Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Sayın Başkan gerçekten bu kadar zor mu?

Ocak Medya´dan Emrullah Bayrak yazdı: Sayın Başkan gerçekten bu kadar zor mu?

Sayın Başkan gerçekten bu kadar zor mu?

Tarihler 17 Mayıs 2006´yı gösteriyordu.

Danıştayda gerçekleştirilen hain saldırıda 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybederken 4 kişi de yaralanmıştı. Ülke üzerinde kara bulutlar dolaşıyordu. Hava yine pusluydu.

Kocatepe Camisinde Mustafa Yücel Özbilgin için düzenlenen cenaze töreni, bakanlara yönelik protesto gösterilerine sahne olmuştu. Dönemin Hürriyet gazetesi, yaşananları anlatmak için ?Bakanlar polis kordonuyla kaçtı? başlığını atmıştı.

Gazetenin internet sayfasında yer alan haberde şu bilgiler yer alıyordu: ?Danıştay 2. Dairesi üyesi Mustafa Yücel Özbilgin´in cenazesinde bakanlara öfke kusuldu. ?Katil hükümet´ sloganları arasında bazı vatandaşların saldırısına uğrayan bakanlara pet şişe fırlatıldı. Durum gerginleşince Abdüllatif Şener, Abdülkadir Aksu, Vecdi Gönül ve Osman Pepe polis kordonu arasında arka kapıdan camiyi terk ettiler.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek´e Kocatepe Camii avlusunda büyük tepki gösterildi. Cenazenin bulunduğu katafalkın önüne gelen Çiçek protestocuların arasına sıkışıp kaldı. Protestocular Türk bayrağı ve Atatürk posterini Çiçek´in yüzüne kadar yaklaştırdılar. Çiçek, avludaki tünelden koşarak uzaklaşmaya çalıştı. Ancak protestocular bakanı kovaladılar.?

Bunları neden mi anlattım?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´na şehit cenazesinde yapılan saldırı, bana o günleri hatırlattı.

Türkiye, nedendir bilinmez, her defasında aynı oyunla karşı karşıya geliyor. Değişen tek şey ise aktörler. O dönem AK Parti iktidarına yapılanların bir benzerini tam 13 yıl sonra ana muhalefet partisinin lideri yaşıyor.

Yine kutuplaşma, yine hoşgörüsüzlük ve yine ülke karanlık bir çukura çekilmek isteniyor.

Sükûnet, sükûnet ve sükûnet..

Kılıçdaroğlu´na yapılan saldırı sonrası yapılan açıklamalar pek sükûnete ereceğimizi de göstermiyor. Birlik beraberlik içinde bu saldırıya karşı konulması gerekirken yine herkes kendi cephesinden farklı hesaplar içine giriyor. Karpuz misali ikiye bölünmüş durumdayız.

Bu saldırı, gerilim ortamının yumuşatılması için bir fırsata dönüştürülebilirdi, ki hala bu fırsat kaçmış değil.

Nasıl mı?

Mesela Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu´nun ziyaretine gitmese bile en azından bir ?geçmiş olsun´ telefonu açabilir. AK Parti´den bir heyet ziyarete gidebilir.

MHP lideri Devlet Bahçeli telefon açabilir, ziyaret etmese bile partisinden bir heyeti gönderebilir.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, CHP Genel Merkezine giderek Kılıçdaroğlu´na geçmiş olsun dileklerini iletebilir. Cuma namazında, cenaze namazında nasıl davranılması gerektiğine ilişkin bir hutbe verdirebilir. Sayın Başkan, gerçekten bunu yapmak çok mu zor?

Sizce bunların yapılması çok mu zor?

İnanın, yukarıda ifade ettiklerimin yapılması halinde, göreceksiniz, ülkedeki tansiyon yarı yarıya düşecektir.

Seçim tartışmalarını geride bırakarak ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündeme odaklanmanın şart olduğunu söyleyen Erdoğan, ?Dönem kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir.? demişti.

Bunun için yukarda saydıklarımın yapılması ilk adım olacaktır. Böyle yapılırsa inanın puslu hava dağılacaktır.

Ülkemize yazık etmeyelim. Şu gerilim atmosferinden artık kurtulalım. Karanlıktan, kaostan beslenenlere fırsat vermeyelim.

Olmaz mı?



Anahtar Kelimeler: Sayın Başkan gerçekten kadar

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz