Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

ARAKAN´DAKİ MÜSLÜMANLARA NASIL YARDIM ETMELİYİZ?

Fikr-i Yeni Dünya sayfasında yayınlanan, Numan Çakmak (Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi- Siyasal Bilimler bölümünde öğrenci) tarafından kaleme alınan yazı; Arakanlı Müslümanların uğradığı insanlık dışı zulmü anlatıp, bu zulme nasıl son verileceğini

ARAKAN´DAKİ MÜSLÜMANLARA NASIL YARDIM ETMELİYİZ?

Arakan´daki Müslümanlara nasıl yardım etmemiz gerekiyor sorusundan önce sizlere Arakan hakkında bilgi vermek istiyorum. Arakan Myanmar ve Bangladeş´ten ayrılmış bir bölgedir. Arakan´da yaşanan sorunlar bağımsızlıktan önce 19. yüzyılda başladı. 1930´larda, İngiltere sömürgesi zamanından 1950´lere kadar Arakanlılar bir etnik ırk olarak kabul görmüş ve hatta Burma hükümeti tarafından tanınmış bir ırktır, fakat 1950´den sonra zulüm sistematik olarak devam etmiş, Arakan izole edilmiştir. 1992´ye kadar Arakanlı Müslümanlar Burma hükümeti vatandaşı idi. 1992´den bu yana yapılan bazı işlemlerle Arakanlılar ülkesiz bırakıldı, evsiz bırakıldı kişisel haklarından yoksun bırakıldı.

 Şu anda Arakanlı Müslümanların hiçbiri kendisini Myanmar vatandaşı olarak gösterecek hiçbir belge ve dokümana sahip değiller, kimlikleri yok. Myanmar hükümeti tarafından Arakanlı Müslümanların bütün hakları devlet tarafından iptal edilmiştir. Eğitim, sağlık ve vatandaşlık gibi haklarından tamamen yoksun durumdalardır. Çarpıcı bir gerçektir ki 300.000´den fazla insan Bangladeş´te, 60.000´den fazla insan Hindistan´da, 200.000 kişi Pakistan´da, 300.000 insan Suudi Arabistan´da, 150.000 kişi Malezya´da ve daha birçoğu Endonezya´da, Tayland´da ve diğer birçok ülkede çok kötü koşullarda, aciz durumda yaşıyorlar. 

Budist hükümet tarafından yavaş yavaş yok edilen, soykırıma uğrayan, topraklarını terk etmek zorunda kalan bir kesimdir Arakan´daki Müslümanlar. ?Şu anda Arakan´da hükümet kontrolü altında olan bir kampta 150.000 den fazla Arakanlı Müslüman yaşıyor ve 5 veya 6 kişilik bir aile küçük bir odada yaşamak zorunda kalıyor. 2016 Eylül saldırılarından sonra raporlara göre Pofidong ve Mongol bölgesinde yaşayan 400.000´den fazla Arakanlı yerlerinden edildiler, evleri yakıldı, yıkıldı, insanlar canlı canlı yakıldı, kadınlara tecavüz edildi, çoluk çocuk, yaşlı, hasta, kadın erkek ayırt etmeden katledildiler. Arakanlı Müslümanlar Myanmar devletinin sağladığı imkanlardan faydalanamıyor, eğitim, sağlık, barınma vs. bu ihtiyaçlarını kendi imkânları veya dışarıdan gelen yardımlarla karşılamaya çalışıyorlar. Maalesef çoğu zaman Myanmar hükümeti bölgeye yardımların ulaşmasına müsaade etmiyor. 2016 Eylül ayından bu yana Arakan´a giriş çıkışlar kapatıldı, hükûmetin izin vermediği hiçbir yabancının Arakan´a giremeyeceği bir düzenleme getirildi. Türkiye´den birçok yardım kuruluşu Arakan´a yardım ulaştırmak istedi fakat maalesef hükûmet buna izin vermedi. Sadece Arakan bölgesi dışındaki kamplarda asker kontrolü altında yasayan Müslümanlara yardım edilmesine izin veriliyor.


PEKİ ARAKAN´DAKI MÜSLÜMANLAR NEDEN KATLEDIİLMEK İSTENİYOR?
1. Jeopolitik sebepler önemli bir etkendir. Arakan bölgesi Hint okyanusuna erişimin en kısa ve kolay yoludur. Peki bu yolu kullanan kim? Tabi ki Çin. Çin Arakan bölgesini ticaret gemilerinin geçişini hızlandırmak zamandan ve paradan tasarruf sağlamak için kullanıyor.

 

2. Arakan yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin bir bölgedir. Petrol yatakları, doğalgaz yatakları, kömür madenleri, bambu ağaçları, değerli taşlar ve daha birçok zenginliğe sahiptir. Raporlara göre Arakan´da 15 adet petrol yatağı bulunmuştur. Peki bu yatakların kontrolü kimin elinde? Tabi ki Çin. Çin´in en büyük petrol şirketi DEO Arakan´dan petrol ve doğal gaz çıkartıp, işleyip kendi ihtiyacını karşılamaktadır ve hatta satmaktadır.


3. Bir diğer faktör ise etnik kökendir. Arakanlılar yukarıda bahsettiğimiz gibi ırk olarak Bangladeş kökenlilerdir. Bugün Myanmar nüfusunun %80´nini Çinli Budistler oluşturmaktadır. Elbette Budistler Arakanlı Müslümanları ırklarından dolayı bölgede istememektedir. Onların Bangladeş´e geri dönmeleri hususunda birçok katliam yapılmıştır. Yapılan katliamlar sonucunda bir milyondan fazla kişi maalesef bölgeyi terk etmek zorunda kalmışlardır.


4. Dini inançlardan dolayı, Arakanlılar tamamı ile Müslümandır ve bölgede İslam´ı istemeyen hükûmet birçok camiyi medreseyi yakıp yıkmıştır. Kur´anları yakmış, sakallı erkekleri veya başörtüsü takan kadınları hiçbir sebep yokken keyfi olarak tutuklamış, işkence etmiştir. Maalesef hükûmet tarafından alıkonulan Müslümanlardan bazıları yine keyfi olarak öldürülmüştür. Kadınlara tecavüz edilmiştir, bununla da yetinmeyen Budist askerler, erkekleri ve tecavüz ettikleri kadınları diri diri yakmıştır. 9 Eylül 2016´dan bu yana açıklanan rakamlara göre 300´den fazla insan öldürülmüş, 200´den fazla kadına askerler tarafından tecavüz edilmiş, 30.000´den fazla kişi yerlerinden edilmiş, birçok köy ve klinik helikopterlerle bombalanarak yıkılmıştır. Maalesef bugün birçok Müslüman Arakan´da ne olup bittiğinden habersizdir, hatta Arakan´ın nerede olduğunu bile bilmez.? Bugün orada yaşayan Müslümanlardan oluşan genç bir grup kendilerine özgürlük savaşçıları adını vermiş, Myanmar hükûmetinin yaptığı zulme başkaldırmaktadır. Peki savaşmak için ellerinde ne olduğunu biliyor musunuz? Silah mı? El bombası mı? Roket atarlar mı? Hayır! Ellerinde savaşmak için sadece sopalar ve yakalayıp öldürdükleri birkaç askerden alınmış silahlar var. Bu silahların sayısı ise yok denecek kadar azdır.


Bugün Müslümanların birbirini öldürdüğü su zamanda peki bizler arakana nasıl yardım etmeliyiz? Ben bu soruyu dünyada ilk defa Malezya´da yardımlarla kurulan Arakan Vision TV genel yayın yönetmeni Muhammed Nur Bey´e sordum, aldığım cevap beni biraz şaşırttı. Sebebi ise, kendileri ?bizlere Birleşmiş Milletler´in yaptığı toplantılar veya Müslüman ülkelerin yaptığı toplantılar, görüşmeler yardım edemez. Ortada bir zulüm var, bir katliam var, insanlık dışı muamele var, insanlarımız diri diri yakılıyor, kadınlarımıza tecavüz ediliyor, çocuklarımız öldürülüyor ve birçok insan evleri yakılarak kendi topraklarından uzaklaştırılmak isteniyor. Bizim için tek çözüm yolu bir an önce Birleşmiş Milletler veya Müslüman ülkeler buraya asker göndermeli, buradaki Müslümanlara silah ve mühimmat sağlamalılar, Myanmar hükûmetinin yaptığı bu zulmü ancak bu şekilde durdurabiliriz.? dedi. Kendileri Arakan hakkında birçok toplantının yapıldığını, insan haklarından söz edildiğini ancak hiçbir işe yaramadığını ve hatta bu tür faaliyetlerin tek bir kişi bile kurtaramadığını, eğer müdahale edilmezse sayıları azalmış olan Müslümanların katlinin devam edeceğini aktardı. Peki Muhammed Bey haklı mı? Bu sorunun cevabını size bırakıyorum. Bugün Arakan´dan kaçarak diğer ülkelerde yaşam mücadelesi veren Arakanlıların ellerinde bir devletin parçası olduklarına dair hiçbir belge yok, kimlik yok, pasaport yok. Sadece ve sadece Birleşmiş Milletler´in vermiş olduğu bir kâğıt parçası var ve hayatlarını bu kâğıt parçasıyla sürdürmek zorundalar. Ne yazık ki şimdiye kadar çok az sayıda kişi diğer ülkelerden vatandaşlık alabilmişlerdir.


Arakanlılarla çözüm yolu üzerine yaptığım konuşmalarda bizim üzerimize düşenin Arakanlı Müslümanların uğradığı zulmü bütün dünyaya anlatmak ve farkındalık yaratmak olduğunu dile getirdiler. Yukarıda belirttiğim gibi birçok Müslüman ve insana insan olduğu için değer veren kişilerin neden Arakanlı Müslümanların zulme uğramaları ve vahşice katledilmeleri ile alakalı bir fikre sahip olmadıklarını merak ettiklerini söylediler. Belki de şu anda yapabileceğimiz tek şey budur. Ben elimden geldiğince Arakanlılar ile ilgili çalışmalar yapmaktayım. Gücüm yettiğince onlar için yardım toplamaktayım ve dilim döndüğünce uğradıkları zulmü tanıdığım veya tanımadığım kişilere anlatmaya çalışmaktayım..

Arakanlıların Müslümanlardan ve diğer ülkelerden bekledikleri (ki biz onları çaresiz bıraktığımız için Müslüman olmayan ülkelerden de yardım bekliyorlar) bir an önce bu zulme dur denmesi ve haklarının geri verilmesidir. Arakanlılarla yaptığım görüşmelerde kendilerinin toprak parçası veya bir ülke istemediklerini, sadece ve sadece Myanmar hükûmetinin Arakanlıları kendi vatandaşları gibi görmelerini ve diğer vatandaşların sahip oldukları haklara sahip olmak istediklerini söylediler. Şu anda bunu sağlamanın tek yolunun Myanmar devletine yaptırım uygulamakla mümkün olacağı aşikârdır. Tabi ki Çin devletini karşımıza almaya cesaret edebilirsek.
/resimler/2018-4/2/0034568502518.jpg

 

/resimler/2018-4/2/0035099752810.jpg



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz