Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Semeleşen Seyisler

MAHMUT TOPTAŞ- 17.07.2018

Semeleşen Seyisler

65 yıllık bir arkadaşım, bana bazı dertlerini anlattıktan sonra ?İş semesi olsun da baş semesi olmasın? sözüyle de kendini teselli etti.

Manasını bildiğim ama 65 yıldır kullanmadığım ?Seme? kelimesini ilk defa onun ağzından duyunca  yıllardır görüşmediğim arkadaşı görmüş gibi sevindim bu kelimeyi duyunca.

Bizim köyde, bazen biri şaşkın ve sersem dolaşıyorsa, onu gören, halini sormak için, ?Ne o, seme tavuk gibi ne dolaşırsın? derlerdi.

Bizim köyde sarhoş yoktu.

Bazen dertlerin, çaresizliklerin, altından kalkamayan, derdini de birilerine açamadığı için derdin altında kalarak dolaşan insanlarımız az da olsa vardı. İşte ona seme tavuk gibi dolaşmak denirdi.

Tavuklar da köyün kenarındaki otlardan ve onların tanelerinden biri tarafından sarhoş edilmiş olabilir. İşte o zaman semeleşir.

Günümüzde ne yiğit, kahraman, mücahit insanlarımız semeleşti.

 

Makamın üstüne oturacağı yerde makamı sırtında taşımaya başladı ve sersemleşti, semeleşti.

Makamla iğdiş edildi.

Keçinin erkeğine ?Teke? denir.

Koyunun erkeğine ?Koç? denir.

Sığırın erkeğine ?Tosun? denir.

Erkek doğan oğlaklardan çoğunluğunun hayaları bir yaşında iken iğdiş edilir.

Erkek doğan kuzuların yine çoğunluğu bir yaşında iken iğdiş edilir.

Erkek danaların da çoğunluğu iğdiş edilir.

İğdiş edilen teke, koç ve tosun, keçilerle, koyunlarla, ineklerle beraber olur beraber yayılır, beraber sulanırlar.

Kurt uzaktan göründüğünde iğdişler, keçilerin arasına kaçarlar.

İğdiş edilmeyen tekeler ise, sürünün etrafında dört dönerek onları korumaya çalışır.

Koltuğa oturunca koltuk altı olan insanlarımız, koltuğun koltuğundan dışarı çıkamayanlarımız da koltukla iğdiş edilenlerimizdir. 1400 yıl önce, Sevgili Peygamberimizin eğitiminden geçen Ebubekir, Ömer, Osman, Ali (Allah onların hepsinden razı olsun) hala sohbetlerimizi tatlandırıyorlar, adalet, merhamet, cömertlik, edep konularında örneğimiz oluyorlar.

 

Rahmani eğitimde, kişilerin doğuştan getirdikleri özelliklerin ortaya çıkarılması, parlatılması ve etrafa ışık saçması hedeflenmiş.

Günümüzde ise, ?Vardır bir hikmeti? diyen insanların yine de yaratılış ayarlarının tamamen bozulmadığını gösterir.

Yani yapılan veya söylenen yanlışa inanmamaktadır ve fakat, hayasında makam, koltuk mengenesi olduğundan ?Vardır bir hikmeti? diyerek iki tarafı da kurtarmaya çalışmaktadır.

Hazreti Ömer, halife iken, bir gün Muhammed bin Mesleme ile karşılaştığında ?Muhammed, beni nasıl görüyorsun? der.

Muhammed: ?Ben, seni sevdiğim gibi görüyorum, seni sevenlerin senin hayırlı işler yapmanı sevdikleri gibi seviyorum. Seni hazineyi korumada güçlü, hazineden yememede iffetli, hazineyi dağıtmaya adaletli görüyorum. Eğer eğilirsen, yanlışa meyledersen seni ok düzeltir gibi düzeltiriz? demiş.

Hazreti Ömer de:

 ?Yanlışa meylettiğimde beni doğrultacak bir toplum içinde kıldığı için Allah´a hamdolsun? demiş. (Abdullah bin Mübarek (d: 118/736- ö. 181/797) El´Zühd, 512 nolu hadis)

Bir gün, muhacir ve ensarın arasında otururken Hazreti Ömer:

 ?Bazı işlerde (azimeti değil de) ruhsatı seçsem ne yaparsınız?? demiş ve bu soruyu üç defa tekrarlamış.

Bunun üzerine Ensar´ın ilk Müslüman olanlarından Beşir bin Sa´d:

Bunu yaparsan seni düzeltiriz? demiş. (Buhari, Tarih´ül Kebir, Bab´üs-Sin, No:1825)

Seven, sevdiğinin yanlışını, uygun bir şekilde, yalnızken söyler.

Rabbani eğitimden geçen Sevgili Peygamberimiz, onun arkadaşları ve o günden bu güne kadar geçen değerli insanlar.

Bir de bugün dünyanın en gelişmiş ülkesi olan Amerika´nın demokrasi eğitiminden gelen ve en çok oy alarak seçilen Trump´ı düşünün.

 



Anahtar Kelimeler: Semeleşen Seyisler

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz