Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Metin Yüksel; Öncü mücahid, bir akıncı şehid

Adnan Öksüz, 12 Eylül’e giden süreçte, ülkeyi kasıp kavuran sağ-sol çatışması dönemde, sağcılar tarafından katledilen Metin Yüksel’in şehadetine ve yaşamına dikkat çekiyor.

Metin Yüksel; Öncü mücahid, bir akıncı şehid

Dün, tarih 23 Şubat 2023, günlerden Perşembe idi…

23 Şubat’ı zihnimize kazıyan neydi? Şu idi; 23 Şubat, Metin Yüksel’in şehadete yürüdüğü gündü.

* Yaşını davasıyla yoğurmuş genç aksiyon ve dava adamı Metin Yüksel. Ömrünü İslam davasına adamış, canını Müslüman ümmet için adak yapmış ve şehadet mertebesine ulaşmış öncü mücahid, bir Akıncı şehid.

* Şehid Metin Yüksel, büyük bir İslam âlimi olan Molla Sadreddin Yüksel ve tasavvuf âleminin (manevi ilimlerin âlimlerinden) büyük şeyh, Şeyh Masum Efendi’nin kızı Sarata Hanımefendi’nin 3. çocuğu olarak, 17 Temmuz 1958’de Bitlis’in Kolongo Yaylası’nda dünyaya geldi.

* Dokuz yaşına kadar medrese âlimlerinin ve tasavvuf büyüklerinin olduğu ortamları teneffüs etti. Ailesiyle birlikte dokuz yaşındayken İstanbul Fatih ilçesi Haydar Mahallesi’nde yaşamaya başladı.

* Ele avuca sığmayan bu küçük mücahid, o zamanlar Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) ve diğer İslami sivil toplum dernek ve vakıflarının daimi müdavimlerindendi.

* Bulunduğu her ortamda aksiyoner olarak faaliyet gösteren Metin Yüksel, yaklaşık on sekiz yaşlarındayken Haydar’da Fatih Akıncılar Derneği’nin şubesini açtı ve bu derneğin kurucu lideri oldu.

* O yıllar, sağ-sol çatışmalarının çok yoğun olduğu yıllardı. Fatih ilçesi, sağ ve solcuların baskısı altında ve mahalleler kurtarılmış bölgelere bölünmüştü.

* İslam dini, bugünün sağcılık ve solculuk anlayışını tümden reddediyor. Bu grupların baskısı altında olan Fatih’teki Müslüman cemaat ve bireylere rahat bir nefes aldırmak, üzerlerindeki baskıyı kaldırmak için gece gündüz sesli anlatım ve tebliğler, yazılı bildiri ve broşürler vasıtasıyla faaliyet ve çalışmalara başlandı.

* Kahvehane sohbetleri en yoğun faaliyet yöntemlerinden biriydi. Metin Yüksel’in liderliğinde, kurtarılmış mahalleler olarak adlandırılan solcu ve sağcıların hâkimiyeti olan yerlere giriliyor, tebliğ yapılıyor ve buradaki güç odaklarının hâkimiyetine sona veriliyordu.

* Bu durum hem solcuları, hem sağcıları hem de asıl bunların iplerini ellerinde bulunduran perde arkası güçleri oldukça rahatsız ediyordu. Metin ve arkadaşları silahlı ve pusulu saldırılara uğruyorlardı. Bir keresinde Fatih’teki Darüşşafaka okulunun arka tarafında kurulan pusuda silahla vurulmuş ve yaralanmıştı.

* Solcuların saldırılarını anlamak bir dereceye kadar mümkündü de kendilerini sağcı olarak tanımlayıp da bir taraftan ırkçılık yaparken diğer taraftan İslam dinini savunuyor gözükenleri anlamak fazlaca mümkün olmuyordu!

LEKESİZ BEMBEYAZ BİR KEFEN!

 

Merhum şehid Metin Yüksel’in arkadaşları anlatıyor:

* “Tarih, 23 Şubat 1979… Bir Cuma günü… Fatih Camii’nde Metin Yüksel ve kendisini şehid eden ırkçı katiller de aynı camide ve aynı safta Cuma namazı kılmışlardı!”

* “Namazını bitirdikten sonra kıbleye göre caminin sol tarafından o günlerde ‘Karadeniz Bloku’ denilen Vakıflar Talebe Yurdu’nun olduğu taraftaki avluya doğru camiden çıkmıştı. Yerler bembeyaz karlarla kaplıydı. Sanki şehid olacağı yere lekesiz bembeyaz bir kefen serilmiş ve o kefenden de ta caminin kapısına kadar masumiyetini temsilen beyaz bir halı döşenmişti.”

* “Havada kuşlar o soğuk havada âdetleri olmadığı halde topluca uçuyor ve adeta havada bölgeyi tavaf ediyorlardı. Katiller silahlarını çekmiş, kurşun yağmuruna tutmuşlardı İslam şehidini. Kan yere düşmüştü. O kefen gibi bembeyaz yerde al kanlar vardı, şimdi...”

* “Toprağa bir tohum daha ekilmişti. Artık o da ölümsüzlerden olmuştu. Metin Yüksel de artık Allah’ın özel misafirlerinden olmuştu. O’nun tarafından çok farklı ve çok değişik nimetlerle rızıklandırılanlardan olmuştu.”

* “Allah yolunda öldürülenleri sakın ha, ölüler sanmayınız. Bilakis onlar diridirler; Allah’ın lütuf ve kereminden, kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde Rabbinin yanında (değişik) rızıklara mazhar olmaktadırlar.”

BİR ‘METİN’ ‘YÜKSEL’Dİ!

“Metin, sekizine bastın! Büyüdün artık! Bugün seni birine götüreceğim! Çok seveceksin!”
Orta boylu, sarışınca adam, gözünü ondan ayırmıyordu;

- “Sen ne yakışıklı çocuksun öyle! Hep gel, olur mu? Arkadaş bol, ilim de! Unutma ama!”

Çarşamba’nın Rizeli hocasının, on üç takvim sonra, musallada, tam da önünde, göz pınarlarına hücum eden yaşları salıvererek el bağlayacağını nereden bilirdi ki!

Metin, sokağın büyüsüne kapılmış, bir yol çizmişti kendine. Bir gün Sankiyedim’den Vezneciler’e inerken, altmışında bir nine çevirdi yolunu;

“Evlat, bir ilaç parası! Kocam ciğerlerini üşüttü, inşaatlarda bekçilik yaparken.”

Varını yoğunu verdi Metin.

- “Arkadaşlar, dispanser açacağız Fevzipaşa'ya. Doktorunu hastaneden, ilacını eczaneden bulup ücretsiz muayene edeceğiz, Anadolu insanını. Sade sloganla olmaz kuru kuru, halka ineceğiz tarafsızca. Dilini, milletini sormadan bulacağız hastaları. Giderken bir hayır dua etsinler yeter. Ebemizin, dedemizin canı için!”

Dispanser, dolup dolup boşalıyor; gelenlerin ardı arkası kesilmiyordu. Metin’in mahallesinde huzur vardı bir tek. Sağ sol yönünü şaşırmış, kırıp geçiriyordu birbirini.

Nerde bir haksızlık, bir arsızlık, bir yolsuzluk varsa, bulurdu karşısında Metin'i.

Bir vakit, kararınca hava sessizliğe bürünen sokaklar, emin bir belde oluvermişti. Namı almış yürümüş, uzak ülkelere yol almak üzre saatleri saymıştı, Metin!

Baba, yirmi bir yıl öncesi gibi, “İsmailce teslim olup, İbrahimce yaşadı! Kaçanlardan değil, gönlünü Rahman'a açanlardan yazıldı” diyor, fethin mimarına bakıp:

- “Can oğlum sana geldi, tam da yanı başında! Hep, seninle komşu olmayı istedi, işte erdi muradına!” gururla karışık yakarışı ciğerleri dağlıyordu.

Kartal bakışlı adamı uğurlarken elli bin yürek… Haber Mindanao'ya tez ulaşıyor, yağmur ormanları arasında gürleyen ses, mekân üstü duruşunu haykırıyordu:

“Haftaya aramıza katılacak yiğit, sözünde duranların makamındadır şimdi! Alnı ışıl ışıl olanların diyarında!..” (Tarık Sezai Karatepe)



Anahtar Kelimeler: Metin Yüksel; mücahid akıncı şehid

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz