K24 Türkçe'den Hasan Kösen'in “konu ile ilgili” haberi…
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, taziye için Diyarbakır'a geldi.
Ziyareti sırasında K24’ün sorularına yanıt veren Babacan, Kürt sorununun çözümüne ilişkin şunları ifade etti:
“Partimizin kuruluşunda, ta Mart 2020’de Türkiye’deki pek çok soruna işaret ettiğimiz gibi, Kürt sorununa da işaret etmiştik. Parti programımızda önem verdiğimiz bir başlık olarak ele almıştık. Pazartesi günü, ‘Temel Haklar Eylem Planı’ ile beraber 18 başlıkta 354 tane eylem açıklamış olduk. Partimizin programı özgürlüklerle başlıyor, adalet ve hukukla devam ediyor. Ülkemizde çözülemeyecek hiçbir sorunun olmadığına inanıyoruz. Yeter ki iyi niyetle ve samimiyetle sorunların çözümü için hep beraber yol alalım. Yeter ki 85 milyon vatandaşımızın hepsini aynı samimiyetle kucaklayalım. Önemli olan, burada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi samimiyetle kucaklayacak ve herkesin sorununu çözecek, vatandaşlarımızın tümünün sorunlarına çözüm üretecek bir perspektifi, DEVA Partisi’nin çatısı altında yakaladık.”
“SORUNLARDAN KORKMADAN ÜZERİNE GİTMELİYİZ”
Eylem planının çok geniş olduğunu, Alevilerin sorunlarından azınlıkların sorunlarına kadar pek çok konuyu ele aldıklarını kaydeden Babacan, şunları söyledi:
“Hepsinin sorununun çözümü için bir buçuk yıl çok büyük emek harcayarak hazırladık. Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Yeneroğlu’nun koordinasyonunda güzel bir eser ortaya çıktık. Özellikle eser ifadesini kullanıyorum, çünkü yapılan çalışma sadece insan haklarını, temel hakları takip eden, bilen herkesin takdir ettiği bir çalışma olarak ortaya çıktı. Kapsamlı bir çalışma. Dışarıda bıraktığımız, korktuğumuz, çekindiğimiz hiçbir şey yok. Sorunlardan korkmadan, bu sorunların üzerine gitmemiz gerekiyor. Burada samimiyet ve iyi net çok önemli. Aşamayacağımız hiçbir sorun yok.”
"KENDİLERİNDEN KORKUYORLAR"
“Anayasa 66, 2012 Meclis’te kurulan uzlaşma komisyonu tarafından ele alınan bir maddeydi” diyen Babacan, şu hususlara dikkat çekti:
“O dönemde partilerin farklı farklı önerileri vardı, fakat o dönemde partiler arasında tam bir mutabakat sağlanamadı. AK Parti başta olmak üzere partilerin bu maddenin değişmesiyle ilgili güçlü bir iradesi vardı. O dönemler Türkiye’nin özgüveninin yüksek olduğu dönemlerdi. Bugünkü iktidarın bu tür şeylere el atması mümkün değil. Kendilerinden korkuyorlar. Seçime doğru giderken sürekli popülizmle bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Ama biz korkmadan meselelerin üzerine gideceğiz. Anayasanın ister 66’ncı ister 42’nci maddesi olsun...”
“KUTUPLAŞTIRMA SİYASETİNE KARŞIYIZ”
“Cumhuriyet’in yeni yüz yılına yakışan bir anayasaya, bir temel haklar perspektifine ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz” diyen Babacan, şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes, eşit vatandaştır. Hiç kimsenin birbirine üstünlüğü yoktur. Hiç kimsenin ayrıcalığı yoktur ve devlet her vatandaşına aynı yakınlıkta olmak zorundadır. Bakın ‘aynı mesafe, eşit mesafe’ demiyorum. Aynı yakınlıkta olmak zorundadır. Bizim anlayışımız budur. Önce insan diyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyoruz. Bu perspektif kaybedildiğinde de ülkenin ne hale düştüğünü görüyoruz. Ülkemiz 2003, 2004, 2005’te başlayan yıllarda güzel bir ivme yakalamıştı. Özgüvenle meselelerini çözmek için çalışıyordu o günkü hükümet. Daha sonra o özgüven kayboldu, kutuplaştırma siyaseti başladı. Kutuplaştırma siyaseti nedir? Bir kesimden destek alabilmek için bazı kesimleri itelemektir. Bir kesimin desteğini sağlamlaştırmak için başka kesimleri adeta düşmanlaştırmaktır. Şu anda hükümetin içine düştüğü yanlış budur. Onun için biz kutuplaştırma siyasetine karşıyız. Biz hep beraber Türkiye’yiz diyoruz ve bu ülkenin vatandaşı olan herkesi çok seviyoruz. Herkesi aynı samimiyetle kucaklıyoruz.”
"EN İYİ ŞEKİLDE YAPARIM"
Cumhurbaşkanı adayı ve Altılı Masa’daki gelişmelerle ilgili de değerlendirmelerde bulunan DEVA lideri Ali Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
“Altılı Masa’daki genel başkanlardan kuşkusuz cumhurbaşkanı adayı çıkabilir. Masa dışından uygun isimler gündeme gelirse yine altı parti kabul ederse, masa dışından da olabilir. Bugün itibariyle her türlü seçeneğe açığız, parti içindeki istişare sürecimizi devam ettiriyoruz. Bu istişare sürecimiz tamamlandıktan sonra da masaya partimizin görüşüyle birlikte gidip, orada mutabakat için çalışmaya başlayacağız. Ama tabii ki Altılı Masa beni aday olarak desteklerse hem seçilebilirim hem de en iyi şekilde yaparım. Ama bu, Altılı Masa’nın mutabakatıyla olacak bir konudur. Şu anda parti içinde istişare sürecimizi tamamlamadık, başka partilerin başka önerileri de olabilir. Her parti farklı isimlerle gelebilir, bunları konuşa konuşa çözeriz. Ama şunu tekrar edeyim: Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. cumhurbaşkanı olacaktır. Aday henüz belirlenmediği için bu konu biraz heyecan konusu. Adayımız belirlensin, altı parti sımsıkı ortak adayın arkasında durduktan sonra Türkiye’de ortam birden değişecektir ve seçime doğru daha güven, huzur içerisinde ve çok net bir tabloyla hep beraber yürürüz.”
Kaynak: K24 Türkçe