Siyasal İslamın, dünya çapında emperyalist devletler, ya da daha kibar deyişle büyük güçler arasındaki kavgada kullanımı 1914´ün 11 Kasımı´nda Osmanlı Sultanı ve Halife V. Mehmet Reşat adına, Cihat yani Kutsal Savaş ilan edilmesi ile başladı diyebiliriz.

Teşkilat-ı Mahsusa üyesi Şeyhülislam Ürgüplü Hayri Efendi tarafından buna ilişkin fetva okunurken, etrafında modern kılıklı kravatlı ceketli İttihat-ı Terakki erkanı vardı. Ardından peş peşe tamamlatıcı fetvalar açıklandı.

Hemen ertesi günü 12 Kasım´da Pera´da Tokatlıyan Otele ve diğer yerlere saldırılar başladı. (*)

Tokatlıyan Otel

Teşkilat-ı Mahsusa üyesi Şeyhülislam Ürgüplü Hayri Efendi tarafından fetva okunurken, etrafında modern kılıklı kravatlı ceketli İttihat-ı Terakki erkanı vardı.

Sultan V. Mehmet Reşat Cihad-ı Kebir´e ilişkin 27 Kasım 1914´te Meclis´te tarihi bir konuşma yaptı.

Yankısı ta Avustralya´dan geldi. İki Müslüman Osmanlı göçmen silahlarını kaptıkları gibi ayaklandı!

Lale devrinin sadrazamı/başbakanı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa´nın soyundandı Ürgüplü Hayri Efendi.

Kuzguncuk´ta tam köprünün sağ aşağısında bugünde duran bir konağı vardı Şeyhülislam Hayri Efendi´nin. Binanın bugün MİT kullanımında olduğu söylenir.

Oğlu Suat Hayri Ürgüplü, 1960 ve 1971 darbesi sonrası kritik geçiş dönemlerinden TC´nin başbakanı olacaktı.

Ben İÜ İktisat Fakültesi!nde doktora kurlarına devam ederken, torunu Hayri Suat Ürgüplü asistandı. Osmanlı hanedanından bir hanımla evli olduğu konuşulurdu bizim fakültenin koridorlarında.

Ayşe Nur o zaman Maliye Enstitüsü´nün Kütüphane sorumlusu idi.

Bu Osmanlı prensesi Fazile, eğer Irak´ta 1958 darbesi olmasaydı, bir akademisyenle değil, Irak kralı ile evlenip kraliçe olacaktı.

Ve Kral II. Faysal, Haşimi sülalesindendi. Yani Peygamber soyundan.

Cihat ilanı sayesinde Osmanlı halifesinin torunu ile ona karşı Hicaz´ın bağımsızlığını ilan eden Mekke Emiri ve Şerifi Hüseyin ibn Ali´nin torunu evlenmiş olacak, eski husumet kalkmış olacak, Osmanlı hanedanı ile Haişimi hanedanı birleşmiş olacaktı!

Bizim İttihatçılar Almanlar ile kucak kucağa Cihat ilan eder, İngiliz ve Fransız ve de Rus sömürge imparatorluklarında ayaklanma planlar da, elin İngliz´i boş durur mu?

Tamam Yavuz Han Halifeliği kılıç zoru ile gaspetmiş. Peki Peygamber soyundan Mekke Emiri ne güne duruyor?

Osmanlı Halifesi mi üstün, Peygamber soyu mu?

El mi yaman bey mi yaman?

1916 yılının 27 Haziranı´nda (25 Şaban 1334), Mekke Emiri ve Şerifi Hüseyin ibn Ali al Haşimi, ?kendi kaderini tayin hakkını? kullanıp, Hicaz´ın Osmanlı İmparatorluğu´ndan bağımsızlığını ilan etti, Hicaz Kralı oldu.

Ama arada bir de gizli Sykes-Picot anlaşması vardı, Orta Doğu´yu pay eden. Hicaz-Büyük Suriye tek ülke olacaktı sözde. Hüseyin ibn Ali´nin, şimdiki Saudi prensi Salman gibi, muhteris bir oğlu vardı. Faysal. Hicaz´ı da kapsayan Büyük Suriye´de ısrar edince, İngilizler üzerine Vahabileri, Saudileri saldı. Hüseyin ibn Ali, Hicaz´dan da oldu! Arap bağımsızlığına inanan arkeolog Lawrence, Faysal´a karşı mahçup kaldı.

Suriye olmadı Irak´ı verelim! Arap ayaklanması ile Büyük Suriye´nin kralı olan Faysal´ın egemenliği 4 ay sürdü, Fransızların isyanı bastırması sonucu. 1921´de Irak kralı oldu, 1933 yılında ölene dek.

Mekke Emiri Hüseyin ibn Ali´nin oğlu I. Abdullah, teselli ödülü kabilinden, masa başında sınırları belirlenmiş Ürdün´ün kralı yapıldı. Onun yanında öldü, ömrü kısa süren Hicaz Krallığı´nın başı.

Hüseyin ibn Ali´nin diğer oğlu Faysal´a ise, teselli ödülü olarak Irak krallığı bahşedildi. I. Faysal oldu. İngilizler dinmek bilmeyen Arap başkaldırılarına karşı çareyi Peygamber soyundan iki kral atamakta bulmuştu.

1. Abdullah 1951 yılında Kudüs´te Mecit ül Al Aqsa´yı ziyaret ederken uğradığı bir suikast sonucu öldü. ?The Jihad? adlı bir örgüt üstlendi suikasti. Bir hafta önce de Amman´da Lübnan başbakanı Riad Bey el Sulh suikast sonucu ölmüştü. Her iki suikastin de gerekçesi İsrail ile barış görüşmesi hazırlığı içinde olmalarıydı. Bu suikast sırasında yanında olan, yara alarak sağ kurtulan torunu Hüseyin, daha sonra kral olduğunda İsrail ile barış görüşmesi yapmayı ağzına bile alamayacaktı.

5 yaşlarında bir çocukken, babamla Yeşilköy´de havaavalanında karşılanırken resimlerini gördüğüm Kral Hüseyin´i, kısa boylu olmasından dolayı severdim. Evde büyükler sohbetlerinde Kral Hüseyin´in babası Talal bin Abdullah´ın 1 yıl kral olduktan sonra delirdiği için Ortaköy´deki Ortaköy Şifa Yurdu´nda enterne edildiğinden bahsederlerdi. Hastanenin tek müşterisi idi, 1972 yılında orada tecrit altında ölene dek.

Ortaköy Şifa Yurdu (sonra Alarko Holding Merkezi)

Mekke Emiri ve Şerifi Hüseyin ibn Ali diğer oğlu Faysal´a ise, teselli ödülü olarak Irak krallığı bahşedildi. I. Faysal oldu. İngilizler dinmek bilmeyen Arap başkaldırılarına karşı çareyi Peygamber soyundan iki kral atamakta bulmuştu.

Osmanlı eski zabitanı Arap ayaklanmalarında önemli rol oynamıştı. Bu da İngiliz ve Fransızlarla uzlaşmada Ankara´nın elinde önemli bir koz olmuştu. El altından bu başkaldırılara destek veren Kemalistler, anında satıvermişti ?hain? Arapları.

Irak, 30´ların başında İngilizlere kabul ettirdi bağımsızlığını. Süryanilere otonomi falan tanımadan. Simele kıyımı yaşandı. Fransızlar Ankara ile anlaşıp Klikya ve Maraş Ermenilerini nasıl kendi kaderi ile başbaşa bıraktı ise, İngilizler de Süryanileri kendi kaderi ile baş başa bırakıverdi.

Hayri Efendi´nin Cihat kararları falan anında Almanca başta batı dillerine, bölge çevrilip dağıtılıyordu. Birinci Dünya Savaşı´nın en büyük savaş propagandası aracı olmuştu Cihat Fetvası. Ama hem İttihatçıların hem Almanların elinde patlamıştı bu netameli silah, Hicaz ayaklanmasından sonra. Daha sonra 11 Eylül´de Amerika´nın elinde patlaması gibi bu silahın.

İttihatçı Ömer Naci, Alman danışmanlarla birlikte Cihat ordusu kurup İran yollarına düşerken, İdil´de kendini kestirmemek için direnen Süryanilere takılıp kalmaz, vakit kaybetmez mi? (**)

Bu arada yine Teşkilatı Mahsusa üyesi bir başka Müftü, Kudüs Müftüsü, Emin el Hüseyin, Hitler ile de buluşacak, "Yahudileri Filistin´e yollama? diyecek, ?nihai çözüm? konusunda onun ilham kaynaklarından biri olacaktı. II. Dünya Savaşı´nda Yugoslavya´da Boşnakların Naziler yanında çarpışacak brigatlar kurmasına destek verecekti.

Siyasal İslam yine Almanların elinde bir aparat olmuştu. Sovyetlere karşı bu silahı kullanacak olan ABD´ye devretmeden önce.

1948 yılında Emin el Hüseyin, Gazze şeridinde Filistin Hükümetini ilan etti. Yani Hamas´ın burada kök salmasına şaşırmamak gerek.

 (*) Krikor Balakian, Ermeni Golgathası, Belge yayınları 2014.

(*) Bk: David Gaunt, Katliam Direniş Koruyucular / 1. Dünya Savaşı´nda Doğu Anadolu´da Müslüman - Hıristiyan İlişkileri, Belge Yayınları 2007.