Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Paris´ten ilham aldıkça hezimetleri sürecek

Ergün YILDIRIM

Paris´ten ilham aldıkça hezimetleri sürecek

Paris, bir isyanlar ve ihtilaller şehri. Cedlerimiz en büyük isyanın yapıldığı 1789 tarihine ihtilal-i Kebir diyor. Giyotin altında on binlerce kafa uçurulur bu ihtilal-i Kebirde. Kanlar sel gibi akar meydanlarda. Dünyanın kardeşlik, hürriyet ve eşitlik ile cennete döneceğini bekler yığınlar. Hem yoksullar kurtulacak hem de köleler. Milliyetçilik ve ulus devlet bayrakları Paris´te göklere çekilir. Napolyon, bu yeni putlarla dünyanın Kralı olmaya heves eder. Batının ve Şarkın Kralı Napolyon! Bu hevesleriyle bizim Kavalalı Mehmet Paşayı bile baştan çıkarır. Paris´te doğan eşitlik, kardeşlik ve özgürlük dünyayı baştan başa fethe çıkan modern dinin yeni amentüsü. Ülkeler ve aydınları bu amentü ile aydınlanır. İhtilal ile gelen bu amentü yine ihtilallerle yoluna devam eder. İmparatorluğumuz da bu amentüyle çalkalandı. Devlet-i alimizi bu amentüyle kurtarmaya kalkışanlar, sonunda Meşrutiyeti ilan ederek ilk ihtilallerini gerçekleştirirler.

Paris adını Yunan mitolojisinden alır. Uğrunda harpler yapılan ve ülke kaybedilen bir kadının adı bu. Adeta meydanlarda akan kanın üstünü örtmek için ta uzak asırlardan ödünç alınmış bir maske. Güzel, romantik ve aşk dolu bir düş. Bütün sevgililerin başkentini yapma düşüdür bu. Bu düşten moda ve güzelliğin bütün modern biçimleri fışkırır. Dünya, buradan aldığı ilham ile güzel olmanın peşinde koşar. Bütün modern kızlar Parisli olmak için can atar. Aşkta kendini kaybetmek isteyen Don Juanlar, Paris düşüyle yanıp tutuşurlar. Paris, ihtilaliyle de güzelliğiyle de ihtilalcilerimizi ve aşıklarımızı çarpan bir modern dönem cini.

Paris´te doğan ihtilal, aydınlarımızı baştan çıkaran bir şehvet. Önce ihtilale aşık oldular. İsyan ve cuntalar tertip ettiler. Kendini Robespiyer zannederek giyotini İstanbul´da kurmaya heveslendiler. ?Taksimde kuracaksın bir dar ağacı, sonra da sallayacaksın?Bakalım nasıl düzelir ortam? sayıklamaları bu şehvetten sızarak gelen bir zihniyet. Aydınlarımız için Paris aşk, romantizm ve ihtilalin iç içe geçtiği bir ütopya şehri. Onların Medinetül Fazılası, Güneş Ülkesi. Çağdaş aydının Mekke´si. Cumhuriyet, bu aydınlarımız için Paris markasıdır. Markadan da öte mitoloji. Onunla memleket baştan başa modernleşecek ve cehaletten kurtulacak. Dinin amentüsü yerine pozitivist bir amentü ikame edilecek. Türk aydını, Paris ile bütün Anadolu´yu baştan başa ihtilal ruhuyla yeniden icat etmek ister. Bu ihtilal hırsıyla geleneği de reddeder, dini de, tarihi de. Türk sosyalizmi de Türk ulusalcılığı da Paris damgalı. 68 kuşağı aydınlarımız da yine Paris´ten ilham alarak ihtilalin ve özgürlüğün peşine düşerler. Özgürlük, aşk ve devrim kavramları ağızlarda sakız gibi çiğnenir. Solculuk ve Kemalizm el ele yeniden Paris düşüyle ihtilal peşine takılır.

Paris yine isyanla çalkalanıyor. Bu defa isyanın başını çeken elitler yok. Ne fikir adamları var ne de filozofları. Devrim ve aşk da yok. Sadece ateş, talan, ayaklanma, başkaldırı ve maaş talepleri?İçinde romantizm ve düş taşımayan soğuk bir isyan. Bize ilham olacak hiçbir ruhu yok. Yine de batıcı aydınlarımız Paris´ten rüyaya yatıyorlar. Gezi´de Paris Komününden ?Taksim komünü? çıkarmanın hevesine kapılanlar, bu defa da Paris isyancılarının yağmacı pratiklerinden yeni isyanlar tertiplemenin hevesine düşüyorlar. ?Paris sararırken Ankara yeşil kalmaz? diyorlar. İki yüzyıla varan beyhude bir çaba. İçimizdeki Fransızlar Paris´ten ilham aldıkça hezimete uğramaya devam edecekler. Çünkü tarihin kalbi Paris´te atmayalı epey oldu.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz