Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bakan Ersoy: Önemli olan Türk sinemasının dünyada gelişmesi

Bakan Ersoy, verdikleri desteklerle yerli film izleyici sayısını 100 milyona çıkarmak istediklerini belirterek, "Önemli olan Türk sinemasının gelişmesi, sadece Türkiye´de değil dünyada gelişmesi." dedi.

Bakan Ersoy: Önemli olan Türk sinemasının dünyada gelişmesi

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yönetmeni ve senaristi Yılmaz Erdoğan´la birlikte "Organize İşler Sazan Sarmalı" filmini izledi.

Zorlu Center sinema salonundaki bir seansa katılan Ersoy´a, eşi Pervin ve oğlu Mehmet Reşat´ın yanı sıra, aile dostları eşlik etti.

Gösterimden önce basın mensuplarına açıklama yapan Bakan Ersoy, birinci filmini 3 kez izlediği serinin ikincisini kaçırmak istemediklerini ve ailece filmi izlemeye geldiklerini söyledi.

Ersoy, Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun´un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın imzası ve resmi gazetede yayımlanmasıyla birlikte yürürlüğe girdiğini vurguladı.

"Hedefimiz yerli film izleyici sayısı 100 milyona çıkarmak"

Sadece birkaç noktanın 1 Temmuz itibariyle yürürlüğe gireceğini aktaran Bakan Ersoy, şöyle devam etti:

"Asli unsurları yürürlüğe girdi. Sinema yasası aslında biliyorsunuz sinema destekleme yasası, sadece bir sinema yasası değil. Desteklemeyle ilgili kısımlarında bizim bazı yönetmelik değişikliklerine gitmemiz lazım. İlgili yönetmelikleri yazmamız gerekiyor, onu da hızlı bir şekilde, çok kısa bir sürede yazıp hayata geçireceğiz. Tam anlamıyla hayata geçmiş olacak. Biliyorsunuz Türkiye´de yerli film seyretme oranı çok yüksek, yüzde 63 gibi dünya standartlarının açık ara en üstündeyiz. 2002 yılında 2 milyon olan yerli film seyirci sayısı, 2018´e gelindiğinde, yasal değişiklikler yapıldı daha önce 2004 yılında, 44 milyona kadar bizim zamanımızda çıktı. Şimdi bu yasayla birlikte bizim hedefimiz bu sayıyı 100 milyona çıkarmak."

Telif hakları yasası gündeme alınacak

Ersoy, sinemanın yurt dışında reklam vermekten çok daha etkili bir sistem olduğuna işaret ederek, "Önemli olan Türk sinemasının gelişmesi, sadece Türkiye´de değil dünyada gelişmesi. Orada çok vizyoner bir yaklaşım var. Başarılar da var dizi filmler olarak. 350 milyon dolarlık bir film sektörü oluşmuş durumda. Biz bunu nasıl büyütürüz ve geliştiririz? Çünkü biz bunu sadece kültürel bir faaliyet olarak görmüyoruz, ki çok önemli bir kültürel faaliyet ama, Türkiye´nin turizmde tanıtımı açısından çok çok önemli görüyoruz. O açıdan da geliştirmek ve desteklemek istiyoruz." diye konuştu.

Türk seyircisini sinemayla daha fazla buluşturmak istediklerini aktaran Bakan Ersoy, "Sayın Cumhurbaşkanımız son bir talimat daha verdi, ´Sinema olmayan bölge kalmasın.´ dedi. Bu talimatı da yerine getireceğiz. Önemli olan sinema salon sayısını arttırmak." ifadelerini kullandı.

Turizmle ilgili yasayı da hızlıca geçirdikten sonra telif hakları yasasını gündemlerine alacaklarının altını çizen Ersoy, şöyle devam etti:

"O biraz daha kapsamlı bir yasa ve çok geniş kitleleri içeriyor. Sadece müzik demeyin ona, sinema vesaire gibi oyuncuların da telif hakları var. Çıktı mı hepsi beraber çıkacak. Ona da aynı çabaları göstereceğiz. Taraflarla çok yoğun seri toplantı da yaptık, onları hızlandıracağız." 

"´Organize İşler´ yapılırken organize işler de oluyor"

Yılmaz Erdoğan da bazı sorunlara dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"İnşallah bu gelen seyirci doğru bilgilendirilecek bize, kaç kişi geldiyse o söylenecek. Zira bütün tartışma aslında buradan çıktı ve hala eski alışkanlıklar devam ediyor. Biz de tespit ettiriyoruz. Yasanın uygulamaya girdiğinden haberi olmayan salonlar da var. Şunu da söylemek lazım; bir şey yanlışsa bunun tarihine falan beklemeye gerek yok. Örneğin hala 30-40 dakika reklamlar maalesef Temmuz´a kadar devam ediyor ve bizim filmimiz bunun kurbanı oluyor. Salonunuza gelen seyircinin asabını bozmanızın size de reklamınızı yaptığınız ürüne de bir faydası yok diye düşünüyorum."

Usulsüzlüklere yer yer devam edildiğini bildiren Erdoğan, "Yani ´Organize İşler´ yapılırken organize işler de oluyor. Amacımız, bütün ülke sineması ve yarın için güzel bir şey olsun. Bugün bizim seyircimiz olan gençler yarın daha düzgün şartlarda büyük bir endüstrinin sinemacıları olsun." değerlendirmesinde bulundu.



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz