7 EKİM’deki AKSA TUFANI operasyonu ile beraber, GAZZE’de abluka altında bırakılmış insanlar, işgalci İSRAİL’in tüm terör faaliyetlerini yürüttüğü GAZZE Tümeni ve 21 karakola askeri bir operasyon düzenleyerek yenilgiye uğratması sonrasında tam 170 gündür FILISTIN’de, bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir katliam ve soykırım yaşanıyor.
Sadece 7 EKİM’den bugüne 30 binden fazla FILISTINli katledildi. 75 binden fazlası ise yaralandı. 2 buçuk milyon insan evlerinden edilerek GAZZE’nin kuzey ve güneyinde kendi topraklarında yeniden mülteci konumuna düştü. Sadece 7 EKİM’den bu yana devam eden soykırımlarda işlenen insanlık suçlarına, başta İSRAİL askeri birliklerinin yanı sıra Amerika, Fransa, İngiltere gibi birçok ülke bizzat asker göndererek ve bu saldırılarda ihtiyaç duyulan her türlü askeri yardımı kesintisiz olarak sürdürerek destek oldu.
Emperyalist güçlerin, Müslümanlara karşı Siyonist cephede birleşmelerine elbette şaşırmadık. Batılı devletlerin İSRAİL’in yanında yer almasıda sürpriz olmadı. Milyonlarca insanın, dünyanın her yerinde FİLİSTİN için sokaklara dökülmesi de halkların özgürlüğü adına umudumuzu yeşertti. Halkları Müslüman olan devletlerin, işgalci İSRAİL’le ilişkilerini sürdürmesi ise bir utançtır. FİLİSTİN’de kardeşleri soykırıma uğrarken kükremiş sel gibi taşıp, İSRAİL bendini yıkmasını beklediğimiz Müslüman devletlerin, İSRAİL’e can suyu olup taşıdıkları malzemelerle FİLİSTİN’lilere ihanet içinde olduklarını kanımız donmuşçasına izliyoruz.
Buradan soruyoruz, hangi siyasetiniz, reel politiğiniz FİLİSTİNLİ çocukların kanından daha kıymetli? Bunca devletin hiç mi yaptırım gücü yok?
İşgalciler, Ramazan ayında bile durmak bilmeden her gün insanların üzerine bomba yağdırıyor. Un almak için sıra bekleyenleri dahi bombalayan, hastanelere baskın yapan, her gün çocuk, kadın demeden yüzlerce Müslümanı şehit eden soykırımcılar hiçbir hukuk, ahlak ve sınır tanımazken siz hangi “reel ahlakın” savunuculuğunu yapıyorsunuz?
Unutmayınız ki bugün dünyalık siyasetinizle günü kurtardığınızı düşünebilirsiniz ancak, somut adım atmadıkça dökülen her kanın hesabı ruz-i mahşerde mutlaka sizden de sorulacaktır. Zira devam eden katliam ve soykırım söz söyleme eşiğini çoktan aşmıştır.
Bugün Soykırım yapan İSRAİL'i durdurmak için savaş suçu işleyen ve ülkemizde çifte vatandaş olan İSRAİL’lilerin vatandaşlıktan çıkarılarak yargılanmasını istiyoruz.
İSRAİL ile ticaretin FİLİSTİN'e ihanet olduğunu bir kez daha dile getirerek, devlet yetkililerimize İSRAİL'e 7 EKİM'den sonra malzeme taşıyan tüm şirketlerin, soykırıma ortak olma suçundan yargılanması çağrısında bulunuyoruz.
Bugün buradan 170 gündür devam eden SOYKIRIM’ı durduracak adımlar atmaları için başta ülkemiz olmak üzere, gücü ve inisiyatifi olan tüm devlet liderlerini harekete geçmeye çağırıyor, mazlum GAZZE halkının, kadınların ve çocukların korunması için etkili tedbirler almalarını bekliyoruz.
Katil İSRAIL’in yalnızlaştırılması adına her türlü diplomatik ve askeri ilişkilerin sonlandırılması, ticaretin sona erdirilmesi, soykırım suçunu işleyenlerin Uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanması gibi caydırıcı somut adımlar atmaya ve yaptırımlar uygulamaya davet ediyoruz.
AnkaraDünya, 6 aydır, tarihte eşine az rastlanır bir soykırımı canlı yayınlarla izlemeye devam ediyor.
7 EKİM’deki AKSA TUFANI operasyonu ile beraber, GAZZE’de abluka altında bırakılmış insanlar, işgalci İSRAİL’in tüm terör faaliyetlerini yürüttüğü GAZZE Tümeni ve 21 karakola askeri bir operasyon düzenleyerek yenilgiye uğratması sonrasında tam 170 gündür FILISTIN’de, bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir katliam ve soykırım yaşanıyor.
Sadece 7 EKİM’den bugüne 30 binden fazla FILISTINli katledildi. 75 binden fazlası ise yaralandı. 2 buçuk milyon insan evlerinden edilerek GAZZE’nin kuzey ve güneyinde kendi topraklarında yeniden mülteci konumuna düştü. Sadece 7 EKİM’den bu yana devam eden soykırımlarda işlenen insanlık suçlarına, başta İSRAİL askeri birliklerinin yanı sıra Amerika, Fransa, İngiltere gibi birçok ülke bizzat asker göndererek ve bu saldırılarda ihtiyaç duyulan her türlü askeri yardımı kesintisiz olarak sürdürerek destek oldu.
Emperyalist güçlerin, Müslümanlara karşı Siyonist cephede birleşmelerine elbette şaşırmadık. Batılı devletlerin İSRAİL’in yanında yer almasıda sürpriz olmadı. Milyonlarca insanın, dünyanın her yerinde FİLİSTİN için sokaklara dökülmesi de halkların özgürlüğü adına umudumuzu yeşertti. Halkları Müslüman olan devletlerin, işgalci İSRAİL’le ilişkilerini sürdürmesi ise bir utançtır. FİLİSTİN’de kardeşleri soykırıma uğrarken kükremiş sel gibi taşıp, İSRAİL bendini yıkmasını beklediğimiz Müslüman devletlerin, İSRAİL’e can suyu olup taşıdıkları malzemelerle FİLİSTİN’lilere ihanet içinde olduklarını kanımız donmuşçasına izliyoruz.
Buradan soruyoruz, hangi siyasetiniz, reel politiğiniz FİLİSTİNLİ çocukların kanından daha kıymetli? Bunca devletin hiç mi yaptırım gücü yok?
İşgalciler, Ramazan ayında bile durmak bilmeden her gün insanların üzerine bomba yağdırıyor. Un almak için sıra bekleyenleri dahi bombalayan, hastanelere baskın yapan, her gün çocuk, kadın demeden yüzlerce Müslümanı şehit eden soykırımcılar hiçbir hukuk, ahlak ve sınır tanımazken siz hangi “reel ahlakın” savunuculuğunu yapıyorsunuz?
Unutmayınız ki bugün dünyalık siyasetinizle günü kurtardığınızı düşünebilirsiniz ancak, somut adım atmadıkça dökülen her kanın hesabı ruz-i mahşerde mutlaka sizden de sorulacaktır. Zira devam eden katliam ve soykırım söz söyleme eşiğini çoktan aşmıştır.
Bugün Soykırım yapan İSRAİL'i durdurmak için savaş suçu işleyen ve ülkemizde çifte vatandaş olan İSRAİL’lilerin vatandaşlıktan çıkarılarak yargılanmasını istiyoruz.
İSRAİL ile ticaretin FİLİSTİN'e ihanet olduğunu bir kez daha dile getirerek, devlet yetkililerimize İSRAİL'e 7 EKİM'den sonra malzeme taşıyan tüm şirketlerin, soykırıma ortak olma suçundan yargılanması çağrısında bulunuyoruz.
Bugün buradan 170 gündür devam eden SOYKIRIM’ı durduracak adımlar atmaları için başta ülkemiz olmak üzere, gücü ve inisiyatifi olan tüm devlet liderlerini harekete geçmeye çağırıyor, mazlum GAZZE halkının, kadınların ve çocukların korunması için etkili tedbirler almalarını bekliyoruz.
Katil İSRAİL’in yalnızlaştırılması adına her türlü diplomatik ve askeri ilişkilerin sonlandırılması, ticaretin sona erdirilmesi, soykırım suçunu işleyenlerin Uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanması gibi caydırıcı somut adımlar atmaya ve yaptırımlar uygulamaya davet ediyoruz.
Ankara FİLİSTİN Dayanışma Platformu adına
Asma Köprü Uluslararası Öğrenci Derneği
Bütün insanların akıl, nesil, can, mal ve din emniyetlerinin sağlandığı bir dünyada buluşmak ümidi ve duası ile Basın Açıklamamamızı sonlandırıyoruz.
Katılımınız için hepinize teşekkür ediyoruz.
