Antalya'da özel öğrenci yurdunda aşçı olarak görev yapan İhsan Güney, yurtta kalan birinci sınıf Mühendislik öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul'u satırla öldürmüştü. Bu olay Türkiye gündemini derinden sarsarken vahşice katledilen Tuğrul'un babası ilk kez konuştu.
Antalya'nın Kepez ilçesinde Antalya İlim ve Kültür Derneği Öğrenci Yurdu'nun yemekhanesinde vahşice katledilen Mehmet Sami Tuğrul'un ölümü (18) Türkiye'yi yasa boğdu. Salı günü meydana gelen acı olayda yurdun aşçısı olarak görev yapan İhsan Güney, yemekhanede bulunan Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul'u vahşice katletmişti.
Mehmet Sami Tuğrul'un cenazesi Kahramanmaraş'ta toprağa verilirken acılı baba Halil Tuğrul'un açıklamaları medyaya yansıdı. Tuğrul, münferit bir hadiseden yola çıkarak Müslüman camiaların yurtlarını hedefe koyan siyasi ahlaksızlığa tepki gösterdi.
Namaz öncesi oğlunun tabutu başında konuşan Halil Tuğrul, "Kelimelerin, sözün bittiği yerdeyiz. Bugün bizim Şeb-i Arusumuz, biz bunu düğün gecesi olarak düşünüyoruz Mevlana'nın diliyle. Dünyanın geçici bir yer olduğunu, emanet sahibinin vakti saati geldiğinde emanetini aldığını, bizim bu konuda bir irademizin, bir etkimizin olamayacağının bilincindeyiz. Evet, önü vahşet gibi biz arkasındaki rahmete talibiz. O şekilde düşünüyoruz. Evladımız, biz annesi babası olarak yaşı, ömrü, hikayesi bizim için kısa oldu. Ama o kısacık zaman diliminde bile her noktada bize gururlar yaşattı" dedi.
Bu olaydan dersler çıkarılması gerektiğini belirten Halil Tuğrul, şöyle devam etti: "Kendisinin kaldığı, konakladığı eller, emin ellerdi. Biz bundan eminiz. Daha önce defaatle kardeşlerimizden, değişik kişilerden bu emanet yuvasına koyduklarımızdan hep randıman aldık. Biz o konuda asla yanlış fikre asla katılmıyoruz. Sadece bizim buradan çıkaracağımız bir ders var. Bu hastalıklı şahıs maalesef son zamanlarda kontrollerinin dışına çıktığı için böyle insanları işe alıp yerleştirirken adeta pimi çekilmiş birer bomba gibi toplumun, halkın içine koyarken devlet büyüklerimizin bir daha, bir daha düşünmesini istiyorum. Buradan dersler çıkarılmalı, ibretler çıkarılmalı, aynı hatalar tekrar edilmemeli. Bizim evladımız orada herhangi bir kavga, herhangi karşılıklı bir tartışma değil, tamamen denk geldiği için o şahsın kriz anına, bunun neticesinde olan bir vahşet. Biz kendisinden razı olduk, defaatle bizi gururlandırdı, sevindirdi. Rabbim daha çok seviyormuş ki bizden, daha kısa sürede yanına aldı." ifadelerini kullandı.
Konu ile ilgilivieonun linki: https://youtu.be/h5l0wRc6LIA