Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

?Günümüzde salih ameller´ çizgisinde dinler ve din açısından insan örnekleri

SİNAN ESKİCİOĞLU- 27.06.2018

?Günümüzde salih ameller´ çizgisinde dinler ve din açısından insan örnekleri

Sevgili Gençler, kendini genç hissedenler ve ileride genç olup merak içinde yeni bilgiler öğrenmek isteyecek bugünün çocukları?

?Günümüzde salih ameller nelerdir´ başlıklı yazımla ilgili memnun olup teşekkür eden okurlarımız olduğu gibi, rahatsız olup suçlayan okurlarımız da çıktı. Bu çok normal, hepimiz aynı şekilde düşünmek ve hayata aynı pencereden bakmak zorunda değiliz.

Şunu özellikle belirtmek isterim ki; Asıl problemimiz BUGÜN salih amel nedir ve bugüne hitap etmeyen salih amel örnekleri bugünü nasıl şekillendirebilir?

Israrla vurgulamak istediğim de bu.

M.S. 610 yılında gelmeye başlayan vahiy (ayetler) M.S. 632 yılında bitmiştir. O zaman yaşayan insanların hayatları ile BUGÜN yaşayan insanların hayatları çok farklıdır. O zaman için örnek gösterilen ?salih ameller´ amacının ne olduğu korunarak bugüne taşınmalıdır ki; çocuklarımız-nesillerimiz ?iyi insanlar´ olarak yaşayakalsınlar.

Birçok vatandaşımızın takıldığı konu da, alkol tüketmede salih amel?.

Şimdi sorayım: ?Alkol, İslam´da kaç aşamada haram kılınmıştır? Alkolün haram kılınma aşamasında müslümanlar nasıl bir hayat yaşıyorlardı?

Hz. Muhammed (as) 40 yaşında peygamber oldu. Peygamberliğinin 13 yılı Mekke´de geçti. Medine´ye hicret olduktan 6 yıl sonra içkinin haramlığı ayeti (son aşama ayeti) nazil oldu.

Yani o zamanlar müslümanlar içki kullanıyorlardı ve aynı zamanda namaz da kılıyorlardı. Bunun terslikleri yaşanmıyor muydu, yaşanıyordu tabii ki.

Sahabelerden namaz kıldıranlar olduğunda, kimi zaman yanlış kıraat yapanlar (ayetleri yanlış okuyanlar) da olmuştu.

Bu sebeple peyderpey alkol yasaklanmaya başladı.

İlk ayet şudur:

?Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar: De ki; ?Onlarda büyük günâh ve hem insanlar için bazı faydalar vardır. Fakat günahları, faydalarından daha büyüktür´ (Bakara, 219)

Aradan bir zaman geçtikten sonra ve ifade ettiğim gibi olaylar daha fazla yaşandıkça ikinci ayet gelmiştir:

?Ey îmân edenler! Sarhoş olduğunuz zaman ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüp olduğunuz zaman da eğer yolcu değilseniz, gusledinceye kadar namaza yaklaşmayın´ (Nisa, 43)

Ve daha sonra da, Hicretin 6. yılında alkolün haram kılındığı ayet gelmiştir:

?Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz´. ?Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah´ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?´ (Maide 90, 91)

Görüldüğü gibi alkolün haramlığı üç aşamalı bir süreçten geçmiştir.

Ve ilave edeyim, bu süreçte müslümanlar ?salih amel´ yapmak zorundaydılar ve yapıyorlardı da. İşte bu süreçte alkolün beyefendi-hanımefendi gibi alınması da önemliydi.

Bugüne geldiğimizde de ?kendini müslüman´ görenler ve öyle kabul edenler de alkol kullanıyorlar ve onlar alkol kullanıyorlar diye KİMSE onları din dışı göremez.

Çünkü KİMSEDE ?Allah´ın onaylayıp da verdiği ?müslüman onaylama mührü´ yoktur.

Salih amel, güzel ve uygun davranış demektir.

Mutlak Varlık olan Rabbimiz de, insanlara güzel ve uygun davranışlarda bulunmalarını tavsiye ediyor. Ve sadece dinle ilgili değil hayatın içinde olan bütün davranışlarda?.

Bu düzlemde ele almak istediğim diğer konu da dinler ve insan örnekleri?

Mutlak Varlık olan Rabbimiz insanlara dinler göndermiştir. Bu dinlerin hepsi O´nun tarafından gönderilmiştir.

Ayetlere göz atalım:

?Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik. Ama Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti. Nihayet (denizde) boğulma haline gelince, (Firavun:) ?Gerçekten, İsrailoğullarının inandığı Tanrı´dan başka tanrı olmadığına ben de iman ettim. Ben de müslümanlardanım!? dedi´ (Yunus, 90)

?İsa, onlardaki inkârcılığı sezince: Allah yolunda bana yardımcı olacaklar kimlerdir? dedi. Havârîler: Biz, Allah yolunun yardımcılarıyız; Allah´a inandık, şahit ol ki bizler müslümanlarız, cevabını verdiler´ (Ali İmran 52)

?Hani havârîlere, ?Bana ve peygamberime iman edin? diye ilham etmiştim. Onlar (da), ?İman ettik, bizim Allah´a teslim olmuş kimseler olduğumuza sen de şahit ol? demişlerdi´. (Maide, 111)

?Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat´ı indirdik. Kendilerini (Allah´a) vermiş peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi. Allah´ın Kitab´ını korumaları kendilerinden istendiği için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi). Hepsi ona (hak olduğuna) şahitlerdi. Şu halde (Ey yahudiler ve hakimler!) insanlardan korkmayın, benden korkun. Ayetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah´ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir´. (Maide, 44)

Bu ayetlerin hepsinde göndermiş olduğu vahiyleri (dinleri) özellikle vurgulamıştır. Ayrıca ayetlerde ?dinlerine sahip çıkanları´ da müslüman olarak vurgulamıştır. Bunun sebebi de yeni gönderdiği dinin adı olmasıdır. Yeni dinin güçlenmesi amacı?

Daha önceki dinlerde ?doğru´ olan inananlar da, kendi dinlerinde samimi olanlardı. Yanlış davranışlarda olanlar da hristiyan ve yahudi ismiyle anılmıştır.

Neden?

Ortada yeni bir din var.

Dinlere inananlar ve dinler bozulmamış olsaydı, yeni dine gerek kalmazdı. Kendilerini ve dinlerini bozanlar olduğu için yeni din gelmiştir.

Bu yüzden eskiler için müslüman ifadesi kullanılmıştı. Bu yüzden, yanlış yapan eskiler için hristiyan ve yahudi ibaresi kullanılmıştı.

Böyle denmeseydi akıllara şu gelirdi. Madem müslümanlardı da, neden yeni dine gerek vardı?

Daha önce ifade ettiğimi tekrar ifade edeyim.

Tekrar bir din gelecek olsa, o ayetlerde büyük olasılıkla bugünkü müslümanların ?yanlışlıkları´ da sıralanmış olacaktı.

Kuran´da ifade edilen ?hristiyan ve yahudi etiketlemeleri-yanlış davranışlarda oldukları´ ifadesi sadece ve sadece onların hristiyan ve yahudi olmaları sebebiyle değil, yapılan yanlışlıklar sebebiyledir.

Bir tespitte daha bulunayım:

Tekrar bir din daha gönderilmeyeceği için son dine ve bu dine inananlara özellikle vurgu yapılmış ve altı çizilmiştir.

Bundan dolayı müslümanların ?en son din bizim olduğundan tek doğru da biziz´ düşüncesi ve inancı kesin doğru değildir.

Neden?

Çünkü Rabbimiz hristiyanları ve yahudileri örnek gösterirken, onların dinleri sebebiyle değil, yanlışlıkları sebebiyle örnekler vermiş ve müslümanlara da ?onların yaptıkları gibi yapmayın´ örneklemesini tembihlemiştir.

Bu yüzden de, günümüzde müslümanlar, hristiyan ve yahudi düşmanlığı yapacaklarına, İslam´ı anlamada-yaşamada ve müslüman olma konusunda ?onların yapmış oldukları yanlışlıkları yapıyor muyuz, yapmıyor muyuz´ diye kendilerini hesaba çekip, dertlenmelilerdir.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz