21. 09. 2018 Cuma
?Vatan toprağı kutsaldır kaderine terk edilemez? denilen günlerden, Türkiye orta gelirli ülke vatandaşlarının gayrimenkul alımında tercihidir noktasına geldik. Hayırlı olsun.
Milliyetçi bir vatandaş değilim. Ancak, iktidarın küçük ortağı MHP ülkenin ev ve arsa payları yabancı ülke vatandaşlarına satılırken ne hissediyor, meraktayım.
?Bu düzenleme gerçekten çok önemli. İhtiyacımız olan en önemli düzenleme hem yurt dışından döviz girdisi sağlayacağız ve hem de iç pazarın dışında daha büyük bir pazarımız da olacak. Ülkemiz turizm ve tarih anlamında bölgedeki en güzel ülke, birbirinden kıymetli şehirleri ile. Ancak bu paydan hak ettiği kadar alamıyordu. Çünkü Yunanistan´daki düzenleme çok düşüktü ki, Yunanistan krizden bile bu sayede çıktı diyebiliriz. Tabii AB´nin de desteği oldu ama bu manada bu düzenlemenin de çok büyük katkısı oldu. Bize de çok büyük katkısı olacağını düşünüyorum.?
Murat Kurum´un Dünya gazetesinde yer alan beyanatı, ülkemizi bir şehir olarak tanımlıyor. Hataen ifade olunan bu hususa takılmıyorum. Bununla beraber Yunanistan´ın krizden çıkışı yabancıya ev satarak oldu ifadesini çok da anlamadığımı ifade etmek istiyorum.
Sadece evler değil evlerin bina olduğu arsalar da satılıyor. Bir bakıma parayı bastıran vatan toprağını satın alabiliyor. Üstelik bununla krizden çıkılacağı savunuluyor.
Krizden vatan toprağını satarak çıkmak projesini anlıyorum. Ama buna siyasi ittifak kuran Milliyetçi Partiyi anlayamıyorum.
Dış güçler bizi bir taraftan krize sokarken, diğer taratfan evlerimizi satın alarak krizden çıkaracak beklentisini şaşkınlık ve tereddütle karşılıyorum.
İmar barışı adı altında usülsüz yapılaşmayı affeden iktidarı da aynı şaşkınlıkla takip ediyorum. Vatan toprağını istismar edeni affeden aklı şaşkın bir gözle izliyor, bundan krize ilaç bulan siyasetçiyi de aynı duygu ile takip ediyorum.
Dünyada kendi ülkesini yabancılara açmak suretiyle krizi bertaraf etmeyi planlayan ikinci bir ülke tahayyül edemiyorum. Yunanistan örneğindeki AB üyesi rezervinin altını çiziyorum.
AB´nin ekmeğinden suyundan istifade edip, iş demokrasi kriterine gelince yan çizen, keyfi bir terörle mücadele programı ile bu ülke insanına AB´de sahte baharı yaşatan Akparti zihniyetine zerre samimiyet atfetmiyorum.
Türkiye derin bir krize duçar olmuş durumda. Dünyada Türk parasından kıymetsiz paraların sayısı sınırlı. Hal böyle iken Türkiye topraklarını yabancıların değerli paraları ile keyiflerine göre taşınmaz alımına emanet etmenin risk ve getirisini iyi etüt etmek icap edyor.
Akparti envai çeşit hamaset ve dombradan vatan toprağını kat mülkiyetine dönüştürüp yabancıya satarak krizden çıkılacağını bize anlatıyor.
İnsanın aklına ister istemez şeytan şu soruyu getiriyor:
Kriz mi önce biter? Vatan toprağı mı?
