Vaka ve ölüm sayılarının artmasının tedirginliğinden sizlere bahsetmiştim.
Korona virüsünün yayılımı hızla artıyor, test yaptıranların, testleri pozitif çıkanların ve ölenlerin sayıları da yükselişteydi.
Herkes kapanmadan bahsediyordu ama ne zaman ve nasıl olacağı bilinmiyordu.
Ve beklenen oldu, kapanma açıklandı.
16 Aralık Çarşamba gününden 10 Ocak Pazar gününe kadar Almanya’da kapanma (lockdown) uygulanacak.
Evet, uygulansın.
Sayılar insin ve toplum olarak bir rahatlayım.
Rahatlayalım da, anlaşılmayan konuları ne yapalım?
Biraz bahsedeyim de sizler de bir düşünün isterim.
Kapanmayla hizmet veremeyecek yerler perakende ürün satan dükkanlar ve mağazalar.
Çarşılar kapalı oalcak.
Berberler ve kuaförler.
Mobilya mağazaları.
(Boşalan çarşılar)
Açık kalacak yerler ise gıda maddeleri satan süpermarketler, bakkallar, restoranlar, dönerciler, eczaneler, araba ve bisiklet tamircileri…
Bunlara ilave olarak fabrikalar ve büyük işyerleri.
Kısmi kapanma nasıldı?
Restoranlar ve cafelerde oturulmuyordu ama paket servis devam ediyordu.
Çarşıdaki mağazalarda ‘kişi sınırlandırması’ vardı ve fazla kişi alınmıyordu.
Müşteriler yani insanlar maske zorunluğuna uyuyorlardı.
Tren ve tramvaylarda mesafe kısıtlaması uygulanmıyordu ve uygulanmamaya devam edilecek.
Peki değişiklik ne oldu o zaman?
Çarşılardaki dükkanlar kapandı, okullar tatil edildi. Ki okullarda öğrenciler 3 maske bulunmak zorundaydılar ve ders esnasında sınıflar havalandırılıyordu.
Değişiklik sadece çarşıların kapanması ve umuma açık yerlerde alkol içme yasağı.
Peki büyük işyerleri ve fabrikalar çalışmaya devam edecekse, bu nasıl kapanma diyor insan.
Türkiye’deki gazeteler Almanya’nın kapanmasını haber yaptılar ve bir de şunu ilave ettiler.
‘Devlet, küçük esnafın giderlerini karşılayacak’.
Bu nasıl oluyor?
Anlatayım.
Esnaflar gelir ve gider dengesini fazla vergi ödememek adına şöyle yaparlar: Gider göstererek yıllık bilançoyu az tutarlar.
Peki devlet nasıl ödeme yapıyor?
Bir önceki yılın verilerine göre.
Ve bunun olması için de esnafın ‘vergi danışmanı’ olmak zorunda. Yani esnaf vergi çalışmasını kendisi yapmış ve vergi bilançosunu kendisi düzenlemişse devletten yardım alamıyor.
Vergi danışmanı tutmak zorunda, bunun bedeli de aylık 250€.
Tekrar soruyorum, peki bu kapanma neden?
Çünkü insanlar zaten dışarıda, alışverişte hijyene, sosyal mesafeye ve maske takmaya özen gösteriyordu…!
Anlamak zor.
(Korona sebebiyle geçici kapalı)
Peki sayılar neden artıyor?
Sayıların artma sebebi özel hayat.
İnsanlar özel hayatlarında artık gereken önemi göstermez oldular.
Kızımı almaya okula gittiğimde gördüğüm şu, yetişkin öğrenciler sigara yakıyorlar ve aynı sigarayı en az beş kişi birlikte içiyor.
Sokaklarda ot içen gençler sardıkları otu elden ele değişerek içiyorlar.
İnsanlar evlerinde ya da çevrelerinde birlikte oturmaya ve hijyene dikkat etmemeye devam ediyorlar.
Peki o halde kapanma neyi değiştirecek?
Bilmiyorum.
Sayılar azalacak mı?
Azalır.
Azalmasa da azalmış gibi gösterilir. Çünkü çok bahsedilen ‘kapanma’nın faydalı olduğu topluma kanıtlanmalı.
Beni rahatsız eden de büyük fabrikaların ve işyerlerinin açık kalması ve bunun göze batmaması.
Kapitalizmin çarkları kapanmadan etkilenmeyecek.
Etkilenen yerler de (büyük firmalar ve markalar) devlet desteği ile ihya edilecek.
Kapanmadan karlı çıkanlar kimler?
Devletlere bile kredi verme gücünde olan kredi kuruluşları tabiki.
Kapanma olunca devlet destek sağlamak zorunda kalacak. Kasası zorlandığında borçlanacak. Borçları ödemek için ekonominin düzelmesini bekleyecek.
Düzelmezse ne olcak?
Vergilerle halka yansıtacak. Ve tekrar borçlanacak.
Büyük kredi kuruluşları da sürekli ‘kapanma’dan bahseden medyayı desteklemeye devam edecekler.
Peki sonuç?
Para parayı çekecek.
Parası olan daha da para kazanacak.
Kapitalizmin çarkları daha da sağlamlaşacak.
Devlet eliyle ilan edilen diktatoryal kapanma, kapitalizmi güçlendirecek ve özgür olduğunu sanan insanlar psikolojilerini düzeltmek için evlerinde online alışveriş yapacaklar.
Diktatoryal demokrasi ve diktatoryal kapitalist kapanma…
Hadi bakalım buyrun.
Sevgi ve Bilgiyle kalın