Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

İktidar Merkezli İslamcılık ve Cemaleddin Afgani

İslam Özkan´ın analizi...

İktidar Merkezli İslamcılık ve Cemaleddin Afgani

31 Mart seçimleri, İslamcılığın ethosunun tam olarak ne olduğu, kurucu söylemin merkezinde neyin olduğuna ilişkin yapılan tartışmalara ivme kazandıracak görünüyor. Daha da ötesi, bu seçimlerde AKP´nin ortaya koyduğu otoriter ve dayatmacı tutumun etkisiyle; sürekli olarak yanlış bir şekilde dillendirilen AKP=İslamcılık formülasyonuna prim veren bazı kesimlerin yaklaşımıyla, İslamcılık ve İslami hareket AKP ile birlikte Türkiye siyasi tarihinin köhnemiş ideolojileri arasında yerini alacak bir ideoloji olarak tasvir edilmeye başlandı bile. Eskiden demokrasicilik oyunu oynayan ve kendi koyduğu kriterleri saygı göstermeyenlere cahiliye döneminden örnek vererek ?Müşriklerin puttan yaptıkları helvayı yeme?sine benzetir ve istihza ederdik. Peki AKP´nin kendisini iktidara taşıyan içini boşalttığı demokratik unsurları, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne ilişkin söylem ve pratiklerine ne diyeceğiz, bunu neye benzeteceğiz? Medine´de gizli gizli Peygamber´in arkasından iş çeviren, İslami ilkelere saygı duyar gibi yapıp biraraya geldiklerinde onu ayaklar altına alan münafıklara mı?

Evet, her ne kadar AKP eşittir İslamcılık formülasyonu doğru değilse de, gerek İslamcıların AKP´ye verdikleri pervasız destek gerekse parti içinde yer alan bazı İslamcıların varlığı nedeniyle öyle kolay kolay yakanın sıyrılabileceği bir durumua işaret etmiyor. İslamcılar, tam da bu iki husus nedeniyle kendisini AKP´nin yaptıklarından beri görecek bir konumda değiller. Bu, ancak iktidar yıllarında kendisiyle iktidar partisi arasına koyacağı mesafeyle mümkün olabilirdi. O tren de kaçırılalı çok oldu ve maalesef bu, çok azı hariç hiçbir İslamcının aklından dahi geçirmediği bir şey aynı zamanda. Tam tersine bir çoğu, görünürde davayı daha da ileri noktalara taşıma, gerçekte ise iktidarın nimetlerini kendi kişisel ve örgütsel kalkınmalarına kaldırac yapma sanatını geliştirmeyle meşguller. Bu yüzden AKP için söylenenlerin tamamı İslamcılık için geçerli olmasa bile yine de İslamcılar, kendi hissesine düşenden payı almayı gerektiren ve özeleştiri/tövbe sürecine ilişkin mekanizmaları harekete geçirmesine yol açan bir durumla karşı karşıyalar (veya karşı karşıyayız).

Bu işin seçimler ve yıllardır süren aşınma süreçleriyle ilgili yönü. Kurucu söylemin ekseni ve İslamcılığın ethosuna gelince bilindiği gibi İslamcılık cereyanı, Cemaleddin Afgani ile başlatılan ideolojik bir harekettir. Afgani, hayatının her döneminde peygamberin yaşantısını hareketinin eksenine almış ve onu doğru anlamış biri olarak bir taraftan emperyalizme karşı mücadele ederken bir taraftan da köhnemiş olduğunu düşündüğü halde sırf Müslümanların alternatif bir yönetsel mekanizmaya sahip olmaması nedeniyle Osmanlı imparatorluğunun ayakta kalması için pek çok kez ıslah (reform) ve yenilenme çağrısında bulundu. Şayet sömürgecilik tehdidi ve İslam topraklarının işgali söz konusu olmasaydı, Afgani büyük ihtimalle Osmanlı imparatorluğu´nun içinde bulunduğu acınası durumu daha radikal bir şekilde eleştiren muhalife dönüşürdü.

Analizin devamı...



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz