Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Doğu Türkistan´da Nazi kampları

Osman Atalay - 06.11.2018

Doğu Türkistan´da Nazi kampları

BM İnsan Hakları İnsan Hakları Konseyi, bugün Cenevre´deki merkezinde Çin Hükümetiyle karşılıklı Çin´deki İnsan Hakları ihlallerini değerlendireceği bir oturum yapacak.

Dog?u Türkistan´daki Uygurlarla yurt dıs?ındaki akrabaları arasındaki ilis?kiler tamamen kesilmis? durumda.

Çin devleti son yıllarda özellikle 5 Temmuz Urumçi (2009) katliamından sonra Dog?u Türkistan?da (Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi) ve yurtdışında yaşayan Uygur Türklerine yönelik çeşitli insanlık dışı politikaları uygulamaktadır. 

Özellikle, 2016?da bölgeye (ÇKP) Çin Komünist Partisi sekreteri olarak atanan Chen Quanguo´nun bölgedeki Nazi tarzı uygulamaları akabinde, bölge tamamen polis devleti ve açık hapishaneye çevrilmiştir durumdadır.

Yurt dışında akrabası olanlar, son yıllarda normal ve hukuki yollardan temin ettikleri Çin pasaportu ile bireysel veya Çin devletine bag?lı turizm şirketlerinin seyahat turları ile yurtdışına çıkanlar, özellikle Türkiye başta olmak üzere 26 Müslüman ülkesini ziyaret edenler veya yurtdışına çıkmak için pasaport alanlar sorgusuz sualsiz hapse atılmakta veya Nazi uygulamasını andıran beyin yıkama kamplarında zorunlu politik eg?itime tabi tutulmaktadır. 

Yurtdışında eg?itim görenler Mısır örneg?inde oldug?u gibi zorla geri götürülmekte veya ailesi rehin tutularak dönmesi için baskı yapılmaktadır.

Bu durum yurt dışındaki Uygurların ruhi ve cismani sağlığını tehlikeye uğratmaktadır. Yurt dışında eğitim görmekte olan bazı Uygur öğrenciler eğitim ücretini ödeyemediği, geçim parası bulamadığı, ailesindekilerin ölü ya da hayat olduğunu bilemediği için ruhsal problemler yaşamaktadır ve psikolojik baskı altında kalmaktadır. 

Çünkü yurt dışındaki Uygur öğrencilerin, mutlak çoğunluğunun Dog?u Türkistan´daki ailesiyle olan ilişkisi tam kesilmiştir. Onların birçog?u yıllardır ailesiyle bir defa bile alaka kuramamıştır. Yurt dışındaki Uygurlar 2018 yılına gözyaşı, korku ve büyük stres ile başladılar. Çünkü onlar ailesi ve akrabaları hakkında bilgi almanın hiçbir yolunu bulamadılar. 

Ailesi ve akrabaları hayatta mı yok, hapiste mi veya toplama kamplarında mı bilemediler.

DOĞU TÜRKİSTAN 

HALKININ ÇAĞRISI

Yurtdışında eg?itim almakta ve yaşamakta olan bir grup Uygur Türkleri, Çin devleti ve hükümetinden aşag?ıda belirtilen insanlık dışı uygulamaları acilen kaldırmasını, Doğu Türkistan halkının Çin anayasası ve dig?er ilgili yasalarında taahhüt edilen haklarının bir an önce sag?lanmasını talep ediyor.

Aynı zamanda uluslararası toplumun insan hakları örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarının Çin´in bu insanlık dışı uygulamalarını durdurmak için harekete geçmesini istiyorlar.

1. Çin devleti kendi yasalarına ve taraf oldug?u uluslararası antlaşmalara aykırı olan politik eg?itim/beyin yıkama kamplarını kapatmalı.

2. Dog?u Türkistan´da yaşayan Uygur Türklerinin yurtdışına seyahat yasag?ını ve yurtdışındaki Dog?u Türkistanlıların memleketlerine dönüş, akraba ziyareti engeli kaldırılmalı.

3. Yurtdışında yaşayan Dog?u Türkistanlılar ile bölge halkı arasındaki para gönderme, posta, telefon, haberleşme engeli kaldırılmalı ve işbu hakkı saklı tutmalı.

4. Yurtdışında akrabası olanlara yönelik denetim ve gözetim kaldırılmalı, en temel hakkı olan iletişim ve haber alma özgürlüg?ü sag?lanmalı.

5. Yurtdışında yaşayan Uygur Türklerine yönelik uzaktan kontrol ve gözetimi kaldırmalı, ailesini ve akrabalarını rehin tutma politikasından bir an evvel vazgeçmeli.

6. Uygur Türklerinin şahsi bilgisayarlarını ve cep telefonlarını gerekçesiz kontrol etme uygulamasını kaldırmalı.

7. Uygur Türklerinin evlerine yönelik zorunlu ziyareti, gerekçesiz baskınları ve Uygur-Çinli zorunlu akraba olma uygulamasına son vermeli.

8. Bir milyon Uygur Nazi tarzı toplama kamlarında yasa dıs?ı tutuluyor.

Son dönemlerde, birçok uluslararası örgüt ve yayın kuruluşu, Dog?u Türkistan´daki Uygurların, Çin yönetimi tarafından hapishanelere veya zorunlu olarak politik eg?itim kamplarına gönderilmeleri ve beyin yıkamaya yönelik uygulamalara maruz bırakıldıklarına dair haberler yapmaya başlamıştır.

Son günlerde, Dog?u Türkistan´a gidip gelebilen güvenilir kaynakların belirttig?ine göre, on binlerce Uygur, Çin´in Dog?u Türkistan´da inşa ettig?i hapishanelere atılmıştır. 

Bu hapishaneler, Nazi Almanya´sının, Yahudilere soykırım uygulamak için yaptığı toplama kamplarını andırmaktadır. 

Görgü tanıklarının verdig?i bilgilere göre, bir milyondan fazla Uygur bu toplama kamplarında zorunlu olarak tutulmaktadır.

Çin istatistik Kurumunun, 2010 yılında yaptıg?ı nüfus sayımına göre Dog?u Türkistan?daki Uygurların nüfusu 10 bin 370´dir. 

Çin yönetiminin politik eg?itim/beyin yıkama kamplarında tutuklu bulunan Uygurlar, Uygur nüfusunun yüzde 10?una denk gelmektedir.

Akrabaları, kamplara götürülen Uygurlardan edindig?imiz bilgilere göre, bu toplama kamplarında hayatını kaybedenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. 

Birçok kişiye akrabalarının cesedi teslim edilmiş ancak ölüm nedeni hakkında herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Bu türden ölümler/öldürülmeler kamplarda vuku bulmaktadır.

Kampların yaşam koşulları çok kötü olup tutuklu bulunanların sayısı, kampların alabileceg?i insan kapasitesinin kat kat üstündedir. 

İnsanlar, sırt üstü yatma imkanına bile sahip olmadıkları için, ancak yanlarına dönerek yatmaktadırlar. Bu kamp yaşamından verdig?imiz basit bir örnek ve buz dag?ının sadece görünen kısmından ibarettir. 

Bu yazıda kampta tutuklu bulunanlara uygulanan çok sayıda işkence yöntemi ve temel insan hakları ihlallerinden henüz bahsedilmiyor bile.

Prof. İlber Ortaylı´nın konuya yaklaşımı ise çok dikkat çekici:

?Çin´le barış ve kültür yılına giriyoruz. Bu gibi politikaların uygulandığı ve etnik bir grubun açıkça tahrip edilmesinin hedeflendiği bir ülkeyle hangi kültürel ilişki ve barış yılını birlikte kutlayacağız doğrusu çok merak edilir. Dünyada barış yılının kutlanması savaş yapanlar arasında görülür. Kültürel bağların yoğunlaştırıldığı yıllar ise ancak bunun layık olduğu ülkelerle yapılır. 

Söz galiba daha çok birkaç ülkeye geçiyor ve ora hedefleniyor. Çin gibi büyük ve istediğini yapan, hele şimdi yeni bulunan gaz ve maden kaynaklarının dolu olduğu, adeta Mendeleyev cetvelinin bütün elemanlarının bulunduğu Sincan (Doğu Türkistan) gibi eyaletlerde bu baskıyı görmek mümkün. Bölgeye herkes giremiyor. Ancak BBC gibi çok kuvvetli yayın organlarının getirdiği bilgiler ve belgeseller korkunç. Geniş kitleler kamplara toplanıyor, işkence ve beyin yıkama metotları uygulanıyor.?

Bugün, Çin´in Doğu Türkistan´daki Uygur, Kazak, Kırgız ve benzeri Müslüman Türk toplumuna yönelik baskı ve zulümlerini protesto etmek için dünyanın birçok noktasında STK´lar sokaklarda olacak.

Birçok sivil toplum kuruluşları, İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK), Doğu Türkistan Teşkilatlar Birliği, İHH ve İstanbul Platformu, İstanbul´da öğlen namazının akabinde Fatih Camii avlusunda bulunacak.

Bu eylemin, Doğu Türkistan´daki zulme sessiz kalmamak için basın açıklaması gerçekleştirerek bu sorunun daha gerçekçi mecralara taşınmasına yardımcı olacağını umut ediyoruz. 



Anahtar Kelimeler: Doğu Türkistan Nazi kampları

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz