Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Erdoğan Halk Sağlığı Sempozyumu´nda konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu´nda konuştu.

Erdoğan Halk Sağlığı Sempozyumu´nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında Sancaktepe´de düşen helikopter kazası için,"Samandıra´da elim bir helikopter kazasında kaybettiğimiz askerlerimize Allah´tan rahmet, yaralı askerimize Rabbimden şifalar diliyorum.Ve şehitlerimizin ailelerine TSK´ya milletimize başsağlığı dileklerimi ifade ediyorum. Rabbim milletimizi ve özellikle askerimiz her türlü kazadan afetten beladan korusun niyazında bulunuyorum." dedi.

Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;

Bizim medeniyetimizle kültürümüzle alkol ve tütün bağımlılığını yan yana düşünebilmemiz dahi mümkün değildir. Alkol ve uyuşturucunun yaygınlaşmasından şikayet ediyorsak çalışma yöntemlerimizi gözden geçirmeliyiz. Haramı helali bilen toplumda uyuşturucu, alkol, hırsızlık diye bir sorun olmamalıdır. Bu tür sıkıntılar varsa bağımlılıktan öte başka sıkıntılarımız var demektir. Bağımlılığın bir arada olması düşündürücüdür. Hayatını idame ettirmekte zaten zorluk çeken toplumlarda bu tür alışkanlıkların yaygınlaşmasının masum olmadığına inanıyorum.

İlk sempozyum ile bu sempozyum arasında geçen zamanda daha fazla yol kat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bizim toplumumuzda alkol ve tütün tüketiminin bağımlılığını yan yana düşünmemiz bile mümkün değildir. Elbette tedavi hizmetleri önemlidir. Asıl mesele toplumumuzda kök salan bu sistemi ortadan kaldırabilmektir. Açık konuşuyorum, haramı, helali bilen bir toplumda alkol, uyuşturucu, hırsızlık, haksızlık diye bir şey olamaz. Bunlar oluyorsa bağımsızlıktan öte sıkıntılarımız vardır. Toplumu cehalet yıkar. Cehalet, okuma yazma bilmemek değildir. Kültürünü, değerlerini bilmemektir. Ülkemizde bir kesimin cehalet karanlığında giderek kaybolmasından üzüntü duyuyoruz.

BU CİDDİ BİR TEHDİT

Geçmişte doğu blokunda alkolün toplumların uyuşturulması için kullanıldığını biliyoruz. Alkol kullanma boyutu ciddi boyutlardadır. Tütün alışkanlıkları da çok büyük uluslararası şirketler tarafından özendirildiği de ortadadır. Uyuşturucu bağımlılığının yeraltı değerlerine sahip ülkelerde yaygın olması bize sebebin arkasındaki gelişmeleri gösteriyor. Bağımlılığın da artık çeşitlendiğini görüyoruz. Artık sadece tütün ve alkol bağımlılığı değil. Elektronik bağımlılığı da başladı. O çok daha tehlikeli bir bağımlılık. 2 yaşında bir yavru artık anneden, babadan kaçarak o telefonlarla meşgul oluyor. Türkiye´de satılan cep telefonu sayısı 70 milyon. Nüfusumuz 80 milyon... Bu ciddi bir tehdidi gösteriyor.

ELEKTRONİK SİGARA DİYE BİR TİLKİLİK ÇIKARMIŞLAR

Türkiye´nin terörle mücadelede son yıllardaki başarılı olduğuna inandığımız alanlardan biri uyuşturucuya vurulan darbe. Bir de çıkarmışlar bir tilkilik. Elektronik bir sigara... Maksat o dudak alışkanlığını oluşturmak. Çok geldiler bize. Size 500 milyon dolar, 1 milyar yatırım yapacağız falan. Bizim de farklı tekliflerimiz oluyor? Biz gençlerimizi zehirlemenize izin veremeyiz.

ŞİMDİ PARİS´TEKİ OLAYLARI GÖRMÜYORLAR

Geçmişte veya bugün farklı inançlardan insanların yaşadığı coğrafyada terör sorunu görülmüştür. Böyle bir şeyi Müslüman olan bölgelerde var gibi göstermek terörün önüne geçmekte büyük bir sorundur.İslam´la terörü kimse bir araya getiremez. Ama dert başka. Bu DEAŞ gibi örgütlerle İslam´ı kirletmek. Buna müsaade vermeyeceğiz. Hristiyan terörü diyor musunuz, ya da Musevi terörü. Gezi olaylarında uluslararası medya Taksim´i gösterdi. Şuanda Paris´te olaylar var. Ama görmüyorlar.

GERİ ADIM ATMAYIZ

Uyuşturucu tacirlerine karşı teröre olduğu gibi tavizsiz davranıyoruz. Uyuşturucudan 52 bin kişi hapishanelerde bulunuyor. Bizim derdimiz uyuşturucu müptelalığından vatandaşlarımızı kurtarmak. Biz buna engel olmazsak geleceğimizi kaybederiz. Bizim nazarımızda çocukların eline silah vermek ile uyuşturucu tutuşturmak arasında bir fark yoktur. Uyuşturucuya karşı en yüksek cezaların verildiği ülkelerdeniz. Bu konuda bir adım geri adım atmayız. AMATEM´i destekliyor ve yaygınlaştırıyoruz. Kamu ve üniversite hastanelerinin çalışmalarını artırdığını memnuniyetle görüyoruz. Ebeveynlerinin çocuklarını tuzağa düşürmemek için uyanık olması şarttır. Ailenin farkında olamadığı bir sorunu devletin omuzlarına yıkmak adil bir yaklaşım değildir."



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER