Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

İÇİMİZDEKİ FİTNENİN ORGANİZATÖRÜ MUHAFAZAKÂR MODA

İştahları azdıran bir tu?ketim ve hatta tu?ke(t)nme tapınağı hâlini almaya başlayan sosyal paylaşım siteleri, çağın ruhunu yordamlama, tespit etme imkânı veriyor bize. İnsanlar maalesef ki sunak olarak onurlarını ve karakterlerini kurban ediyorlar? Betül

İÇİMİZDEKİ FİTNENİN ORGANİZATÖRÜ MUHAFAZAKÂR MODA

14.10.2018 Pazar

İnstagram´ın ilk yıllarıydı; henu?z bu yeni uygulamanın Twitter´ı tokatlayacağını Facebook´u çalımlayacağını bilmiyorduk ama hiç vakit kaybetmeden kendimize ait hesaplarımızı açmıştık. Fotoğraflarımıza çeşitli efektler uygulamak gibi masum maksatlarımız vardı en başında. Ama ne var ki bir yandan da gözetleme ku?ltu?ru? damarlarımızda bir zehir gibi öncu? uygulamalar sayesinde dolaşmaya başlamıştı. Kimleri takip edecektik, kimler bizi takip edecekti; zamanla oturur giderdi nasıl olsa. Birkaç eş, dost, teyze, hala? derken sıkıcı giden bu dikizleme merasimi zamanla hareketlenmeye başladı. İstanbul´un merkezinden ziyade uçlarına yayılmış renkli tiplemeler zaman tu?nellerimizi şenlendirmeye başladılar. Vaktiyle buralar dutluktu, denilen yerleri alıp u?zerine siteler inşa ederek bu vesile ile parayı bulmuş mu?teahhit kızları, uydu kentlerde ku?çu?k bir butik açarak işini oradan yu?ru?tmu?ş genç girişimciler? Aidatı en pahalısından u?niversitede stilistlik okumaya ahdetmiş fakat daha ziyade lu?ks restoranlarda kafelerde muhteşem kombinleri ile endam eden öğrenciler?

Instagirller, oyuncusundan akademisyenine hassasından gezginine çeşit çeşit Instamomlar, pembiş gelinler, yumuşak tabiatlı kocişler derken dikizlemeye gönu?llu? bunca kalabalığı oyalayacak gönu?llu? Instagram figu?rleri ile dolmaya başladı her yer. Sadece time line´mızı doldurmakla kalmadılar, zamanla birçok şeyin modası olacak hareketleri akımları tarz ve davranışları şekillendirmeye başladılar. Nasıl anne olacağımızı, evimizi nasıl dizayn edeceğimizi, eşimize nasıl sunum yapacağımız, hangi kıyafetleri nasıl kombinleyeceğimizi, nelere gu?leceğimizi bizlere dikte etmeye, öğretmeye ve bizleri tu?rlu? vesilelerle hayretlere du?şu?rmeye başladılar.

Özellikle dindar camiada bu yanıltıcı ve aldatıcı mecrada kendisini suçlu ve fazlalık hissetmeden gezinmesini sağlayan, aşinalığın zırhını kuşanmış yu?zlerce figu?r oluşmaya başladı. Aydınlıkta saklanan, bizden hissi veren figu?rlerdi bunlar. En sıradan hayatlardan çıkma masallar olarak bu janjanlı du?nyanın kâh tasarımcıları kâh aktörleri kâh kullanıcıları kâh kazazedeleri olarak hemen bir parmak darbesi kadar yakınımızda bitmeye başladılar.

Görünmeye kodlandık

Direk göru?nmek ve görmek kodları ile kurgulanan Instagram ayrıntılı ve rastlantısal göru?nen ku?ltu?rel çalkantıların mantık ve işleyişine dair ipuçları bulabileceğimiz bir ku?tu?phane, gözlem yapabileceğimiz bir laboratuvar oldu. İnternet uygulamaları bizlere deneyim olarak her yanı su?prizler ve mu?cadelelerle dolu bir yelpaze sunuyor. Bu kadar paylaşıma, yorumlara ve etkileşimlere bakılırsa bizler yemek yememiz, kitap okumamız, ailemizle ilgilenmemiz ve dişlerimiz fırçalamamız gereken zamanlarda hep yorum yapmak ve beğen butonunu aşındırmakla meşgulu?z. ?Gu?nu?mu?zu?n uyuşturucuları internet u?zerinden sosyalleşme çabalarıdır.? diyen Zimmerman´ı haklı çıkartırcasına?

Elektronik ortamlardan, dijital ekranlardan usulca içeri su?zu?len yeni dostlara du?nyamızı sonuna kadar açmaya başladık. Eski dostluklarımızı ihmal ve iptal ederek hem de. Rakamların du?nyasında galip gelen fenomenler, kamusal alan ile -mahrem alanı- gu?ndelik yaşamı iç içe geçtiği zamanların failleri oldular. Yeni mesleklerin tu?remesine, nev-zuhur zevklerin zevkedilmesine yol açtılar. Gönu?llu? İnstagram göru?nu?rleri, imaj kaygısını bu?tu?n değerlerin u?zerinde tutan duruş ve tavırlarıyla tek du?ze du?nyalarımızı domine etmeye başladılar. Dış du?nya ile kurulan ilişkilerde uhrevi tutamakların kopması, zincirinden boşanır gibi bir savrulmaya neden oldu.

Yaşam denilen alanı; riyadan, imajdan, gösterişten ibaret sayanlar bu?tu?n toplumu inhisarına almaya başladılar. Başını örtme tercihinde ontolojik, pekâlâ kadim sebeplerin izlerini pek duyumsamadığımız, zevk ile zevksizlik arasında gidip gelen, garip eklektik bir duruş sergileyen bunca insan ne ara tu?redi, diye du?şu?nmeden edemiyor insan. Hakikat ile kurduğumuz ilişkinin bir daha tamir olmamak u?zere bozulduğu şu gu?nlerde her zamankinden çılgın bir dönemden geçiyoruz.

80´li ve 90´lı yıllarda hidayet romanları; açık bir genç kızın başını örtmesi u?zerinden bir omurgaya oturtulur ve başka genç kızlarında tesettu?r emrini benimsemeleri u?stu?ne kurgulanırdı. Eleştirileri hak eden fakir ve dindar erkeği kendini âşık etmeye çalışırken örtu?nmeye karar veren; oğlanla kızın buluşması ya da buluşamaması u?zerinden sonlanan romanlardı.

Aslında hikâyenin başladığı yerde bittiği romanların işlevlerini artık Instagram´da dilediği her şeyi yapabilen, şarkı söyleyip dans eden, araba kullanırken kendi yayınını yapan, otostop çekerek du?nyayı gezen başörtu?lu? özgu?r kız/kadın modelleri u?stlendi. Bol paça pantolonu ve bluzu ile porselen makyajını bir arada kusursuzca taşıyabilen özneler, yeni oluşan boşluğu doldurmaya başladı. Yani aslında örtu?nmek, gizlenmek için değil yakıştırmak, gu?zelleşmek, bir guruba dâhil olmak mak sadını kazandı! Bu akımı yaygınlaştıranların zaman içinde hanımefendiliği bir kenara bırakıp mizah u?retmek ve taraftar toplamak adına; hodbinlik, vurdumduymazlık, aşırılık sevecenlik, merhamet, içtenlik, kabalık gibi gel-git tavırları bir bu?nyede bulunur kılmaları, daha da çok dikkat çekmelerine neden oldu. Kendilerini içinden geldiği gibi temsil ederlerken birdenbire model alınan insanlar oldular. Modanın makyajın pirim yaptığı bir mecrayı oluşturdular ve o du?nyanın en önemli özneleri hâline geldiler. Ve her ne yaparlarsa yapsınlar, adisyonları her defasında muhafazakâr olarak tabir edilen kesime fatura edildi. Bir zamanlar Tekbir giyimin u?zerine para verip örttu?ğu? mankenleri, ertesi gu?n iç çamaşırı defilesinde görmek ağırımıza gidiyordu. Şimdi ise daima bir savruluş hikâyesinin çaresiz gözlemcileriyiz. İletişimin yayılım hızından ziyade kabullenme hızı daha çok şaşırtmıştır beni. İmaj olarak şal bağlama stillerinden renk tercihlerine dek bu denli hızlı kabul görmesi gerçekten çok enteresandır.Beylikdu?zu?´nde ikamet eden rakam rekortmeni bir fenomen, şalını kulaklarını gösterecek şekilde bağladığı sadece birkaç fotoğraftan sonra, Ağrı´dan İzmir´e bu?tu?n genç kızlar onun imajını taklit eden bir hâl içinde olabiliyorlar. Kendimize benzeyen insanları takip etmenin iyileştirici bir yanı olduğu yanılgısı ile resimlerde fenomenin çantasını tutuşu, yere kaç derece paralel eğik duruyor oluşu bile çoktan kopyalanmıştır.

Tesettür moda ile anılmaya başlandığında...

George Simmel, ?Moda için olmuş denilemez, o her zaman olagelmektedir.? derken değişim su?recinin hiçbir şekilde ivme kaybetmediğini kastetmektedir. Ve modanın kimyası, kendisine ivme kazandıracak her tu?rlu? gu?ç ve yeteneğe imkân ve mecra oluşturmaktadır. Modanın kafa yorucuları iddiasında olan yeni nesil bu tiplemeler, su?rekli bitmeyen bir devrimle her tu?rlu? durgunluğu ve sıradanlığı, tutku hu?ner ve gayretle ortadan kaldırmaya talip oldular. Bunu ne kadar başadılar tartışılır fakat onlar çok göru?nerek, su?rekli önu?mu?ze du?şerek aşinalık zehrini damarlarımıza zerk ettiler. İnstagram´ın yaygınlığını fırsat bilerek yaşam ve alışveriş festivalleri du?zenlemeye başladılar. Takipçi çokluğu u?zerinden örgu?tlenerek çok vesile ile sahaya indiler. İnanılmaz katılımlarla rekor u?stu?ne rekor kırarak cesaret, moral ve takdir edersiniz ki para kazandılar. Ve bunun sonucu olarak ne kadar u?zu?cu?du?r ki tesettu?r önermeleri, takva ve ahlaka değil israf ve gösterişe vurgu yapmaya başladı. Herkesin elinden du?şu?rmediği akıllı telefonlara yu?klenmiş uygulamalara olan saplantıları ile birlikte bilhassa kadınlar, tu?ketime sunulmuş konfeksiyon gu?ndemlerinin dışına çıkamaz oldular. ?Tesettu?r? moda ve stil kalıplarıyla birlikte anılmaya başladığından bu yana kendine yabancılaşan kavramların en başında geliyor. Bir zamanlar mahremiyetin alamet simgesi ve gu?zelliği gözlerden sakınan bir mahfaza iken şimdilerde göru?nmenin ya da göru?nmeyen yerleri gizemli göstermeye yarayan bir aksesuarlar topluluğu niteliğini taşıyor. Aksesuar, mana olarak ihtiyacınıza kalmış ve zevkinize dokunan bir tanımı içerir, siz onu kullanmasanız da olur, diye söylersek olayın vahametini hep birlikte algılayabiliriz.

Susan Sontag, ?Her şey bir fotoğrafta nihayet bulmak u?zere var olur.? der. Bu durumda artık tesettu?r de İnstagram´ın zaman akışında yanıp sönmek u?zere bir paylaşımdan ibarettir. Ellerimizden hiç du?şmeyen göru?ntu?leme makinaları var. Sonsuz bir şimdi içinde yaşıyor gibi pervasızken zihinlerimiz, her yaşadığımızı paylaşılabilen bir ?şey? olduğu kabullenişi ile işliyor. Uzunca bir su?redir idrak etmek yerine her şeyi performans olarak yaşıyoruz. Kameraların varlığı başkalarının bizi izlemesine duyduğumuz gönu?llu?lu?k, şevk; kutsal ya da gu?ndelik her şeyi giderek bir ?sahneleme başarısı? olarak yaşamamıza neden oluyor.

Modern aç gözlülük

Modernlik bizi çepeçevre kuşattığından bu yana değerler kaybına uğruyoruz. Soljenistin´in dediği gibi, ?Modernlik bu?yu?k bir aç gözlu?lu?ktu?r.? Enerjimizi sarf edecek doğru yer bulamadığımızdan aylaynırını 4 elif miktarı çeken, bu?tu?n hayatını paylaşma iştahı ile yaşayan rol modellerin etkisi altında kalıyoruz. Özellikle genç kuşak hakikate yakın diğer bir modelin varlığından habersiz bu akıma kapılıp gitmiş durumda. Alışveriş ve festivallerde çılgınca tu?keten, sanat algısını Alişan ve Ebru Yaşar´la şekillendiren, arabesk şarkılar dinleyerek coşan, takipçi sayısına göre paha biçtikleri fenomenleri göru?nce kendisinden geçen, tesettu?ru?n ve muhafazakârlığın ruhuna yarı çıplak bando gösterilerini yakışmadığını idrak dahi edemeyen bir anlayışa teslim oldular. Boyunları gözu?ken, kolları sıvalı, ziynetleri tamamıyla ortada bırakan, bu?tu?n gu?zelliği davetkâr bir formda ortaya seren bir moda ve tesettu?r anlayışının tesiri altında bu?yu?yorlar. Akla Mustafa Özel´in gu?zel nasihatlerinden biri geliyor: ?Ahlakın kaynağı dindir ama ahlaklı olmak dindarlıktan önce gelmelidir.?

Bu bahsettiğimiz akımın temsilcileri çok yakın zamanda işi daha da bu?yu?terek AVM açtılar. Yakıtları takipçi sayısı olan, takipçilerini insandan ziyade rakam olarak algılayan, internetin fırsatlarını tanınmaya zenginleşmeye yönelik kullanan şöhreti bol bir gurup girişimci; su?rekli sahada, gerçek göru?nu?rlu?k alanında da var olmak adına daha somut bir varlık olarak şehrin göbeğine konuşlandılar. Açılışta davetliler, Alişan ve Ebru Yaşar´ın şarkılarıyla kendilerinden geçtiler. Çığlıklar ıslıklar tezahu?ratlar? Bir de bando getirildi ki evlere şenlik. Muhafazakarlık kavramının içini boşaltıldı orası kesin ama hâlâ çağrışım yaptığı birkaç gu?zel şey vardıysa şayet işte bu vesile ile onlar da yok oldu. Yarı çıplak karnaval kıyafetleri ile maskeli kadınlar, hoyrat hareketleri ile ellerinde saksafon, bazı beylerden oluşan bu gu?ru?ltu?lu? bando; hepimize yaşam tarzımıza uygun kapalı gösterişsiz bizi gözlerden sakınacak, doğru bildiklerimizle çelişmeyecek kıyafetler bulabileceğimiz iddiasında olan bu AVM´yi mu?j delediler. ?Muhafazakâr moda festivalleri? ile tanınan, piramidin en tepesinde sayemizde yu?ku?nu? tutan ekip kendisine başka argu?manlar tesettu?rden ve muhafaza etmekten daha başka jargonlar bulsalar çok iyi olacak.

?Tu?rkiye´nin ilk muhafazakâr organizasyonu? olarak kendisini tanıtan organizatör; internet sitesinde korkunç bir imla ile amacını, ?globalleşen ve internetin hâkim olduğu du?nyada ev hanımlarını, gençleri ve çocukları ortak keyifli vakit geçirme adresinde buluşturmak? şeklinde belirtti. Vizyonunun ise ?Yenilikçi, u?retici, sorumlu ve keyifli yaklaşımla sosyal sorumluluk bilincini kadın gu?cu?yle destekleyerek lider bir mutluluk organizatöru? olmak? olduğunu tekrarladı. Edit edilmesi gereken sadece cu?mle du?şu?klu?kleri ve imla yanlışları olsaydı keşke.

Hedef kitlesi olarak seçtiği, israfın haram olduğu öğretisiyle bu?yu?yen kesimleri; Instagram´da nerden ne aldığını etiketleyen, kaşları yapılı, yu?zleri her zaman full makyajlı, biraz takipçi kazanınca kendi tesettu?r markasını peyda edecek başörtu?lu? kızlara dönu?ştu?rmesi ayrıca eklektik bir dilemma. Hatta biz buna mu?lemma da diyebiliriz. Orhan Okay´ın ifadesi ile her dizesi başka dilde yazılmış bir manzume gibi? Bir şeyi benimsemek değil sadece beğenmek, fakat doğruyu işaret eden gerçek terkibe bir tu?rlu? ulaşamamak?

Dengelerin alt üst olduğu zamanlar

Moda-giyim-kuşam goygoyuyla tesettu?r, toplumsal bir performans hâline geliyor ve dinî olarak yaptığımız her şey hiç olmadığı kadar du?nyevileşiyor. Bizler de özgu?rce gözetlemenin aslında bir özgu?rlu?k değil ağır bir yu?k olduğunu anlıyoruz. Teknolojinin nimetlerini hiç sorgulamadan kamusal ve mahrem alanlarımıza dâhil etme refleksimiz, Batı´nın u?rettiği teknik karşısında yenilgi mizi daha da keskinleştiriyor. Kullanmayan, reddeden duruşu çoğunlukla Mu?slu?manların gu?çsu?z du?şmesi, kan kaybetmesi olarak algılıyoruz. Her şeyin gu?ncellenme hastalığına maruz kaldığı modern zamanlarda bile köku?nu? kadim doğrulardan alan fiillerimizi su?rdu?rme çabamız gayet ortada ve aşikâr ama mahiyetlerinde olan değişimi görmezden gelmeyerek u?zerlerinde iyice du?şu?nmek zorundayız. Tesettu?ru? yaşamak bir yana dursun sergileme performanslarımıza şöyle yu?zeysel bakacağımız yer artık Fatih´in o meşhur caddesi değil Instagram bilgi akışları.

Muhafazakâr amaçlarla gösterdiğimiz tutumlarımızın tu?ketim ku?ltu?ru?yle ve ku?ltu?rel olanın popu?ler olan ile kodlarının nasıl iç içe geçtiğini buralarda görebilmekteyiz. Ayette gayet net olarak belirtilen tesettu?ru?n ve örtu?nme fiilinin hassasiyetini, moda yolu ile azaltma, yumuşatma, renklendirme, çeşitlendirme yoluna gidildiği ortada. İsmail Kara´nın sıkça söylediği gibi: ?Hiçbir şeyin yerli yerinde ve dengede olmadığı zamanları yaşıyoruz.?

İştahları azdıran bir tu?ketim ve hatta tu?ke(t)nme tapınağı hâlini almaya başlayan sosyal paylaşım siteleri, çağın ruhunu yordamlama, tespit etme imkânı veriyor bize. İnsanlar maalesef ki sunak olarak onurlarını ve karakterlerini kurban ediyorlar?

Eğer hayat ?Esfel? ve ?Ahsen? arasında bir yön çizebilmekse kablolu ya da kablosuz ağlarla öru?lu?, sağı solu belli olmayan, su?rekli tuhaflaşan du?nyamızda bu iptiladan sadece bilişim sektöru?nu? sorumlu tutmak haksızlık ve çokça da aptallık olacaktır. Evet, durum gu?ncellemelerinde fitne bir sel gibi akıyor, fakat sosyal ağlar aslında fitneyi u?retmiyor; hâlihazırda içlerimizde var olan fitneyi başarılı bir şekilde organize ediyor.

Kaynak: , Bilimevi Kadın dergisi, Temmuz-Ağustos-Eylül 2018, sayı 6.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz