ABD özellikle Soğuk Savaş sonrası uyguladığı taktikleri kullanmaya devam ediyor. Kafa karıştırıyor, geri adım atıyormuş gibi yapıyor ama her adımıyla pozisyonunu daha da kalıcı hale getirmeyi hedefliyor.
Peki, ne olacak, nasıl bitecek bu işin sonu? Kime, neyi, hangi şekilde anlatacağız da gelinen durumun vehametini ifade etmiş olabileceğiz, inanın çok emin değilim. Hal böyleyken kimileri de, geçmişte bölgede yapılan bazı yanlışları öne sürüp, ABD-YPG ilişkisine sessiz kalarak meşruiyet yükleme derdine düşüyor. İş konuşmaya gelince emperyalizmin bölgedeki oyunlarına dikkat çekiliyor. Akıllara Türkiye´de hükümetlerin yaptığı bazı yanlış uygulamalar geldiğinde ise Amerika birden zihinlerde masum bir kisveye büründürülüyor. Oysa Amerika´nın derdinin ne Türklük, ne Kürtlük veya ne Sünnilik ne de Şiilik olmadığını anlamak için daha hangi belalara muhatap olmak gerekir, hangi musibet akılları başlara getirir belli değil.
Bunun yanında malum bildiğiniz gibi Amerika ?YPG ile ilişkimiz geçici ve taktiksel? diye bir açıklama yaptı. Bu açıklama YPG ile danışıklı dövüş şeklinde yapılmamış olsa, YPG´den cılız da olsa bir tepki gelmesi beklenirdi. Neden? Çünkü ortağınız gözlerinizin içine baka baka ?ben bunları kullanıyorum´ demiş oluyor. Ancak görünen o ki, ABD, YPG´ye ?Türkiye´de biraz gaz birikti, bunu açığa çıkaracağım´ diye önceden bilgi vermiş. O yüzden herkes halinden gayet memnun görünüyor. YPG tarafında kimse bu açıklamayı sorun etmiyor.
Diğer taraftan bu zamana kadar 18 bin tırdan fazla silah yardımı yaptıkları, bölgede kalıcı olsunlar diye 20´den fazla üs inşa ettikleri YPG için ilişkinin hala geçici olduğunu söylemek, taktiksel olduğunu iddia etmek ve buna birilerinin inanacağını beklemek nasıl bir ruh halidir anlamak mümkün değil.
Bir de bunun üstüne Suriye özel temsilcisi James Jeffrey´in ?PYD, PKK´nın uzantısı olabilir ama biz PYD´yi terör örgütü olarak görmüyoruz? açıklaması tam ?ört ki ölem? türünden bir pişkinlik olarak kendisini gösterdi. PYD´yi, 30 yılı aşan bir süreden beri ?stratejik müttefik? olarak gördüğünüz Türkiye´ye karşı terörist faaliyetler yürüten PKK´nın Suriye kolu olarak kabul edeceksiniz, hem de aynı zamanda terör örgütü olmadığını söyleyeceksiniz. Bu ne demektir biliyor musunuz? PKK artık ABD´nin terör örgütü listesinde resmen de yok demektir. Diğer taraftan hani taktiksel vesair şeklinde ifadeler kullanıyorlar ya, asıl terör örgütünün üst düzey yöneticilerinin yakalanması için ödül konulması tam bir taktiksel şovdur.
Üzgünüm ama söylemek zorundayım. Kimileri 2023 yılı için farklı beklentiler içine giredursun, birileri de 100 yıl önce yarım bıraktıkları işlerini ? Allah korusun- tamamlamak için son hızla çalışmaya devam ediyorlar. Her bir gelişmede artık toplumsal desteğin belirgin şekilde azaldığı görülen iktidar ise kendi kaderi ile ülkenin kaderini birlikte tutma yanlışı içine düşüyor.
Buradan iktidar partisine sesleniyorum. Yukarıda ifade ettiklerimizi hatta daha fazlasını bilmemenizin imkanı yok. Olayların bu noktaya gelmesindeki vebaliniz çok büyük. Bunu kabul etmeseniz de, içinizden hak verdiğinizi çok iyi biliyorum.
Geliniz, içine düşülen bu sıkıntıyı aşmak için önce içerde birleştirici, toparlayıcı bir dil kullanmaya başlayınız.
Geliniz ülke olarak hiç olmazsa zararın burasından dönelim.
Geliniz dış politikadaki sorunları diğer siyasi partilerle masada konuşmayı deneyiniz.
Belki göremediğiniz bir noktayı farketme imkanı bulursunuz da, içinde bulunduğumuz cendereden hep birlikte çıkış fırsatımız olur.
