Çocukluğumdan hatırladığım ve sonraki zamanlarda da sürekli duyduğum bir cümle vardı:
?Zor günlerden geçiyoruz´.
Evet, o zamanlar 1980 ihtilali ve sonrasındaki belirsizlik. Ardından başlayan Özal´lı yıllar.
1994 krizini hiç unutamam, üniversiteli bir genç olarak araç kullanmak isterken gelen zamlar ve kriz dönemi.
2018 yılına geldik, çok şeylere sahip olduk. Ama hala aynı bildik cümle ağızlardan düşmekte.
?Zor günlerden geçiyoruz´.
Orta Doğu´daki sıcak gelişmeler, çatışmaya ramak kala durumu.
Bir de bunlara eklenen ?ekonomik darboğaz´. Kriz kelimesini özellikle kullanmıyorum, çünkü bu kelimeyi kullanmak toplumu geriyor. Ülkemizin muhalefet krizi var ama ekonomik krizi yok.
Döviz tekrar artışa geçti ve Euro 7,35´i gördü. Çözüm bulunamadığı için faiz arttırımına gidildi. Ve bu faiz arttırımı, ne hikmetse, MB´nın ayıbı ve kusuru gibi gösterildi ve kabul edildi.
Ak partililerin tam anlayamadığı konu şu: ?Lafla peynir gemisi yürümüyor´.
Ekonomik sıkıntı yaşanıyor ve özel sektör tam manasıyla zor durumda. Satışlar en alt seviyeye indi ve girolar sürekli inişte.
Hayat pahalılığı artışta ve birşeyler yapılması gerekiyor. Evet, ülkede muhalefet krizi var ve Ak partililer de bu durumdan çok güzel yararlanıyorlar. Alternatif mi var ki, cümlesini duymaktan artık millet sıkıldı.
Ekonomi okuyanlar da yakından bilirler, istatistiklerle herşeyi güzel gösterebilirsiniz. Ölçekleri ve hesaplama şeklini değiştirdiğinizde, sonuçlar istediğiniz şekilde çıkar. Ama bu durum reel hayatı, reel ekonomiyi değiştirmez. İnsanların ekonomik sıkıntı ve hayat pahalılığı ile uğraşmasını istatistikle düzeltemezsiniz. Aylık geliri sabit olan insanlar aldığına ve giderlerine bakar. Maaşının yetip-yetmediğini bilir. Bu da, en basit bakkal hesabıyla ortaya çıkar.
Ve insanlar gerçekten zorluk çekiyorlar. Bunu ülkeyi yönetenlerin ve Ak partililerin anlaması gerekiyor.
Bunları neden açıkça yazma ihtiyacı hisseder insan? Sadece muhalefet olsun diye mi? Tabii ki hayır.
Almanya´nın bütçesi 2018 yılı ilk altı ayında 48 milyar ? fazla verdi.
Almanya´nın bütçesinin fazla vermesinin sebebi, insanların ve yöneticilerin tutumlu olmaları ve çalışmaya, üretime endeksli ekonomiyi benimsemeleri. İsraf yapılmaması için azami özen gösterilmesi.
1 Cent için kullanılan bir tabir vardır: ?Glücksmünze´. Şans sikkesi, ya da şans bozukluğu denebilir.
1 Cent bile önemlidir Almanya´da yaşayanlar için. Evet, Almanya´da yaşayanlar en fazla seyahat eden milletler arasındadır. Ama aynı zamanda da sürekli çalışarak, israfa azami dikkat ederek özenli davranan insanlardır da.
Bizim insanlarımızın da tutumluluk ekonomisine geçmesi gerekiyor ki; ekonomide ilerleme kaydedilsin.
Bizim insanlarımzın da üretim ekonomisine geçip, ürettiği kadar tüketmeyi öğrenmeleri gerekiyor ki; ekonomi bu darboğazdan çıksın. Sadece insanlarımızın değil, yöneticilerimizin de?
Ülkenin birinci ve en önemli problemi ekonomi ve ekonomik durum diye söylüyoruz. Ama sanki ülkede böyle bir dert yokmuş gibi gündeme başka konular geliyor.
Özel bir şirket olan İş Bankası´nın yönetimindeki CHP´liler?
Avrupa´da da başarısından söz ettiren özel bir şirket. İş Bankası´ndaki CHP´lilerin durumu, M. Kemal Atatürk´ün vasiyeti gibi konuların bugün gündeme taşınmasını anlamak gerçekten çok zor.
Diğer taraftan çıkan başka tartışma da Katar´dan ?gelen´uçak?.
Satılacağı duyulduğunda alınması için araştırılması yapılan ama sonra Katar emirinin hediye ettiği bir uçak gündemde.
Bu konuyla ilgili aklıma gelenler:
- Devleti yönetenlerin kullandıkları 12 uçak ve 3 helikopter yetmezmiş gibi tekrar bir uçak alınma ihityacının oluşması, ve uçak alımı için araştırma yapılması.
- Katar emirinin hediyesinin kabul edilmesi. (Öğretmenlere bile pahalı hediye verilemezken, bir ülkeye bu uçağın hediye edilmesi!)
- 500 milyon $ değerindeki bu hediyenin Amerikan malı olması. (ABD´yi protesto etmek için dolarların yakılması, ABD malı telefonların çekiçle kırılması daha dün değil miydi? Hani ülkemize ekonomik savaş açmış ABD´yi protesto ediyorduk? Katar emirinin hediyesi olan uçak ABD malı (Boeing 747-8). Neden bu ABD malı uçak protesto edilmedi?)
- Türkiye için bu kadar gönlü zengin olan Katar emirinin Yemen´de ve Suriye´de açlıktan ölmek üzere olan çocuklara kayıtsız kalması garip değil mi? Hediye uçağı almak yerine bu çocuklar için birşeyler yapılamaz mıydı?
- 48 milyar ? fazla bütçe veren Almanya´nın Cumhurbaşkanı´nın kaç uçağı vardır? (Merkel´in kullandığı uçak 20 yıllıktı ve 2017 yılında yenisi ile değiştirildi. ABD malı değil ve Airbus. Cumhurbaşkanı Steinmeier, Almanya Silahlı Kuvvetleri´ne ait uçakları ve gerekli olduğunda Almanya Polisi´ne ait helikopteri kullanıyor).
