Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bir Seçimin Anatomisi 1-2

Ali Haydar Haksal´ın dikkat çeken 31 Mart seçimleri ile ilgili analizi...

Bir Seçimin Anatomisi 1-2

Bir Seçimin Anatomisi

1-

Seçim sürecinde yaşanan gerilim ortamından kurtulmak için ne çok niyazda bulunduk. İnsanı çileden çıkaracak bir süreçti yaşananlar. Kastını aşan jakoben anlayışın egemenliğinde, kuşatmasında ve hatta en uçlarda gerilimli bir ortam. Bu, seçimin sürükleyeni ırkçı ve jakoben bir parti olmuştur. Muhafazakâr iktidar partisi de onun peşine takılıp sürüklenmiştir. Bir milleti birbirine karşı ikrah boyutunda nefret ve öfkeye sürükleyen bir anlayış egemen olmuştur. ?Zillet, illet? gibi kavramlar siyasal literatüre bu seçimde germiştir. Bu, seçimin hem mantığını hem de tarzını ortaya koymuştur.

Bu açıdan bakılınca bu jakoben ırkçı anlayışın mensubu olan parti kârlı çıkmıştır. Tek başına seçime girse farklı bir sonuç ile karşılaşabilir, bu kadar başarı elde edemeyebilirdi. Daha da önemlisi muhafazakâr seçmeni ırkçı jakoben bir anlayışa çekmiştir. Hem iktidarı hem de seçmeni kendisine benzetmiştir. Başarı onun lehine işlemiştir. İktidarın sözcülerinin de bu üsluba ve tarza katılmaları onlara yaramış ve güç kazandırmıştır

 

Muhafazakâr parti başlangıcında birçok kesimi kucaklamışken gide gide seçmenini kemikleştirme adına jakoben bir anlayışı benimsemiştir. Muhataplarını aşağılamış, küçümsemiş, aşırı bir kibir ile tepeden bakmış, muhalefet liderlerini dalgaya almış. Hayat sürprizlerle doludur, neyin ne zaman olacağı bilinmez. İnsan kendi sözlerinin altında kalabilir ve beklenmedik bir durum ile karşılaşabilir. Hayatta temkin her zaman önemlidir.

15 Temmuz sonrası, darbelerin karanlık sokakları başlıklı bir yazı yazmıştım. Darbenin kendisinden sonrası, süreci ve sonuçları önemliydi. O sonuçlara şimdi gelinmiş bulunuyor.

Ilımlı, sevgi ve merhameti gerektiren İslâmî sevgi ve merhamet yaklaşımlı büyük kesim birden ırkçı ve jakoben bir ruha bürünüverdi, ulusalcı oldu. İktidardaki muhafazakâr parti de bunu benimsedi. Bu tutum ise kendisinden çok ırkçı partiye yaradı. Ölü bir parti diriltildi.

Kaldı ki bu parti derin devletin bir kanadı. Hem de en güçlü kanadı. Cumhuriyetin milliyetçilik ideolojisinin en önemli temsilcisi. 1960 darbesinin içinde aktiftir. 1980 darbesinde zarar görmeden bir kenarda durmuştur. 28 Şubat darbesinin aktiflerinden biridir. 15 Temmuz darbe girişimin sonuçlarını lehine en iyi devşiren bir siyasal harekettir. Lideri kim olursa olsun değişmiyor. Önemli bir güç olarak devrededir. Devletin veya ülkenin sahipleri sadece sanki onlardır. Daha da dikkate alınması gereken şey, mafyanın doğrudan söylem ve yaklaşımlarıyla etkili olmalarıdır. Onlar kendilerini devlet güçlerinin üzerinde görüyorlar. En kritik zamanlarda ortaya çıkarlar. Hamaset ve duygu kabarmalarını sağlarlar. Anımsayalım, Musul ve Kerkük gibi başka bir ülkenin sınırlarında bulunan illerin plaka numaralarını bile söylemişlerdi. Oysaki emperyalizmin kendilerine bir adım daha atma fırsatını vermeyeceklerini bile bile. Ne yazık ki bu dalgaya o zaman da kapılınmıştı.

 

 

Hemen bütün gerilimli ve çatışmacı anlayışı temsil ederler.

Bu seçimin aşırı ırkçı ve ulusalcı bir düzleme çekilmesinde başarılı olmuştur.

Birlikte ortaklık kuran siyasiler geçmişte birbirlerine en olmadık ve en ağır sözlerle eleştirmişlerdi. Gün gelip devran dönünce birçok şeyi yutkunmak gibi tuhaf bir durum ile karşılaşılabilir. Öyle de olmuştur.

Deyimlerimiz hayatın birer özeti. ?Ne oldum değil ne olacağım? ya da ?Düşmez kalkmaz bir Allah? diye bakmak gerekiyor. Çünkü insanoğlunun iniş ve çıkışları vardır. Sonuçta ölümlü bir dünyada bulunuyoruz. Geçmiş zamanın o kadar güçlüleri vardı ki bugün kimi ötede, kiminin esamisi bile anılmıyor.

Bu seçimden çıkarılacak çok sonuçlar bulunuyor. Bugünlük sadece şu ırkçı ve jakoben anlayışa yoğunlaştık.

Bütün bunlar 1994 seçimlerinden itibaren milletin asıl ruhunu ve maneviliğini temsil eden anlayışın sonuna gelinmiş veya getirilmiştir. Başkalarını suçlamak yerine öncelikle aynanın karşısına geçip kendi yüz ifadelerine ya da geçmiş söylemlerinden bugüne bakılmasında yarar var. Başkalarını suçlayıp karalamak kime ne yarar sağlar, kendi kendisini göremedikten sonra.

2-

Cehepe açısından bu seçimi değerlendirirsek sonuçları hiç de şaşırtıcı değil. Ruh kökeni bakımından ulusalcı ve milliyetçi olan bu parti uzun bir süredir, kendi içindeki radikal ulusalcılara rağmen yeni bir dil ve üslup tutturdu. Geçen genel ve başkanlık seçimlerinden beri sol ideolojiyi ret ettiler. Genel başkanları sol düşüncenin Fransız ihtilaline ait olduğu, kendilerini ilgilendirmediğini özellikle vurguladı. Bunlar çok da gündeme gelmemiş olmasına karşın gene de yeni bir yol ve üsluptu. Söz konusu partinin ideolojik kimi keskin tutumlarını yumuşatma ve hatta uzaklaşma yoluna gitti.

Deniz Baykal dönemindeki keskin ulusalcı anlayıştan dolayı kendilerinden uzaklaşmış sol ya da sola yakın Kürt seçmeni Cehepe ile yollarını tamamen ayırmıştı. Cehepe ile Mehepe´yi özdeş olarak görüyorlardı. Kürt ve alevi kökenli Kılıçdaroğlu´nun partinin başına geçmesiyle Kürtlerle bir yakınlaşma oldu. İlerleyen süreçte giderek bu davranış karşılık buldu.

 

Başkanlık seçiminden itibaren yeni bir taktik uygulamaya başladı Cehepe. Din karşıtlığı kamburundan kurtulmak için, ağır baskılara rağmen muhafazakâr özellik taşıyan adaylar gösterdi. İstanbul belediye başkan adayı ile kimi ilçe başkan adayları imam hatip kökenli. Radikal kesimin uç davranışlardan uzak duruldu. Seçim sürecindeki tutum ve davranışlarıyla radikal din karşıtlığı imajı yıkmaya çabaladı. Adayları camilere gitti, namaz kıldı, Yasin-i Şerif okudu. İktidarın ve sağ siyasal partilerin ısrarla geçmiş üzerinden sürdürdükleri politik söylemler ve yaklaşımlara karşı bir hamleydi bu. Bunda da başarılı olundu. En azından o çok eski Cehepe kamburundan uzaklaşmak tek yöntemleri oldu. İktidarın İsmet İnönü üzerinden sürekli bir suçlamada bulunmasının artık bir karşılığı da yoktu. Çünkü yeni seçmen kuşağının geçmiş ile ilgili herhangi bir yargısı ya da kanaati yok. Yeni seçmen çok farklı. İdeolojik keskinliklerden çok uzakta. Geçmişte yaşananları kendilerine anlatacak büyükleri de artık çoğu hayatta değil. İktidar ve medyasının aşırı sert tutumu, öfke ve nefret oluşturucu söylemleri ciddi rahatsızlıklara neden oldu. Yerel seçimin genel seçim psikolojisi ile sürdürülmesi ise iktidar açısından en büyük bir açmazdı.

 

 

Yeni seçmenin iş sorunu ve modern hayatın gereçlerini edinme dert ve çabası var. Ekonomik daralma da bu kuşağı en çok etkileyen konuların başında geliyor.

Taraflar birbirlerinin seçmeni üzerinde daha ılıman bir yaklaşımda bulundu. Bunlar da muhalefet partilerinin başta Cehepe´nin işine yaradı. Kendilerine ve genel başkanlarına dönük ağır hakaret dolu söylemlere aynı üslup ile karşılık vermedi.

Başkanlık seçiminde muhalefetin ciddî hamlesi, İstanbul, İzmir ve Ankara büyük mitingleri sağ ve muhafazakâr seçmeni kaygılandırmış seçmeni sandığa çekmiş sonuçları etkilemişti. Cehepe bu seçimde orta ölçekli mitingler yaptı. Ankara, İzmir ve İstanbul´da büyük mitingler yerine lokal mitingler yaparak seçmenini canlı tuttu. Bir bakıma sessiz sedasız seçime gidildi.

İktidarın ırkçı bir parti ile söylem ve yaklaşımlarıyla; gerek beka ve gerekse Kürt seçmeninin terör ile özdeş kılınması da Cehepe´nin işine yaradı. Muhafazakâr Kürt seçmeni Cehep´nin yanında yer aldı. Dolayısıyla Cehepe Kürt seçmenle yeniden barıştı.

Cehepe´nin yerel adayları iktidar ile kavgaya girmek yerine muhafazakâr seçmene sıcak gelebilecek yaklaşımlarda bulundu. En azından aradaki o keskinliği eritti.

Cehepe parti içindeki radikal ulusalcı ve jakoben kanadı bir bakıma devre dışı bıraktı. Seçimlerde merkezden yapılan tercihler ile delegelerin inisiyatifine bırakılmadı. Gerek lobi ve gerek parasal güç gibi dengeler tersyüz edildi. Başarılı olan ilçe başkanları daha güçlü olan yerlerde aday gösterildi.

Dikkat edilmesi gereken bir husus da Cehepe geçmiş dönemden beri kazandığı yerleri kaybetmediği gibi arayı açıyor. Buna İstanbul´da Kartal, Maltepe, Sarıyer ve Ataşehir örnek gösterilebilir. Belediyecilik açısından Millî Görüş belediyeciliğinden beri, sosyal belediyeciliğe ağırlık vermiş halk ile iç içe olmuştur.



Anahtar Kelimeler: Seçimin Anatomisi

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER