Abdülhakim Günayın yazdı;
"Türkiye bir hukuk devleti ise HDP'nin kapatılması acildir, hayatidir, şarttır. Başka bir ad altında paravan terör oluşumu çatısı ile bile tekrar faaliyette bulunmasına fırsat verilmemelidir"
Bu sözlerin sahibi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli.
Cumhur İttifakı'nın birleşeni MHP'nin Genel Başkanı Bahçeli, buna benzer çıkışları sık sık yapıyor.
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılmasının sıklıkla gündeme getirilmesinin sebebi ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 56 milletvekiliyle temsil edilen partinin yetkililerinin "terörü kınamaması".
Aslında HDP ve benzeri partiler, öteden beri bu nedenle eleştirildi. Kürtler tarafından kurulan birçok parti Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından kapatıldı. Ancak, AK Parti'nin iktidara gelmesinden sonra açılan kapatma davasında kıl payıyla kurtulmasından sonra parti kapatılması güçleştirildi.
"HDP olmasaydı İstanbul ve Ankara'yı alamazdık"
Bu sebeple hiçbir zaman HDP'nin kapatılması son bir senede olduğu kadar ısrarlı bir şekilde gündeme taşınmadı.
HDP'nin kapatılmasından ısrar edilmesinin nedeniyse Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye'nin tanıştığı ittifaklar.
Cumhur ve Millet ittifakının yerel yönetimlerde aldığı sonuçta HDP'nin nasıl bir kilit rol oynadığı açık şekilde görüldü.
Bunu Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) ayrılıp önümüzdeki günlerde kendi partisini kuracağını açıklayan Memleket Hareketi'nin lideri Muharrem İnce açık şekilde şöyle ifade etti: "HDP aday çıkarsaydı yerel seçimlerde İstanbul'u Ankara'yı alabiliyor muyduk?"
HDP ittifak sisteminde dengeleri değiştiren tek unsur
İnce, HDP'nin hakkını teslim ederken, "gizli anlaştıkları" illeri sürülen Millet İttifakı'nın diğer bileşenleri partinin adını bile anmaktan kaçınıyor.
Fakat, HDP'nin kapatılmasına karşı da itirazları var. Zira HDP'nin almış olduğu oy oranı ittifak sisteminde tüm dengeleri değiştiren tek unsur.
Küçük partilerin yani yüzde 1 oranında oy alan siyasi oluşumların bile Millet veya Cumhur İttifakı'na dahil edildiği bu süreçte HDP'nin denklem dışında tutulması bütün hesapları bozuyor.
Devlet Bahçeli - Recep Tayyip Erdoğan / Fotoğraf: AA
Onun için Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ittifak ortağı MHP gibi "kesin" ve "net" bir şekilde HDP'nin kapatılmasına ilişkin bir açıklama yapmıyor.
Bir tek açıklamayı yapan AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise 24 saat geçmeden daha önce verdiği beyanattan çark etti.
HDP'nin kapatılması halinde seçmenin hangi partiye gidebileceği bile konuşuluyor. Partinin kapatılması halinde milletvekillerinin geçeceği siyasi oluşum hazır.
HDP'ye oy veren Kürtler politik
Bunun Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) olacağına kesin gözle bakılırken, seçmenin nasıl kanalize edileceğine ilişkin görüşler ise muhtelif.
Anca HDP'ye oy veren Kürtlerin çok politik olduğunu bilinen bir gerçek. Dolayısıyla ister kapatılsın ister faaliyet gösteremez duruma getirilsin yine de seçmenin desteğini sürdüreceğine kesin gözle bakılıyor.
Bu nedenle ister genel seçimde isterse yerel seçimlerde HDP'ye oy veren kitle hangi ittifakı desteklerse o ipi göğüsleyecek gibi.
Cumhur İttifakı, HDP'den desteğin gelmeyeceği görüşünde. Bu sebeple MHP özellikle kapatılması gerektiğini savunuyor.
Zaten MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin ısrarlı çıkışlarının gereği yavaş yavaş yapılacağının işaretleri veriliyor.
Aralarında Pervin Buldan, Hüda Kaya ve Meral Danış Beştaş'ın da aralarında olduğu 9 HDP'li milletvekili hakkında, 6-8 Ekim olaylarının azmettiricisi olmak suçundan hazırlanan fezlekeleri TBMM'ye ulaştırıldı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da parti hakkında inceleme başlattı.
"AK Parti, HDP seçmeninin seçimde tereddüt edeceğini bilse partiyi kapatır"
Siyasette HDP'siz senaryoların yazılmasını Independent Türkçe'ye değerlendiren siyaset bilimci Prof. Dr. Mesut Yeğen, Cumhur İttifakının iki amacı olduğu görüşünde.
Yeğen'e göre Cumhur İttifakı birinci olarak HDP'ye yönelik baskı üzerinden HDP ile muhalefet partileri arasındaki ilişkileri bozmak istiyor. Yani bu baskı ile beraber muhalefet partilerinin HDP'yi yalnız bırakmasına yol vermek ve bunun üzerinden de HDP'nin muhalefet partilerine biraz mesafe almasını sağlamak amaçlanıyor.
Mesut Yeğen / Fotoğraf: Twitter
İkinci amaç ise eğer olursa kapatma üzerinden HDP seçmeninin muhtemel bir seçimde bir kısmının en azından sandığa gitmemesi sağlamak.
Cumhur İttifakı'nın amacını böyle özetleyen Yeğen, ikinci amacın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin belirsiz olduğu görüşünde.
Yeğen, "Bunu, bence Erdoğan başta olmak üzere AK Parti mensupları pekala biliyor. Bundan emin olsalardı eğer kapatmayı gerçekleştirmek için çok tereddüt etmezlerdi. Ancak HDP kapatılacak olduğu takdirde parti düzeyinde Kürt seçmeni bir boykot gerçekleştirebilir" dedi.
HDP'nin kapatılması, yeni partinin kurulmaması ve Kürt seçmenin sandığa gitmemesi durumunda bunun AK Parti'ye olumlu yansıyabileceğini vurgulayan Yeğen, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanlığı seçimleri sözkonusu olduğunda sadece HDP'ye oy veren değil, oy vermeyen Kürt seçmende Erdoğan'ın karşısındaki adaya verebilir. Böyle büyük bir memnuniyetsizliğin oluşup oluşmayacağından emin olmadıkça ya da bu ihtimal oldukça HDP'yi kapatma kararının kolay alınacağını düşünmüyorum. Önünde iki seçenek var; birincisi HDP'ye vurarak muhalefet arasında ortaklaşma zeminini bozmak, ikincisi de eğer mümkünse HDP'yi kapatarak en azından milletvekili seçimlerinde bir kısım HDP seçmeninin sandığa gitmemesini sağlamak ve bunun üzerinden AK Parti'nin bölgedeki etkinliği yeniden artırmak."
AK Parti'nin HDP'yi vekilsiz ve ödeneksiz bırakarak siyaseten pasifize etmek, MHP'nin de partinin kapısına kilit vurmaktan yana olduğu görüşüne katıldığını ifade eden Prof. Dr. Yeğen, "Doğrudur, belki izlenecek yol daha çok bu olacaktır. MHP'nin yapmak istediği 2015-16 siyasi iklimin yeniden canlanmasını sağlamak ve onun üzerinden milliyetçilik atmosferinin yükselmesidir. Ama AK Parti benim dediğim sonucun alınacağından emin olmadığı ve kendini MHP'nin isteklerini karşılamak zorunda gördüğü için böyle bir ara yola girebilir" ifadelerini kullandı.
Seren Selvin Korkmaz / Fotoğraf: Arşiv
"'Var olsun ama siyaset yapmasın' seçeneği AKP için daha iyi seçenek"
İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (İstanPol) Genel Direktörü Seren Selvin Korkmaz da siyasette HDP'li senaryoların yapıldığını ifade etti.
Korkmaz'a göre bu konuyu sürekli gündemde tutularak birbiriyle çelişkili açıklamalar yapılarak ama doğrudan bir hamle yapmayarak muhalefette birtakım bölümler yaratmaya çalışılıyor.
"Bütün siyasal senaryoya baktığımızda iktidar sürekli sıkıştığı zaman ya dış politikadan milliyetçilik hikayesini kullanıyor ya da Türkiye'deki Kürt meselesi üzerinden kullanıyor" diyen Korkmaz, "Bence AKP açısından doğrudan hamle yapmasa bile bunu oyalamacı bir taktik sunmaya çalışıyor" dedi.
Parti kapatma tarihselliğinin AK Parti'nin hikayesi ile çeliştiğini belirten Korkmaz, şunları ifade etti:
"Ama bu çok etkili midir? AKP o kadar kurulduğu temellerin zıddına gidiyor ki bu bir sebep olabilir ama bu çok gerçekçi gelmiyor. Dolayısıyla parti kapatma çok stratejik gelmeyebilir. Senaryoda MHP kapatmak istiyor ama AKP daha çok vekilsiz ve ödeneksiz bırakmak istiyor. AKP HDP'yi genel anlamda siyaset yapmamaya teşvik edecek. Bunun için zaten her şeyi yaptılar. Bugünden sonra da fezlekelerle bunu yapmak isterler. Kapatmak ilk öncelik değil, ‘var olsun ama siyaset yapamasın' daha iyi bir seçenek AKP için."
İktidarın artık rasyonel zeminde siyaset yürütmemesi sebebiyle HDP'nin kapatılabileceğini kaydeden Korkmaz, bugünden bakıldığında böyle bir şeyin görünmediği gibi hiç mantıklı da gelmediğini sözlerine ekledi.
