Pentagon´da pişmiş, Ankara´ya düşmüştü. 28 Şubat tüm sinsiliğiyle sürüyordu. Bir dönemde (1995-99) tam dört hükümet kurulduktan sonra 1999´da nihayet seçime gidildi. İki başörtülü aday milletvekili seçildi. Biri MHP´den Nesrin Ünal, diğeri Millî Görüş´ten, Fazilet Partisi´nden Merve Kavakçı. O dönem millilik, biraz da başörtüsü ile ölçülüyordu.
***
3 Mayıs 1999 günüydü. ANAP ve DSP ile ANASOL-M Hükümeti´ni kuracak olan MHP, Nesrin Hanım´ın, başını açtırarak TBMM´ye getirdi. Partisi ve Merve Hanım ise, ?Millet nasıl seçtiyse, öyle? diyerek Genel Kurul salonuna girdi. Müslüman memleketinde olacak şey değildi! DSP´li bakanlar, özellikle kadın vekiller sıra kapaklarını vurarak protestoya durdular. MHP, ANAP ve DYP´liler olaya seyirci kalmayı tercih etti. CHP ise baraj altında kaldığı için ilk kez Meclis dışı kalmıştı.
28 Şubat´ın gözde hükümetlerinin partisi DSP´nin Genel Başkanı Bülent Ecevit ayağa kalktı. ?Burası devlete meydan okunacak yer değildir! Bu kadına haddine bildirin? diyerek öyle bir bağırdı ki? DSP´li kadın vekiller ve bakanları tutabilene aşk olsun! Merve Hanım için, ?Dışarı, dışarı? diye tempo tutup kürsüye yürüdüler. Ve ?zaferi? kazanmışlardı. Merve Hanım´a yemin ettirmediler. Sonrasında da milletvekilliğini düşürdüler. Ne ki o seçimlerden sonra DSP, hiç içeri giremedi, hep Meclis´in ?dışında? kaldı.
***
Ve tam 20 yıl sonra?31 Mart 2019 yerel seçimlerinin arifesindeyiz. Yer Samsun Bafra. Parti, Ecevit´lerin DSP´si. O gün başörtülülere ?dışarıyı? gösteren DSP, bugün ?içeri? buyur ediyor. Evet, sıkı durun. DSP´nin Bafra Belediye Başkan Adayı başörtülü bir hanımefendi.
Başörtülü Zeynep Çiçek, DSP Bafra Belediye Başkan Adayı. Neredeeen, nereye! Hayırlı olsun. Acaba sadece DSP mi değişti, yoksa devlet de mi? Rahmetli Ecevit´in kemikleri sızlıyordur. Acaba bu işe Rahşan Hanım ne diyordur?
DADAŞLARA GURBAN OLMAYA GELMİŞ
Her girdiği kahvede, dükkânda havuz medyasının etkisindeki vatandaşların tepkisiyle karşılaşıyor. Çıkarken, aynı kişilerce boynuna sarılarak, gönülleri kazanmış bir şekilde uğurlanıyor. ?Hakkını helal et, iftira atmışlar size, biz kandık A Haber´e? diyor dadaşlar. Gönüllere girmeyi başarıyor.
***
Seçimi olgunlukla götürüyor. Herkesi kucaklıyor, halktan biri, sade bir tarzı var. Sabırla dinliyor, sinirlenmiyor. Sonra tane tane Erzurumşivesiyle izah ediyor. Çünkü doğma, büyüme, yedi sülale Erzurumlu. Yoğun arazi çalışması yapıyor. AK parti ve MHP tabanı özellikle ilgi gösteriyor. Gençler, kadınlar, esnaflar? Toplumun her kesiminden söz alıyor. ?Erzurum´a lütuf olarak gelmedim, Erzurum´a ve Erzurumluya gurban olmaya geldim!? diyor. ?Erzurum´u ilim ve üretim şehrine dönüştürmeye geldim? diyor.
***
1975 Erzurum, Pasinler, Derebaşı köyü doğumlu. İlk, orta ve liseyi ve hatta üniversiteyi de Erzurum´da okumuş. Atatürk İlahiyat diplomalı. Ancak esas mezuniyeti başka yerden. Milli Görüş´ten. Dört fakülte mezunu! MGV, Refah, Fazilet ve Saadet Partisi´nde gençlik kolları üyeliğinden gençlik kolları genel başkanlığına kadar her görevde ?pişmiş? atik bir genç siyasetçi. Halen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve ESAM Genel Sekreteri. Erbakan Hoca´nın 2005-2011 arası yakın çalışma ekibinden. Hemen her büyük toplantının, kongrenin perde arkasındaki organizatörlerinden.
***
Projeleri neler mi? Hem yerimiz müsait değil sıralamaya, hem de ne gerek var. Artık her parti, her aday öyle projeler açıklıyor ki, gerçekten uygulansa ülkeyi, belediyelerimizi uçurur. Ancak mesele dürüstlük. Orada da Atik Ağdağ´ın bir sözü bence kâfi: ? Dürüstlük bir iş yapılırken, ?Burdan bana ne çıkar´ anlayışıyla değil, ?Burdan şehrimize ne fayda getiririz´ anlayışıyla çalışmaktır.?
Ağdağ, ?Tecrübe edilmiş, tecrübe edilmez. Erzurum´un tecrübe edilmişlere ihtiyacı yok! Erzurum´un huzur ortamına, kardeşliğe ve dürüst yönetime ihtiyacı var? diyerek, dadaşlardan teveccüh için var gücüyle çalışıyor.
