Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

80 YIL OKUTTUN DA NE OLDU?

Halil KIŞLACIK - 23. 09. 2018 Pazar

80 YIL OKUTTUN DA NE OLDU?

23. 09. 2018 Pazar

Geçtiğimiz hafta, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan´ın ?Andımız? ile ilgili ?Yeniden okutulmaya başlansın? talebini ele almıştık. Bu hafta yeni bir gelişme yaşandı.

AA´nın geçtiği haber şöyle: ?Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, öğrenci andının ilköğretim okullarında okunması uygulamasını kaldıran yönetmeliğin iptali istemiyle dava açmak için ?Türk vatandaşı´ olmanın yeterli olacağına karar verdi.?

Mevzunun geçmişi de şu: Milli Eğitim Bakanlığı bir yönetmelik değişikliğiyle ?Andımız?ı kaldırınca, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, değişikliğin iptali için Danıştay´a dava açmış. Danıştay 8. Dairesi, ?davanın ehliyet yönünden reddine? karar vermiş, yani ?Bu düzenleme seni ilgilendirmiyor? demiş. Şimdi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, ?Bu konu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkesi ilgilendirir, herkes dava açabilir? demiş oldu.

Şimdi soralım; ?Neyin mücadelesi bu??

Yani neredeyse 5 milyon öğrenciye her sabah bu andı okutmakla ne fayda sağlanacak acaba? 

Geçen hafta da yazdım; 80 yıldır okutuluyor bu ant, ne işe yaradı? Bu milletin içinden çıkan çocukların PKK, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütlerinin tuzağına düşmesine, bu millete ihanet etmesine engel oldu mu bu ant?

?Andımız? okutulmuş ya da okutulmamış, ne fark eder? Okulların işi eğitim ve öğretim madem, buyrun açıklayın; bu ?Andımız? eğitim ve öğretimin neresine tekabül ediyor?

Yahu, iki basamaklı sayılara dört işlemi uygulama becerisi kazanmadan ilkokuldan mezun olan bir sürü çocuk var. Bu çocuklar her sabah varlığını Türk varlığına armağan etse ne olur, etmese ne olur?

O zorla ant içirilen el kadar çocuklar bile, bir insanı bir şeye ikna etmek için ellerinde bir argüman olması gerektiğini biliyor ama siz inatla aynı şeyi binlerce defa söyleterek onları ?Türk? olduklarına, ?doğru? olduklarına, ?çalışkan? olduklarına ikna etmeye çalışıyorsunuz.

Bırakın artık bu şekilciliği... İşin usûlüne kafa yormaktan esasına bakamıyorsunuz.

Hadi tarih, coğrafya, edebiyat gibi derslerin çoğunda içerik çok az değişir; peki şu anda bir kişi çıkıp da ?Fizik dersinde müfredatımız güncel, son on yılda yaşanan gelişmeleri çocuklara öğretebiliyoruz? diyebilir mi?

Bunu niye kimse dert etmiyor? Niye kimse Talim Terbiye´ye dava açıp, ?Müfredat eksik, güncellenmeli? demiyor?

Üniversite hocaları ?Çocuklar bize çok boş kafayla geliyor? diye yakınmayı biliyorlar ama o çocukların öğretmenlerinin de kendi üniversitelerinin eğitim fakültelerinden çıktıklarına hiç değinmiyorlar.

Çünkü, işin aslı, çocukların ne öğrendiği kimsenin umurunda değil; ne bu işlerin peşinde koşar görünen malum kesimin, ne de velilerin. ?Çocuklar benim benimsediğim dünya görüşüne göre yetiştirilsin, alternatif bir anlayışa yer verilmesin? diye ortalığı ayağa kaldırmaktan başka hiçbir dertleri yok.

Sorsanız ülke kurtarıyorlar ama gelecek nesli mahvediyorlar, farkında değiller.

Eh, kendileri de bu sistemin çıktısı değil mi nihayetinde?

Bu kadar yazdık ama, Danıştay´dan gelen bu son karar da pek bir işe yaramayacak aslında, çünkü dava açma ehliyeti olduğu kabul edilen bir öğrenci velisinin iptal talebi de, esastan reddedildi. Anlayacağınız, dava sahiplerinin bu tarz girişimlerinin, gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında iki dakika görünmek dışında onlara da bir faydası yok. Tabii esas amacın da bu olduğunu varsaymazsak...



Anahtar Kelimeler: OKUTTUN OLDU

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER