Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bunca insan Esad´ı korumak için mi öldü?

ABDULKADİR ÖZKAN- 16.07.2018

Bunca insan Esad´ı korumak için mi öldü?

Washington Post Gazetesi bugün Helsinki´de buluşacak olan Trump ve Putin´inSuriye planını ifşa etti. Buna göre, ?Suriye´de Esad hedef değil. ABD, İran´ın da çekilmesi şartıyla Suriye´yi terk edecek. YPG Şam ile çalışacak? yani Esad´ın emrine girecekmiş. Gerçekten Trump ile Putin arasında böyle bir anlaşma var mı, var ise başka detaylar da söz konusu mu, kısa süre içinde göreceğiz. Ancak ABD basınına böyle bir haber sızdığına/sızdırıldığına göre ateş olmayan yerden duman çıkmaz demek yanlış olmayacak. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın bu sızmanın ardından hemen Putin´i araması, endişelerini ve kırmızı çizgilerini bildirmesi de söz konusu haberin ciddiye alındığını gösteriyor.

Bunun ötesinde Erdoğan-Putin görüşmesinde daha başka hangi konularda mutabakat sağlandı, Putin´in sağlanan bu mutabakata ne ölçüde bağlı kalacağı ayrı bir konu. Bizim üzerinde durmaya çalışacağımız husus, 8 yıllık bir çatışma döneminin ardından ABD ve Rusya´nın desteği ile Suriye´de rejim güçlerinin ülkenin yarıdan fazlasında kontrolü ele geçirmiş olması, bunun yanında ABD ile Türkiye arasında varılan anlaşma gereğince YPG terör örgütünün başta Münbiç olmak üzere işgal ettiği yerlerden çekilmesi hususunda mutabakat sağlanmış ve bununla da kalınmayarak özellikle ABD´li yetkililer tarafından YPG´ye verilmiş olan silahların toplanacağı taahhüdü ortada iken şimdi birdenbire ABD ile Rusya´nın YPG´nin Şam ile çalışacağı, bir başka ifadeyle YPG´nin Şam´ın emrine girmesi hususunda anlaşmaları ister istemez insanın aklına mademki, terör örgütleri silahlarından arındırılmayacak, isim değiştirerek Şam´ın emrine gireceklerdi, o zaman bunca yıl niçin Suriye bir çatışma ortamı haline getirildi, milyonlarca insan hayatını kaybederken sayıları 10 milyon olarak ifade edilen Suriyeli ülkerini terk etmek, bunun da ötesinde Türkiye 4 milyon civarındaki Suriyeliye kucak açmak zorunda kaldı. Yapılan resmi açıklamalara göre 40 milyar dolar harcamaya itildi. Hedef Suriye´de Esad´ı devirmek miydi, yoksa öyle denilerek Türkiye  vurulmaya mı çalışıldı. Çünkü gelinen noktada Esad´ın görevden uzaklaştırılması bir yana ABD silahları ile donatılmış YPG´li teröristler Esad´ın emrine veriliyor. Bu noktada söylenen hususlar da güya Suriye´de çıkar çatışması yaşadıkları görüntüsü verilen ve bu yönde açıklamalar yapan ABD ve Rusya´nın hiçbir farklı görüşe sahip olmadıkları, ikisinin de hedefinin Esad´ın koltuğunu korumak ve bunun yanında var olan üslerine yeni üsler eklemek olduğu netleşmiş durumda. Bir diğer ifadeyle karşılarında Müslümanlar olduğunda Haçlı ittifakının devreye girdiğini, bunun sonucu olarak tüm çileyi Müslümanların çektiği, kendi ülkelerinde göçmen hayatı yaşamaya mahkûm edildiği gerçeği bize olanın perde arkasını göstermiş olmalı. Eğer bu gerçek görülmüş ise yaşanan musibetlerden ders alınmış demektir.

 

 

 

Bu noktada basına yansıyan mutabakatta özellikle ABD ve Rusya´nın İran karşıtlığında anlaşmış olmalarıdır. Çünkü anlaşmada tek hedef var. O da İran güçlerinin Suriye´yi terk etmesinin sağlanması. Rusya ve Esad ABD´nin çekilmesinin ardından Pentagon´un eğitip silahlandırdığı PKK´nın Suriye kolu YPG´ye yardım edecek, yani YPG ile Şam birlikte çalışacak. Bu noktada Erdoğan´ın Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde, ?Şam rejimi, İdlib´e yönelirse Astana mutabakatı yok olabilir? şeklinde uyarmış. Bu uyarı ne ölçüde dikkate alınır bilinmez ama, YPG´nin Şam ile birlikte çalışacak olması bu tür uyarıların baştan geçersiz hale geldiğini gösteriyor. Kısacası, artık Müslümanların Haçlı-Siyonist ittifakının tasallutundan kurtulabilmesinin tek yolunun İslam Birliği´nden geçtiğini görmek gerekiyor. Aksi halde Haçlıların sözüne güvenerek yola çıkmak hep aleyhimize sonuçlar vermeye devam edecektir.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz