Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Ak Parti'li yetkili: Ak Parti ne zaman siyaset alanını genişletmeye çalışsa MHP’nin frenleyici baskısı ile karşılaşıyor

Gazeteci İsmail Saymaz'ın köşesinde yer verdiği AK Parti'li yetkili, "Bahçeli çıkışlarıyla AK Parti'yi kendine mecbur ve mahkum hale getiriyor... AK Parti'nin yumuşak karnına yumruk atıp kendisine olan ihtiyacı arttırıyor." dedi.

Ak Parti

Halk TV yazarı İsmail Saymaz, görüştüğü AK Parti'li üst düzey bir yetkilinin Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında, "AK Parti ne zaman siyaset alanını genişletmeye çalışsa MHP'nin frenleyici baskısıyla karşı karşıya kalıyor. Böylece MHP, Cumhur İttifakı'nda varlığını koruyor. Bahçeli açısından doğru strateji ama AK Parti'ye zarar veriyor." dediğini aktardı.

Saymaz'ın köşesinde yer verdiği AK Parti'li yetkili, "Bahçeli çıkışlarıyla AK Parti'yi kendine mecbur ve mahkum hale getiriyor. Geçmişte Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'la ilgili benzer çıkışı olmuştu. AK Parti'nin yumuşak karnına yumruk atıp kendisine olan ihtiyacı arttırıyor. Kürt sorununa ilişkin çıkışlarını ve HDP'nin kapatılmasına ilişkin tavrını böyle değerlendiriyorum. AK Parti ne zaman siyaset alanını genişletmeye çalışsa MHP'nin frenleyici baskısıyla karşı karşıya kalıyor. Böylece MHP, Cumhur İttifakı'nda varlığını koruyor. Bahçeli açısından doğru strateji ama AK Parti'ye zarar veriyor." ifadesini kullandı.

Saymaz'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorununu kabul ettiğini, HDP'yi meşru muhatap gördüğünü söylemesinden beri MHP lideri Devlet Bahçeli, deyim yerindeyse burnundan soluyor. Bahçeli, üç gün içinde iki kez ültimatom niteliğinde yazılı açıklama yaptı.

İlk açıklamasında " Türkiye'de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur" dedi.

Ve ekledi:

"Var diyen, olduğunu ısrarla dayatıp iddia eden kim varsa kalbi Türk milletiyle bir atmayan namertlerdir!"

Bahçeli, dün kaldığı yerden devam etti.

Bu kez "Sözde Kürt sorunu" ifadesini kullandı.

Bahçeli, kuşkusuz CHP'yi ve Millet İttifakı'nı odağa koyuyor. Ancak Kürt sorununda demokratik çözümü savunan AK Partililer de Bahçeli'nin eleştirilerinden nasibini alıyor ve rahatsızlık duyuyor.

"Bahçeli'nin çıkışları zarar veriyor"

Dün görüştüğüm üst düzey bir AK Partili, bu isimlerin başında geliyor.

Adı bende saklı olan yetkiliye göre Bahçeli, çıkışları ile AK Parti'yi kendisine mahkum ve mecbur ediyor. Erdoğan, ne zaman siyaset alanını genişletmeye çalışsa MHP'nin freniyle karşı karşıya kalıyor ve zarar görüyor.

AK Partili yetkili, şu görüşleri savunuyor:

"Bahçeli çıkışlarıyla AK Parti'yi kendine mecbur ve mahkum hale getiriyor. Geçmişte Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'la ilgili benzer çıkışı olmuştu. AK Parti'nin yumuşak karnına yumruk atıp kendisine olan ihtiyacı arttırıyor. Kürt sorununa ilişkin çıkışlarını ve HDP'nin kapatılmasına ilişkin tavrını böyle değerlendiriyorum. AK Parti ne zaman siyaset alanını genişletmeye çalışsa MHP'nin frenleyici baskısıyla karşı karşıya kalıyor. Böylece MHP, Cumhur İttifakı'nda varlığını koruyor. Bahçeli açısından doğru strateji ama AK Parti'ye zarar veriyor."

İttifak bozulmaz

2023'te yapılacak genel seçimde şu iki aktörün belirleyici olacağını anlatıyor: Gençler ve Kürtler.

Şöyle devam ediyor:

"AK Parti'nin Kürtleri ve gençleri kapsayan kuşatıcı bir politikaya ihtiyacı var. Devlet Bey, bu alanı daraltıyor. AK Parti'nin hasasiyetlerini görerek, strateji izlemesinde fayda var. Cumhurbaşkanımızla biraraya gelip politikalarda mutabık kaldıktan sonra değerlendirme yapsa daha iyi, daha şık, daha nezaketli olur. Maalesef öyle bir süreç işlemiyor."

Erdoğan'ın ittifakı bozmayacağını düşünüyor.

İttifakı dağıtmadan Kürt oyunu kazanmak mümkün mü?

Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılması örneğini vererek, şunları söylüyor:

"Öcalan meselesinde Devlet Bey, AK Parti'ye destek verdi. İkna edici bir yol izlenirse MHP'nin direnci kırılabilir. AK Parti'nin MHP'yi gözardı edip politika geliştirmesi zor. İttifak birbirine muhtaç."

"HDP'yi gayrımeşru saymak doğru değil"

Şu soruyu yönelttim: Sizce bir Kürt sorunu var mı?

"Yok" da demedi, "Var" da.

AK Parti'nin dil ve üslup sorunundan söz etti:

"Seçimde "Gidin Kürdistan'a" şeklindeki çıkışlar çok rencide etti. HDP'yi tümden yok sayan, gayrımeşru sayan ve şeytanlaştırıcı politika da rencide ediyor. Bize HDP'lilerden oy gelmez ama AK Parti'ye gönlü olan Kürt seçmen, tümden HDP'ye yüklenildiğinde Kürtlere yönelik tavır gibi algılıyor."

AK Kürtler Diyarbakır'ı işaret etti

Ardından AK Parti'de Kürt kimliğiyle bilinen bir diğer üst düzey yetkili ile görüştüm. "AK Kürt" diye nitelediğim bu siyasetçi, Erdoğan'ın 9 Temmuz'da Diyarbakır Mitingi'ndeki şu cümlesine dikkat çekti:

"Diyarbakır'da 2005 yılında size ne demişsek dün de oradaydık, bugün de aynı yerdeyiz, yarın da aynı yerde olacağız."

Arşivi karıştırdım.

Erdoğan'ın beyanatını buldum.

Şöyle demiş:

"Kürt sorunu ne olacak?' diyenlere diyorum ki, bu ülkenin başbakan olarak, o sorun herkesten önce benim sorunumdur."



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER