Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Avrupa Parlamentosu yeni Türkiye Raportörü Amor: Türkiye Erdoğan'dan ibaret değil

Amor, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Sınır Meseleleri Özel Raportörlüğünü yaptı ve Türkiye ile ilgili bazı konuları bu görevi sırasında detaylı incelemeye başladı.

Avrupa Parlamentosu yeni Türkiye Raportörü Amor: Türkiye Erdoğan

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) yeni Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor son 10 yıldır Türkiye ile ilgili konularda çalışmalar yapan bir isim. Bu süre içerisinde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Sınır Meseleleri Özel Raportörlüğünü yaptı ve Türkiye ile ilgili bazı konuları bu görevi sırasında detaylı incelemeye başladı.

Daha sonra AGİT'in İnsan Hakları Komitesi başkanı olan Amor bu görevi sırasında da özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası olmak üzere Türkiye ile ilgili pek konuyu ve gelişmeyi yakından takip etti. Türkiye'deki son üç genel seçim için gelen gözlemci ekibinin de başındaki isim olan Amor, 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'yi ziyaret eden ilk yabancı siyasetçilerden biri.

Mayıs 2019'da AP'ye seçilen Amor Sosyalistler Ve Demokratlar İttifakı Grubu'nun bir üyesi ve aynı zamanda AP Dışilişkiler Komitesi'nde yer alıyor.

euronews Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Amor, Türkiye'yi iyi bildiğini ancak bunun da ötesinde Türkiye'ye aşık olduğunu söyleyerek raportörlük görevini kendisinin talep ettiğini ifade ediyor.

Amor görevi başlar başlamaz Türk yetkililerle yoğun temaslarına başlamış. Ocak ayının ikinci yarısında Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştirmeyi planlayan Amor Türkiye'deki son gelişmeler, Demirtaş ve Kavala'nın durumu, Türkiye'den beklentileri, bir önceki raportörle ilgili eleştiriler, gelecek raporların tonu ve Kıbrıs meselesi ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Türkiye'de hükümet HDP'li belediye başkanlarını görevden almaya devam ediyor. Son olarak dört belediye başkanı daha görevden alındı ve bu kez aralarında bir CHP'li başkan da vardı. Sizce bu gelişmelerin devam ediyor olması muhalefetin ilk kayyumlar atandığında HDP'ye yeterli desteği vermemesinden ya da tüm muhalefetin birlik içerisinde bu duruma karşı çıkmamış olmasından mı kaynaklanıyor? Bu konudaki kaygılarınız ne boyutta?

Türkiye'de siyasetçilere mesajım hep şu oldu: HDP'yi ya da Kürt siyasetini kurumlarda kabul görmesini sağlayın. Bu kilit önemde bir konu. Biz de İspanya'da benzerini yaşadık. Sİyasete girip mücadelesini bu alanda vermek isteyenlerle şiddete başvurmayı tercih edenler arasında bir ayrım gözetmek zorundasınız. HDP'nin önemi aldığı oy sayısında değil önemi Türk demokrasisinin olgunluğunu gösterecek element olması.

Esas sorun seçilmişlerin yargılanmak için görevden alınması değil, sorun onların yerine getirilenler

Belediye başkanlarının görevden alınması konusunda iki ciddi problem var; birincisi elbette seçilmişlerin görevden alınıyor olması ancak esas problem sonrasında yani yerlerine kayyum atanıyor olması. Bunun Avrupa'da anlaşılabilmesinin imkanı yok. Eğer bir belediye başkanını yargılama amacıyla görevden alıyorsanız bunu yapabilirsiniz, ama bunu yaparken başka politik görüşten başka bir partinin adamı olan seçilmemiş bir kayyumu getirip yerine koyamazsınız. Yerine gelecek kişi aynı partiden olmalıdır.

Türkiye'deki politik dengeler sadece sağ-sol ekseninde değil aynı zamanda ulusal politikalar ile Kürt hareketi gibi şeyler üzerinden duruş belirleniyor. Yani hiç kolay bir durum değil. Kendini sol bir parti tanımlıyor olabilirsin ama bazı konularda aldığı tutumlar bundan çok uzakta olabilir. Bence parlamenter dokunulmazlıkların kaldırılması bir hataydı. Bu yaşananlar kötü bir trend.

Kati Piri'nin yaptığı her şeyi onaylıyorum, onun yolundan gideceğim

Sizden önceki raportör HDP'ye fazla yakın durmak ve Kürt meselesinde objektifliği yitirmekle eleştirildi Türkiye'de. Sizce bu eleştiriler yersiz miydi yoksa siz Türkiye'deki tüm taraflarla biraz daha farklı şekilde mi kuracaksınız ilişkilerinizi?

Elbette raporumu ve ilişkilerimi en objektif şekilde oluşturacağım ama şunu belirtmeliyim ki; Kati Piri problemler yaşadı çünkü nasıl davranması gerekiyorsa öyle davrandı. Avrupa Parlamentosu'nda fikirlerine çok saygı duyulan biri kendisi çünkü Türkiye'de başta insan hakları konuları olmak üzere olan bitene dikkat çekti.

Son yıllara baktığınızda Türkiye'de durumlar iyi değil. Kati meselelerin bir aktörü değildi sadece herşeyi olduğu gibi yansıttı. Dolayısıyla söylemem gerekir ki onun yapmış olduğu işleri tamamıyla onaylıyorum. Ben de aynı yolda ilerleyip objektif olmaya çalışacağım.

Türkiye'deki yetkililerle konuştuğumda hep bana darbe girişimi gibi çok özel durumlar yaşandığını söylüyorlar. Tamam ama ne zaman normale dönülecek? Ne zamanbu darbe girişiminin oluşturduğu riskler bitmiş olacak? Çünkü insan haklarına saldırmak için daima bir gerekçe bulunur.

Mülteciler orada oldukları sürece yardım fonunu yeniden gözden geçirmeli ve yeniden değerlendirmeliyiz

Türkiye var olan 6 milyarlık yardım paketinden sonra ikinci bir göçmen yardım paketi daha sağlanması istiyor, bunun gerekli olduğuna siz de katılıyor musunuz?

Buradaki soru Türkiye'nin bu yardımı alması gerekip gerekmediği değil çünkü biz bu yardımı zaten Türkiye'nin hazinesine yapmıyoruz. Bizim paramız direk olarak mültecilerin ihtiyaçları doğrultusunda projelendiriliyor. Mülteciler de orada oldukları sürece yardım fonunu yeniden gözden geçirmeli ve yeniden değerlendirmeliyiz.

Ne var ki, Türkiye'den bu konuda duyduklarımız biraz rahatsız edici. Önce hiçbir yardım gelmiyor dediler ardından 2 milyar birşey geliyor dediler sonra ortaya çıktı ki AB 2,7 milyar euroyu göndermiş ve 4,6 milyar euroluk kısmında kontratı yapılmış. Artık önümüze bakalım ve ilerleyelim. 'Verdiğiniz sözleri tutmadınız' deniyor, bu doğru değil.

Şunu da belirtmekte fayda var ki; Birleşmiş Milletler'in ilgili kurumları Türkiye ile mültecilerin yeniden yerlerine yerleştirilmeleri konusunda işbirliği yapmaya karar verdi. AB'den gönderilen para hiçbir şekilde güvenli bölge denilen yere insanların yerleştirilmeleri için harcanmıyor elbette. Onların ihtiyaçları için veriyoruz ancak Suriye'de gerçekleştirilen istilayı hiçbir şekilde desteklemiyoruz. Bu bölgelere yerleşecek her Suriyeli bunu onurlu ve gönüllü bir şekilde yapıyor olmalı.

Devamı >>>

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER