Salgın ortamında “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözü sık sık tekrarlanır oldu. Ekonomi salgınla birlikte mi daraldı, yoksa ekonomide yeni bir döneme geçmek için nasıl çıktığı konusu hâlâ bilinmezliklerle dolu olan bu salgın istismar mı ediliyor sorusu da bu şartlarda gündeme geldi. Bu soruyla birlikte tartışmaların merkezine şimdi de “Büyük Sıfırlama” (Great Reset) tabiri oturdu. Bu kavram geçen yılın ilk yarısında Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) Başkanı Klaus Schwab ve İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in oğlu Galler Prensi Charles tarafından ortaya atıldı. Schwab bu teklifini 2020 yılında çıkan “Kovid 19: Büyük Sıfırlama” kitabıyla da tanıttı. Ana fikrinde dünyada her şeyin ama her şeyin yeniden başlatılması için bir sıfırlama olması gerektiği iddiası ileri sürülüyor. Hatta bu kitapta fakirlerin ikna edilmesi için can korkusunu öne çıkaran hikâyeler de var. Yani Schwab bu teklife ayak uydurmazsanız hep birlikte öleceksiniz demek istiyor. Bu sözde öneride adaletsizlikler içinde hayatta kalma mücadelesi veren insanlara tek seçeneğin “itaat” olduğu vurgusu yapılıyor.
Bugün sanayide Endüstri 4,0, telekomünikasyon altyapısında 5G konuşuluyor. Evlerde kullanılan bütün beyaz eşyalar yapay zekânın her türlü detaylarıyla donatılmış durumda. Akıllı telefonların olmadığı hayat şimdilerde taş devrinde yaşamakla eşdeğer bir algıya teslim olmuş halde. Bankacılık işlemlerinden, yemek siparişine kadar her alanda dijitalleşen hayatın içine girilmiş olan bu koşullarda sıfırlama teklifi, küresel güçlerin kontrolü tamamen ele geçirme hedefi mi sorusunu akıllara getiriyor. Teklifte bu soru öne çıkmasın diye de kalkınma, işbirliği, çevre gibi herkesin ilgi alanına giren başlıklar teklifin içine süs olarak yerleştirilmiş. Dünyayı sanki geri kalmış ülkeler bu hale getirdi, sanki insanlığın içinde bulunduğu krizlerin sorumlusu kendileri değilmiş gibi bir algıyla, geçmişin izlerini silmeye çalışıyorlar. Sosyal hayatın dizaynı ile ilgili gündemde tartışılan birçok konu bile “sıfırlamanın” konuları arasında.
A’dan Z’ye her şeyin dijitalleştiği bu ortamda George Orwell’in “1984” romanında “Büyük birader bizi gözetliyor” mottosunu her yönüyle teyit eden bu teklif aslında tam da “tek dünya devletinin” inşasına dönük bir yol haritasını içermektedir. Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl İsviçre’nin Davos kasabasında yaptığı toplantıların, insanlığın ortak sorunlarına odaklanan değil de kendi gelecek çıkarlarının devamını garanti altına almaya çalışan toplantılar olduğu bu vesile ile bir kere daha şüpheye yer kalmadan teyit edilmiş oldu.
Sonuç olarak “Büyük Sıfırlama” mevcut küresel sistemin aktörlerine geri dönüşü çok zor olan, hatta mümkün olmayan bir üstünlük sağlamayı hedeflemektedir. Bu teklif tam manasıyla krizleri çözmek adına şeytanın sağdan yanaşmasından başka bir şey değildir.
