23.10.2018 Salı
Kaşıkçı önce konsolosluğa hiç girmedi?
Sonra girdi çıktı gitti. Ne olduğu belli değil?
Aradan günler geçip birileri üstüne gidince konsolosluktaki bir itişip kakışmada öldürüldü.
E, tabii, ölen adamın bir de cesedi olmalı.
Ama ortada ceset yok. Suudilerin cesetten haberleri de yokmuş.
Muhtemelen cesede dediler ?nasıl geldiysen öyle git, bir de seninle mi uğraşacağız.?
Ceset de ?ya doğru adamlara ayıp olmasın, zaten o kadar zahmet verdik? deyip muhtemelen gidip kendisini bir yerlere gömmüştür.
Suudiler tamam adamı konsoloslukta öldürdük, yanlışlıkla filan derken, cesedi ne yaptıklarını unutmuş olmalılar.
Şimdi kara kara düşünüyorlar.
?Ya bu adamın yanlışlıkla öldürüldüğünü dünyaya yutturduk da, şimdi cesede ne diyeceğiz.?
Bence bu da o kadar önemli bir sorun değil.
Suudilerde bu kadar petrol, bu kadar para varken elbet cesede de bir çözüm yolu bulurlar.
Mesela çalışanlardan birisi onlardan habersiz cesedi evine filan götürebilir. Veya kadavra olarak satmış olabilir. Veya ceset Hz. İsa gibi göklere yükselmiş olabilir.
Petrol ve para sağ olsun.
Bu ikisi her şeyi temizler.
Temizleyemeyeceği ise insanların vicdanları.
Müslümanlar Sisi´ye milyonlar gönderen, Mısırdaki yüzlerce Müslümanın öldürülmesinde katkısı olan, İsrail ile gayet iyi geçinen Suudilerin gerçek yüzünü bu olay ile bir defa daha görmüş oldular.
Amerikan başkanı ben olmazsam sen iki hafta orada oturamazsın demişti ya?
Mekke ve Medine´ye sahip olanların Müslümanlıkla alakalarını böylelikle daha iyi görmüş oluyoruz.
Ülkesinde en küçük bir muhalefeti bile yaşatmayan eller, şimdi dünyadaki muhaliflerine uzanıyor.
Kaşıkçı´nın cesedi dile gelmiş konuşuyor.
En iyi krallığın en kötü demokrasiden daha kötü olduğunu anlatıyor bize.
İman, İslam, Kur´an dediğimiz değerlerimizin paraya, koltuğa, siyasete nasıl da feda edildiklerini anlatıyor.
Suudiler hala konsolosluktaki cesedi arar ve bu olayı para ve petrolle kapatmaya çalışırlarken?
Kral ailesini orada tutan Amerika, parayı alınca bir yerlerde bu olaya uygun bir hikaye aranırken.
Bizler Müslümanlığı temsil ediyormuş gibi yapıp, bayrağında kelime-i tevhid bulunduğu halde tevhidden, Peygamber´den bu kadar uzak yaşayanların halini düşünüyoruz.
Kabe´nin karşısında istediğiniz kadar ağlayabilirsiniz.
Ama birilerinin otoritesini Allah´tan büyük görüyorsanız gözyaşlarınız nereye gider bilemiyorum.
