ve sosyalist düşünce?

Ali Bulaç ?Çağdaş Düzenler ve Kavramlar´ adlı eserinde, ?Marksizm-Bilimsel Sosyalizm´ başlığı altında şunlara yer vermektedir: ?Marksizm, bugün dünyada yaygın bir kavram olma özelliğini koruyor. İktisattan edebiyata kadar hayatımıza giren bu kavram çağdaş bir doktrini ifade eder. Çoğu zaman komünizm ile aynı şeydir ve esasında Marksizm´in toplum projesinden komünizmi anlamak gerekir. Dar anlamda komünizm, üretim araçlarını kamu mülkü haline koyan bir toplum devrimine verilen addır.? (4)

Buna bağlı olarak da temel kalkış noktası ilerlemecilik bağlamında batıcı bir hayat tarzı ve o yönde oluşan çabalara ek olarak batının birçok açıdan rededilemez (!)  olduğuna ek olarak, ?sınıfsız´ bir komünist topluma evrilme yolunda özellikle de maddi kaynaklar ve değerler açısından ilerlemeyi sağlayıcı bir rol verilen sömürgeci bir mantığa yaslandığı da kendiliğinden belirginlik kazanır.

Burada iki şey öne çıkmaktadır; birincisi, materyalist/maddeci temele dayalı sair batılı ideolojiler gibi sosyalizm de, seküler silsile içerisinde, okuma biçimlerini,  Allah´(cc)ı, O´nun iradesini, tarihe ve topluma müdahalesini hiçe sayıp, onu zihinsel planda bir itibarsızlaştırma yoluyla dinin insan için hiç de önemli olmadığını ön plana çıkarıp, aksine, güya tarih boyunca onun sadece gücü elinde bulunduran egemenlerin, toplumun geri kalanını elde tutmasına yarayan geri ve gerici bir unsur olarak değerlendirmesidir. Bu da onu din konusunda genel anlamda dinle kendisine bir yol arayan günümüz insanının vicdanında mahkûm etmektedir. Örneğin, Sovyetler sonrası dindar Rus insanının kilise eksenli olarak, dini referans alarak, yeniden toparlanışı?

İkincisi, yine sözde ?öncü/ayrıştırıcı sınıf´ olgusuyla işçi (proleterya) sınıfının öncülüğünde yeni ve aynı zamanda da toplumsal hâkimiyeti ?ilelebet´ elinde tutarak, bu formülasyona uymayan diğer toplumsal katmanların imhasını öngörerek, sonuçta devlet aygıtının da olmadığı, insanları bağlayan hiçbir kaide ve kuralın da olmadığı sınıfsız bir toplum üretme düşüncesi de birinci maddede belirttiğimiz gerekçelerden ötürü ortadan kalkmış oluyordu!

Ayrıştırıcı sınıf olgusu?

Zaten Marks´tan bu yana bir silsile içerisinde hemen tüm ideologlarının söylemlerinde yukarıda da vurguladığımız gibi, belirginlik kazanan ?ayrıştırıcı sınıf´ olgusu üzerinden ilerlemeci ve determinist (cebriyeci/zorlamacı) bir yol alış, insanlık tarihini karanlıklardan aydınlığa ulaştıracak (!) oranda ve birbirinin anti tezi hükmünde sınıf bazlı toplumsal değişimin var olduğu görüşünü ilelebet sürdürür!

Ama bunun son raddede belki de o tür bir hayale inanmaya eğilimli insanlar açısından düşündüğümüzde, temeli bilimselliğe dayandırılan, ama sonuçta içerik açısından sosyal, siyasal, tarihsel ve en önemlisi de Sünnetullah olgusuna ve Allah´ın kitabında bizlere bildirdiği kesinlikli/hakikate mebni bilgilere uymayan bir vasatta gereksiz yer işgal eder, var olacak olan sonuca baktığımızda?

Ali Bulaç; ?Çıkışından itibaren Batı siyasi ve iktisadi tarihine kuvvetle tesir eden sosyalist görüş muhtelif şekiller gösterir. Evvela sosyalizmi tarif edelim: Sosyalizm tatmin verici bir toplum düzeni kurmak gayesiyle iktisat alanında ferdi teşebbüslerle menfaatlerin serbest çalışmasına yer vermeyen ve toplumun bugünkü yapısını ortadan kaldırmak için elbirliğiyle yürütülen hem daha haklı, hem de insan şahsiyetinin tüm inkişafına daha elverişli bir sosyal yapıyı geçirmek isteyen doktrinlere verilen isimdir.? (5)

Bazı farklılıklara rağmen aynılık

Modern paradigmaların hâkimiyetinin sonucu oluşan, aynı seküler silsile içerisinde birbirine paralel olarak yer alan, birbirlerini tamamlayan sair ideolojilere etki ettiği gibi sosyalizme ve onun içine nüfuz eden, batının hakimiyeti ve paradigmal üstünlüğü tezine dayanan bir vasatta ilerlemeci mantığı, maddeye önem verişin, bunun yanında geriliği temsil ettiği düşünülen dine, din olgusuna ve dine karşı tavır alışlara baktığımızda, en acımasız ideolojilerden birisinin sosyalizm ve onun, sözde bir üst aşaması olan komünizmi görebiliriz, yaklaşık yüz yıllık süreçte doğu ve batıya dönüp baktığımızda?

-Sosyalizmin dine bakışı ya da din bulutu (!)-

Bunun böyle olduğunun kanıtı olarak,  elbette kendi adımıza Kemalist örnekleri verebileceğimiz gibi, en belirgin örneği ta 17 Ekim devrimi öncesi 1905´lerin Rusya´sında hazırlık aşaması sayılabilecek sosyalist mülahazalarda çok açık bir şekilde bulabiliriz: ?Din bulutuna karşı savaşta bilimden yararlanan ve işçileri bu dünyada daha iyi bir yaşam adına kavga vermek için birleştirecek Öteki Dünya inancından Kurtaracak Sosyalizmin yanında yer alır.? (6)

Bu ifadeleri, Sovyet devrimi öncesi 1905´lerde kurulan ve sosyalist ideolojiyi baz alan Rusya Sosyal Demokrat Partisi´nin, halka yönelik olarak deklare edilmiş beyanatlarından öğreniyoruz. Ayrıca; ?Din diye tanımlanan ve halkın üzerine indirilen koyu sisle, sözlerimizi ve yazılarımızı kullanarak tamamen ideolojik silahlarla savaşabilmek için kilisenin kaldırılmasını istiyoruz. Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisini, işçilerin her türlü dinsel uyutmacadan kurtulması adına mücadele etmek için kurduk. Bizim için ideolojik mücadele kişisel bir sorun değil, bütün partinin, bütün proleteryanın sorunudur.? (7)

Alıntıladığımız bu cümlemiz ise, o çok dillendirilen ve kendisi açısından bir parça da gerçeği içerdiğinden öyle görünen, görüntü veren ve hep öylece zihinlerde yer eden sosyalizmin düşünsel ve eylemsel planda birçok farklılıklar içerdiği tezini sarfı nazar edip söylersek, batılı bir ideoloji olarak onun ve genel itibarıyla sosyalistlerin dine bakış açısını yansıttığını düşündüğümüz bu cümle, bize birçok materyali de verebilir: ?Bizim açımızdan ezilen sınıfın bu dünyada bir cennet yaratmak adına gerçek devrimci mücadelede birleşmesi, öteki dünya cenneti konusunda proletaryanın görüş birliğine gelmesinden daha önemlidir.? (8)

Materyalizme bağlılık içerisinde adına tarihi materyalizm denilen ve seküler okuma, düşünme ve yorumlama biçiminin baz alınması sonucu, sanki sahici bir ?sebep-sonuç´ ilişkisine onay veriyor düşüncesiyle, Marks, ?ilkellik´ kavramına sığınarak, dünden bugüne var olan insanlık tarihini, materyalist bir silsile içerisinde, birbirinin devamı niteliğinde beş ana bölüme ayırıyor.

O günden bugüne de, sosyalist aydınların, tarihçilerin vs. yukarıda da belirtmeye çalıştığımız gibi, sosyalizmi kendi içinde temellendirmeye çalıştıkları göze çarpmaktadır. Bazı pratik açıdan aralarında farklılık varsa da, Marks´ın bu tespitlerini onaylamakta ve ona uygun bir dil kullanarak meşruiyet kazandırmaya devam etmektedirler. Zamanla oluşan, ama amacı flulaştırmadan, sosyalistlerin kendi aralarında radikal sosyalizm, Sosyal demokrasi vb. var olan esasa bağlılık içerisinde ideolojik çeşitlenme yoluyla, kendi meşruiyetlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar.

__________________

Dipnotlar:

1)Solculuk Mad. Wikipedi

2)Solculuk Mad. Wikipedi

3)Solculuk Mad. Wikipedi

4)4Ali Bulaç; Çağdaş Kavramlar ve Düzenler, s.59, Çıra yay. İST. Mayıs 2010 bs.

5)Ali Bulaç, a.g.e s.216

6)Sosyalizmin Dine Bakışı, Rusça yayın yapan Novaya Zihn Dergisi Sayı: 28, 3 Aralık 1905

7)Novaya Zihn Dergisi,a.g.m

8)Novaya Zihn Dergisi,a.g.m

 

 

 

 

 

 

 

 



Anahtar Kelimeler: dair yazılar

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz