Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Gümüş Motor’dan Millî Görüş’e Siyasetin Hocası: Necmettin Erbakan

Yeni Şafak Gazetesi biyografi yazarı Nuriye Çakmak Çelik, Milli Görüş lideri ve eski başbakanlardan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocanın hayatına, bilimsel çalışmalarına ve siyasi çizgisine değiniyor.

Gümüş Motor’dan Millî Görüş’e Siyasetin Hocası: Necmettin Erbakan

Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926 günü Sinop’ta dünyaya geldi. Babası, Kozan-oğullarından Mehmet Sabri Bey, annesi Sinop Kale Kumandanı Binbaşı Halil Bey’in torunu Kamer Hanım’dı. Anadolu’nun birçok şehrinde savcı ve ağır ceza hâkimi olarak görev alan Mehmet Sabri Bey’in Trabzon’a tayin olması nedeniyle Kayseri’de başladığı ilkokulu Trabzon Gazipaşa’da tamamladı. Babasının emekli olması ve ailenin İstanbul’ yerleşmesi üzerine 1937 yılında İstanbul Erkek Lisesi’ne girdi. Orta kısımı bütün derslerden 10 tam puan alarak tamamladı.

1943 yılında İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitirdi. Bu başarısı nedeniyle doğrudan kayıt yaptırma hakkı olduğu halde İstanbul Teknik Üniversitesi’nin 2 bin kişi ile sınırlı giriş imtihanlarına katılmayı tercih etti ve ilk on arasına girerek imtihanı kazandı. Beş yıllık lisans eğitimini dört yılda tamamladı ve 4 üzerinden 3.96’lık not ortalaması ile mezun oldu. Bitirdiği bölüme aynı yıl asistan öğretim üyesi olarak atandı ve ders verme yetkisi doçent ve profesörlere ait olduğu halde özel izinle İTÜ Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsü Asistan Öğretim Üyesi olarak derslere girmeye başladı.

Necmettin Erbakan, yeterlilik tezini başarılı bir şekilde bitirmesinin ardından 1951 yılında bilimsel araştırmalar yapmak üzere Aachen Teknik Üniversitesi’ne gönderildi. Almanya’da kaldığı bir buçuk yıllık süre içinde doktora tezi, teknik üniversite için doçentlik tezi ve İktisat Bakanlığı için ‘Motorlarda Ekonomi’ konulu 3 ayrı tez hazırladı. Çalışmaları sonucu Alman üniversitelerinde geçerli doktor unvanını aldı. 1953 yılında Türkiye’ye döndü ve 27 yaşında Türkiye’nin en genç doçenti oldu.

Askerlik görevini bitirdikten sonra en büyük hayalini gerçekleştirmek için kolları sıvayan Necmettin Erbakan, Türkiye’nin sadece şeftali üretebileceğine inananlara karşı harekete geçti ve kendi tabiriyle “vatanını milletini seven, tertemiz insanlar arasından tek tek seçtiği” 200 ortak ile faizsiz sistemle Türkiye’nin ilk motor fabrikası olan Gümüş Motor’u kurdu.

Fabrika inşaatı sürerken iki kez devalüasyon yaşandığı için 6 milyon olarak hesaplanan kuruluş maliyeti 25 milyona çıksa da pes etmeyen Erbakan, 1960 yılının Mart ayında Türkiye’nin ilk yerli motorunun seri imalatına başladı. Çalışanların gece yarılarına kadar mesai yaparak, gerekirse aylarca maaş almadan gerçekleştirdiği bu üretim başarısı satış noktasında türlü engellerle karşılaştı.

1965 yılında profesör olan Erbakan, ithalat lobisinin yerli üretimi sekteye uğratan uygulamalarıyla mücadele edebilmek için ilk olarak Odalar ve Borsalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanı oldu. 1967 yılında seçimi kazanarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Sekreterliği’ne yükseldi. Ancak kısa süre sonra Demirel hükümetinin kanunları hiçe sayarak seçimleri iptal etmesi sonucu polis zoruyla görevinden el çektirildi.

Sorunun daha yukarıda, siyasette olduğunu gören Necmettin Erbakan, yerli üretimin önündeki engelleri kaldırma; maddi ve manevi kalkınma amacıyla siyasete girmeye karar verdi. Adalet Partisi’ne yaptığı adaylık müracaatı veto edildi ve siyasetteki ilk engeliyle karşılaştı. 1969 genel seçimlerinde Konya’dan bağımsız aday oldu ve üç milletvekili çıkarabilecek yüksek bir oy oranıyla seçilerek Meclis’e girdi. 26 Ocak 1970 günü Millî Görüş siyasetinin ilk partisi olarak Millî Nizam Partisi’ni kurdu. MNP, 1971 darbesi sonrası laikliğe aykırılık gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. 1972 yılında ilk kadrosunu koruyarak ikinci partiyi; Milli Selamet Partisi’ni kurdu. 1973 seçimlerinde 48 milletvekilliği kazanarak hükümet ortağı oldu ve Başbakanlık Yardımcılığı görevini üstlendi. Bu görevi sırasında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı’nın başarısında büyük pay sahibi oldu.

12 Eylül darbesine dek MSP çatısı altında çeşitli pozisyonlarda siyaset yapmaya devam etti. Darbe sonrası İzmir Uzunada’da gözaltında tutulduktan sonra ‘partiyi illegal bir cemiyete dönüştürmek ve laikliğe aykırı davranmak’ suçlamasıyla tutuklandı. 9 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Ancak 10 yıl süreyle siyaset yapma yasağı getirildi. 6 Eylül 1987 tarihinde yapılan halk oylamasıyla siyasi yasaklar kalktıktan sonra tekrar siyasete döndü.

“Önce ahlak ve maneviyat” ilkesiyle 19 Temmuz 1983’te siyasi tarihinin en büyük başarılarına imza atacağı Refah Partisi’ni kurdu. 1995 genel seçimlerinde Refah Partisi’nin birinci parti olması ve hükümeti kurma görevini devralması, 28 Şubat darbesine giden süreci hızlandırdı ve hedef tahtasına Başbakan Necmettin Erbakan ve Refah Partisi oturtuldu. 28 Şubat 1997 MGK kararları sonrası Refah-Yol hükümeti istifa etmek zorunda bırakıldı ve Refah Partisi yine laikliğe aykırılık gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından 16 Ocak 1998’de kapatıldı. Necmettin Erbakan’ın siyasi yasağı sürerken 17 Aralık 1997’de Millî Görüş çizgisinin dördüncü partisi olarak Fazilet Partisi kuruldu ve genel başkanlık görevine Recai Kutan getirildi. Ancak 22 Haziran 2001’de Fazilet Partisi de kapatıldı.

42 yıl süren siyaset yaşamında kurucusu olduğu 4 parti farklı zamanlarda fakat aynı suçlama ile kapatılan, darbeciler tarafından hapse atılan ve iki kez siyaset yasağına maruz kalan Necmettin Erbakan, “Atımızı alan yolumuzu da almadı ya” diyerek mücadelesinden taviz vermeden, yılgınlık göstermeden beşinci parti olarak Saadet Partisini kurdu. 11 Mayıs 2003’te genel başkanlığa seçilse de hakkında süren davalar ve rahatsızlıkları nedeniyle birkaç ay içinde görevinden ayrıldı. 17 Ekim 2010’da tekrar genel başkanlığa seçilen, ilerleyen yaşına rağmen siyasetten vazgeçmeyen ve birçok siyasetçinin hocası olarak kabul edilen Necmettin Erbakan, görevi başındayken 27 Şubat 2011 günü 85 yaşında vefat etti. Vasiyeti gereği devlet töreni yapılmayan Necmettin Erbakan, Fatih Camii’nde kılınan ve yüz binlerce kişinin katıldığı cenaze namazının ardından Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildi.

Nuriye çakmakÇelik



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER